İşçi ve üreticiden ortak eylem: ÇAYKUR işçisi kadro, üretici taban fiyat istiyor

Rize’de düzenlenen ortak eylemle ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçilerin kadro, üreticilerin ise taban fiyat talebi dile getirildi. Eylemde Öz Gıda-İş’in provokatif açıklamalarına da tepki gösterildi.

09 Ocak 2022 12:03
Son Güncellenme Tarihi: 10 Ocak 2022 12:13
Paylaş

ÇAYKUR işçileri ve çay üreticileri, yaşadıkları sorunları dile getirmek için Rize’de bir araya geldi. DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan’ın da katıldığı eylemde ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçilerin kadro, üreticilerin ise taban fiyat talebi dile getirildi. Eylemde Öz Gıda-İş’in provokatif açıklamalarına da tepki gösterildi.

Üreticiler adına açıklama yapan Murat Yılmaz, “Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Zamla yatıyoruz, zamla kalkıyoruz. Çay üreticileri olarak çok zor durumdayız. Mazot ateş pahası, gübre fiyatları uçtu. Bu mazot ve gübre fiyatlarıyla 2022'de çay üreticileri olarak çok zor günler bizi bekliyor. Hangi üretici bu fiyata gübre alabilir, hangi üretici mazota para yetiştirebilir” dedi.

"TAVAN DEĞİL GERÇEK DEĞERİNDE TABAN FİYAT BELİRLENMELİ"

Çaylıkların bakımı, temizlenmesi, ilacı ve toplama ücretleri eklendiğinde korkunç bir maliyet çıktığını belirten Yılmaz, “Tüm bunlara rağmen çaya biçilen alım fiyatı ise maliyetleri karşılamıyor. Bir de çayda tavan fiyat belirlenince üretici hepten perişan oluyor. Belirlenen fiyat ile çay üreticisi olmak mümkün değil. Çayda tavan fiyat değil, gerçek değerinde taban fiyat belirlensin. Gerçek anlamda bir taban fiyat belirlenmiyor, üreticiler tüccarın kucağına itiliyor” diye konuştu.

"KOTA VE KONTENJAN KALKSIN"

ÇAYKUR’un belirlediği tavan fiyatla çay üreticisinin mağdur edildiğini vurgulayan Yılmaz şunları söyledi:

“Çay üreticisi mutlu mu, ürettiğinin karşılığını alıyor mu? Tabii ki hayır. Kota ve kontenjan uygulaması nedeniyle çayımızı tüccara götürmek zorunda kalıyoruz. Tüccar taban fiyat belirlenmediği için en düşük fiyatı veriyor. Sadece düşük fiyat da değil, aldığı çayın karşılığını kuru çay olarak ödeyerek bize satış yapıyor. Emeğimiz ve alın terimiz değersizleşiyor. Bunun için diyoruz ki kota ve kontenjan kalksın, tüm yaş çay ÇAYKUR tarafından alınsın. Gübre fiyatlarının düşürülmesini istiyoruz. Gübrede KDV’nin sıfırlanmasını, üreticiye gübre desteği verilmesi istiyoruz. Sadece gübrede KDV sıfırlanması yetmez. Çay üreticilerine 1 Nisan itibarıyla hektar başına üretim desteği verilmesini talep ediyoruz. Çay üreticilerinin bankalardaki promosyonları yirmi yıldır ödenmiyor. Bu promosyonlar kimlerin cebine giriyor, kimler bunlardan nemalanıyor? Çay üreticilerinin bankalardaki promosyon paralarının üreticilere ödenmesi istiyoruz. Bizim olan, biz çay üreticilerine verilmelidir. Çay üreticisi olarak mevsimlik işçilerle sorunlarımız ortak. Çay üreticisiyle çay işçisi aynı emeği veriyor. Çayın gerçek değerinin verilmesini, mevsimlik işçilerin kadroya alınmasını istiyoruz. Hepimizin evinde çocuğumuz, eşimiz, komşumuz, bir yakınımız mevsimlik işçi olarak çalışıyor. Bu duruma son verilmesini istiyoruz.”

MEVSİMLİK İŞÇİLER KADRO İSTİYOR

ÇAYKUR işçileri adın konuşan mevsimlik ÇAYKUR işçisi Sevim Lokumcu da "Çalışma hayatımız sezonluk ama yaşamın ağır koşulları yıllardır sırtımızda... Mevsimi geldiğinde ÇAYKUR işçileri olarak üretime hazır olduk. Yoğun mesailer içerisinde ülke tarımına ve ekonomisine katma değer sunduk. Yılda en fazla 5,5 ay çalıştırıldık, geri kalan süre boyunca işsiz kaldık, ücret alamadık. Ekonomik krizin vurduğu şu günlerde, yoksullukla boğuşmaktayız. Aldığımız ücretler açlık sınırının altında, hak ettiğimiz refahı yaşayamıyoruz” dedi.

Mevsimlik işçilerin kadro talebini dile getiren Lokumcu, “Geçmiş dönemde yaşanan sendikal kayıplar nedeniyle ücretlerimiz diğer kamu işçilerinin seviyesine gelmedi. ÇAYKUR’un ‘yetkili’ sendikasının almış olduğu aidatları işçiden, emekçiden yana kullanmalarını talep ediyoruz. Yıllar içerisinde hak ettiğimiz vasıfları elimizden alan sözleşmeyi vicdanımız kabul etmiyor. ÇAYKUR işçisine mezarda emeklilik reva görülüyor. Emekliliği hak edecek prim gün sayısına ömrümüz yetmiyor. Dışarıdan prim yatırmaya gücümüz yok. Bizler çalıştığımız yıllar içerisinde işsizlik sigortası fonu ödemesi yaptık. Biriken fondan işsiz kaldığımız dönemler içerisinde yararlanmak istiyoruz. Aldığımız ücret ve ikramiyelerden yüksek vergiler keserek hane halkımızı yoksullaştırmayın. Vergide adalet, gelirde adalet istiyoruz. İnsanca yaşamak, insanca çalışmak, insanca ücret istiyoruz. Kadro istiyoruz” diye konuştu.

"KARA PROPAGANDAYA PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ"

Eyleme katılan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Öz Gıda-İş’in provokatif açıklamalarına ve karalama kampanyasına tepki gösterdi. Öz Gıda-İş’in işçilerin ve üreticilerin buluşmasını "Devlet düşmanı" diyerek hedef gösterdiğini hatırlatan Aslan, “İşçilerin ve üreticilerin bu mitinge katılmalarını engellemek için ellerinden geleni yaptılar. Ama nafile. İşte bu meydan sizin o ibretlik açıklamanıza cevaptır” dedi.

Öz Gıda-İş’in “Bu ülkede vatansever biziz” dediğini aktaran Aslan, “Siz vatanseverseniz o zaman buradaki ÇAYKUR işçisinin kadro talebine, çay üreticisinin sorununa sahip çıkacaksınız. Aldığınız 60-70 bin liralık maaşlarla vatanseverlik olmaz. DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikasını dış güçler finanse ediyormuş, bize para veriyorlarmış, biz burada fitne örgütlüyormuşuz… Yahu utanın, sizde hiç vicdan yok mu? Biz Anayasaya, sendikalar yasasına dayanan bir kuruluşuz. Böyle ucuz propagandaya pabuç bırakmayacağız” diye konuştu.

Öz Gıda-İş’in kamu çerçeve protokolü imzaladığını dile getiren Aslan şöyle devam etti:

“Yüzde 25 enflasyon farkı aldıklarını söylüyorlar. Bunu söylemek ayıptır. Bunu söylemek ÇAYKUR işçisiyle dalga geçmektir. Ülkede emekli, memur enflasyon farkını alıyor, işçi de zaten alacak. Bu sizin yaptığınız çalışmayla olan bir şey değil. Asgari ücret yüzde 50 artırıldı, burada birçok işçinin ücreti asgari ücretle aynı seviyeye geldi. Bu ülkede işçilerin enflasyona ezdirilmemesi için öncelikle bütün işçilerin katıldığı demokratik bir yöntemler toplu sözleşmelerin imzalanması gerekir. ÇAYKUR’da toplu sözleşme imzalanırken bir tek işçiye sormayanlar şimdi 'İşçileri ezdirmiyoruz' diyor.”

"İŞÇİNİN DE ÜRETİCİNİN DE HER ZAMAN YANINDAYIZ"

Yaklaşık 6 yıldır mevsimlik ÇAYKUR işçilerinin ve üreticilerinin sorunlarını gündeme getirdiklerini vurgulayan Aslan, “Ta ki mevsimlik işçiler analarının ak sütü kadar helal olan kadro haklarını alana kadar, 12 ay çalışana kadar bu mücadelede onların yanında olacağız” diye konuştu.

Sadece ÇAYKUR’daki mevsimlik işçiler değil, bu bölgede yaşayan üreticilerin de yaşadığı sorunların büyüdüğünü dile getiren Aslan, “Onların tüccar karşısında ezildiğini, ürünlerini gerçek değerinde veremediğini biliyoruz. Buradaki üretici arkadaşlarımızın taleplerini de sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz, böyle bilinsin” ifadelerini kullandı.

Mevsimlik olarak çalışan işçilerin 60-70 yıl çalışırsa emekli olabileceğini dile getiren Aslan, şöyle devam etti:

“Bu ülkede ortalama insan ömrü 65-70 yıl. Bir insanın 18 yaşından sonra çalışmaya başladığını düşünürsek ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçilere ‘Siz ancak mezarda emekli olursunuz’ diyorlar. Biz buna itiraz ediyoruz. Mevsimlik işçilere kadro hakkını vereceksiniz. Bu ülkede yoksulluk sınırı 13 bin lira, açlık sınırı 4 bin 500 lira. Mevsimlik ÇAYKUR işçilerinin ortalama ücreti 3 bin 500 lirayı geçmez. ÇAYKUR’daki mevsimlik işçiler açlık sınırının altında yaşamaya itiliyor. Üretici arkadaşlarımız ‘Çaylarımızı yok fiyatına tüccara veriyoruz’ diyor. Biz buna itiraz ediyoruz. Tavan fiyat değil, üreticilere sorarak taban fiyat belirleyeceksiniz.”

ÇAYKUR’un zarar ettirildiğini hatırlatan Aslan, “Bu fabrikalar yüz binlerce işçinin ve üreticinin vergileriyle, alın teriyle kuruldu. Buralar zarar ettiriliyorsa biz buna seyirci kalamayız. Harcanan her kuruşta emekçilerin alın teri var. ÇAYKUR’u zarar ettiremezseniz” dedi.

Aslan son olarak işçilerin ve üreticilerin taleplerini yineledi:

“ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçiler işsizlik sigortasından yararlanmak istiyorlar. Kadro ve iş güvencesi talep ediyorlar. İnsanca çalışmak ve insanca yaşamak istiyorlar. Üreticiler ürünlerinin gerçek değerlerde alınmasını istiyor. Bu talepler gerçekleşene kadar sendika olarak ÇAYKUR işçisinin ve üreticinin yanında olmaya devam edeceğiz. Hiçbir engel bizi yolumuzdan döndüremez.” (Rize/EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Çimsataş işçisi: Emeğimizin karşılığını birlik olursak alabiliriz

SONRAKİ HABER

Platform kapitalizminde tekelleşme ve teknoloji

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa