Ford işçisi: O kalabalık birlik olursa çok şey değişir
“Bizler kendi örgütlülüğümüzü sağlamış olsak hem sözleşmeyi hem fabrikayı belki de Türkiye’yi değiştiririz. Ben bunu gördüm, bunu hissettim.”
Fotoğraf: Evrensel
Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Sendikanın düzenlemiş olduğu miting çok kalabalık bir şekilde gerçekleşti. Türkiye’nin dört bir yanından metal işçileri alandaydı. Giremeyenler, alandan taşanlar ile daha önce görmediğim bir kalabalıktı. Kalabalığın gücüne göre eylemde sloganlar zayıftı, zengin değildi, işçilerin taleplerinden çok şova çevirmeyi, başkan ve sendika şakşakçılığı yaptırmayı istediler.
Hatta gözüme çok çarptı en çok atılan sloganlar başkana olan güven ve sevgi ile ilgiliydi.
Biz taslaktaki talep çok düşük bununla ilgili bir şey söylenir diye beklerken duyduğumuz bir uzlaşma çağrısı oldu. Sürekli vicdandan bahsedip durdular, ara ara gaz verip sesleri yükseltip şov yaptılar. Ama kimse zamlardan bahsetmedi. İşçinin asıl derdini kimse söylemedi. Eylemse eylem, grevse grev dediler grev için tarih bile vermediler.
Bazı fabrikaların ve şubelerin kendi talepleri ve dövizleri vardı. Her yerin böyle organize şekilde hazırlandığını görsek elbette miting daha hareketli olabilirdi. Gördüğümüz sadece birkaç tane dövizdi. Ama temelde zaten sebep mitingin sahiplenilmemiş olmasıydı sanırım.
Marmara bölgesinin her yerinden işçi gelmişti. O soğuğa yağmura rağmen orada toplanan o kalabalığı çok değerli buluyorum. İşte o kalabalık birlik olduğunda gerçekten korkulacak bir kalabalıktı, bunu kendi gözlerimle gördüm. O kalabalık sadece şov yapılmasını değil gerçek taleplerle o masaya oturulmasını hak ediyor. Eğer istediğimiz gibi sonuçlanmazsa bu sözleşme diye düşündüm. O gün orada olan her bir işçinin örgütlenmesi çokça şeyi değiştirir. Hatta sadece fabrikayı değil bir ülkeyi değiştirecek güçte bir kalabalık vardı.
Bizler kendi örgütlülüğümüzü sağlamış olsak hem sözleşmeyi hem fabrikayı belki de Türkiye’yi değiştiririz. Ben bunu gördüm, bunu hissettim.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
