Bölge tabip odaları: Toplum sağlığını etkileyen olumsuzluklarla mücadele edeceğiz
Bölge Tabip Odaları, TTB Merkez Konseyi’nin katılımıyla bölgede bulunan tabip odalarına yönelik baskı ve cezalandırma politikalarına ilişkin açıklama yaptı

Fotoğraf: Evrensel
Bölge Tabip Odaları, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin katılımıyla bölgede bulunan tabip odalarına yönelik baskı ve cezalandırma politikalarına ilişkin Diyarbakır’da bulan Demir Otel’de açıklama yaptı.
Açıklamada konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, “Bölgemizdeki Tabip Odalarının ve yaşamdan yana bir mesleğin mensupları olarak yargı kıskacının yarattığı tüm bu akıl tutulmasına rağmen inatla ve kararlılıkla doğru bildiğimizi yapmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz”
"OTORİTER YÖNETİM ANLAYIŞI SAĞLIK İÇİN TEHDİT OLUŞTURMAKTA"
Demokrasi ve barış ortamının olmadığı otoriter bir yönetim anlayışının sağlık için önemli bir tehdit olduğuna dikkat çeken Turan, “İşsizlik, yoksulluk, geleceğe dair umutsuzluk ve karamsarlığın aşılması toplumsal sağlık için bir gerekliliktir. Bu minvalde, hekimlik de hiçbir zaman sadece hasta muayene etmek, ameliyat etmek, ilaç vermek, tedavi uygulamakla sınırlı bir meslek olmamıştır. Sağlığı bozan, sağlıksızlık yaratan etmenlerle mücadele etmek önleyici hekimliğin temelini oluşturur. Bunun için emek karşıtı yöntemlere karşı emekçinin yanında olmak, antidemokratik uygulamalara karşı demokrasiyi savunmak, paralı ve ulaşılamayan sağlığa karşı ücretsiz ve ulaşılabilir sağlık hakkını savunmak, savaş ve ekolojik yıkım politikalarına karşı barışı doğayı korumak bunun gereğidir. Bu sağlık tanımlaması, hekimliğe ve sağlığa yönelik bu yaklaşım elbet egemenler tarafından tepki toplayacaktır" dedi.
"PANDEMİ, BÖLGEDE YAŞANAN EŞİTSİZLİĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERDİ"
Özellikle pandemi döneminde görünür hale gelen bölgesel eşitsizliğin ve sağlık alanındaki sorunların hem bölge halkının hem de bölgede görev yapan hekimlerin yıllardır yaşadığını belirten Turan, “ Bölgede hekim açığı, birçok bölümde hekim bulunmaması, anne bebek ölümlerinin fazla olması, sağlığa erişim noktasında yaşanan sorunlar ve son olarak pandemide ortaya çıkan nüfusa oranla en fazla ölümün bölgede yaşanması, aşılamada son sıralarda yer alan illerin bölge illeri olması yıllardır devam eden bölgesel eşitsizliği gözler önüne sermiştir” dedi.
"BÖLGEDE OHAL FİİLİ OLARAK DEVAM EDİYOR"
OHAL’in fiili olarak devam ettiğini söyleyen Turan, “ Bölgemizdeki çoğu ilde, eylem yapmak, basın açıklaması düzenlemek mülki idarelerce yasaklanmıştır. Herhangi bir basın açıklaması hazırlığında, kişileri çembere almak ve özgürlük alanlarını kısıtlamak, yasadışı-kayıtsız gözaltı uygulamak kolluğun alışılagelmiş yöntemleri arasına girmiştir. Mülki idarelerin, kolluğun ve savcılıkların bu saldırıları iktidarın politikalarının izdüşümüdür. İçişleri Bakanı’nın ve Cumhurbaşkanı’nın kurumları ve kişileri açıktan hedef gösterdiği, liyakatsiz kişiliklere de bu hedeflere yönelmeleri ölçüsünde ödüllendirmeler sunduğu düşünüldüğünde, Kürt Hekimlere yönelik saldırılardaki pervasızlık daha iyi anlaşılacaktır” dedi.
"YÖNETİCİLERİMİZ SON 5 YILDA HUKUSUZ BİÇİMDE YARGI KISKACINA ALINDI"
Bölgemizdeki tabip odalarının birçok yöneticisi son 5 yılda görünen saldırgan uygulamalarla haksız-hukuksuz biçimde yargının kıskacına alındığını belirten Turan, “ İyi hekimlik değerlerini savunan Dr. Selim Ölçer, Dr. Adnan Selçuk Mızraklı, Dr. Şemsettin Koç, Dr. Kemal Karadaş, Dr. Osman Sağlam ve Dr. Mehmet Demir’e, kurgulanmış mahkemeler ve yalancı tanıklarla ağır cezalar verilmiştir. Daha önce de benzerlerini sıkça gördüğümüz şekilde, hiçbir suçları, suç unsuru içeren somut bir eylemleri olmamasına, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür tanık beyanlarının kanıt değeri taşımadığına ilişkin kararlar bulunmasına karşın hukuk dışı bir şekilde, soyut iftiralar kanıt sayılarak ‘hekimlik değerleri mücadelesine’ cezalar yağdırılmıştır. Bölgemizdeki Tabip Odalarının ve yaşamdan yana bir mesleğin mensupları olarak yargı kıskacının yarattığı tüm bu akıl tutulmasına rağmen inatla ve kararlılıkla doğru bildiğimizi yapmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Cezalandırma tehditleri ve baskılar, iyi hekimlik ve insan hakları değerlerini savunmamızı engelleyemeyecektir. Akla mantığa sığmaz şekilde cezalar yağdırılan, sürgüne gönderilen, cezaevine konulan arkadaşlarımızın davalarının takipçisi olacağız” dedi.
Açıklama metninde imzası bulunan Tabip Odaları şöyle:
• Diyarbakır Tabip Odası
• Urfa Tabip Odası
• Mardin Tabip Odası
• Batman Tabip Odası
• Bitlis Tabip Odası
• Van-Hakkari Tabip Odası
• Siirt Tabip Odası
• Şırnak Tabip Odası
• Ağrı Tabip Odası
• Muş Tabip Odası
(Diyarbakır/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et