Bu polisler de mi müdür olacak?
Şik ailesinin fertlerinden Amed Şik’in polislerin silah dipçiğiyle sırtına vurulması sonucu kaburgasının kırıldığı öğrenildi. Mehmet Şik’ın burnunun kırıldığı ve yüzünün çeşitli yerlerinin darp edildiği ifade edildi. Şik ailesinin küçük çocuğu Rojda’nın da başından ve kulağından yaralandığı görüldü.
2012’nin en çok konuşulan konularından birisiydi polis şiddeti... Karakolda ve sokakta yapılan ve kameralara yansıyan işkenceler... Eylem yapan kadınlara, gençlere, emekçilere ve Kürtlere sert müdahale ve hatta saldırılar... Son olarak ODTÜ’de yaşanan polis şiddeti... Ve tek bir polisin bile şiddet ve işkence nedeniyle görevinden alınmamış olması. Tersine ödüllendirilmeleri...
İşkenceye ‘sıfır tolerans’ Diyarbakır’da yine bir aileye ‘sıfır tolerans’a dönüştürüldü. Bir ailenin 5 üyesinin polisler tarafından feci şekilde dövüldüğü iddia edildi. Aile üyeleri kadın-erkek denilmeden evlerinin önünde hastanelik edildi. Mesele öyle büyük konu da değil. Şik ailesinin evinin önünde çevirme yapan trafik polislerinin, yol kontrollerini evin kapısı önünde sıklaştırması üzerine Hakkı Şik, polislerden evinin kapısı önünde çevirme yapmamalarını rica etti. Biraz daha ileri gitmelerini istiyor. Polislerin ısrarı üzerine, Şik, Kaymakamlık’ın yolunu tutuyor.
Bu arada polislerin çağrısıyla evin önüne yaklaşık 20 sivil ve resmi polis geliyor. Sonrası mı? Sonrası ambulanslar ve hastane... Anne Ferah Şik ile Burhan (24), Mehmet (22), Amed (17) ve Rojda (15) isimli çocuklar Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ambulansla sevk ediliyor. Ambulanstan indirilen çocuklarının aldıkları darbeler yüz ve bedenlerinden açıkça görülüyor.
Hastanede müşahede altına alınan 3 çocuk, darp edildiklerine dair rapor aldı. Şik ailesinin fertlerinden Amed Şik’in polislerin silah dipçiğiyle sırtına vurulması sonucu kaburgasının kırıldığı öğrenildi. Mehmet Şik’ın burnunun kırıldığı ve yüzünün çeşitli yerlerinin darp edildiği ifade edildi. Şik ailesinin küçük çocuğu Rojda’nın da başından ve kulağından yaralandığı görüldü. Evinde bulunan anne Ferah Şik’ın kolundan ve bacağından aldığı darbeler sonucu morluklar oluştu.
Hakkı Şik yaşadıklarını şöyle anlattı: “Sabah saat 10.30 civarıydı. Ben servisten evin önüne geldiğimde polislerin uygulaması vardı. Bundan birkaç gün önce de uygulama vardı. Polislere kapımın önünde uygulama yapmamalarını ve evden 30 metre ilerde yapmalarını söyledim. Her şeyi usulüne uygun bir şekilde izah ettim. Beni dinlemediler, ben de Kaymakam’a şikayet etmeye gittim. Böyle bir durumun olduğunu ve evimin kırsal bölgede olduğu için haklarının olmadığını ifade ettim. Kaymakam da bana ‘haklısın’ dedi. Ben oradan çıkar çıkmaz çocuklarım telefon açtılar. Polislerin çocuklarımı dövüyorlarmış. Eve geldiğimde çocuklarım perişan haldeydiler. Hepsini arabaya bindirip karakola götürdüler.” Baba Şik, kendisinin de karakola gittiğini ve çocuklarının hangi halde olduklarını kendi gözleri ile gördüğünü aktararak, “Perişan etmişler. Yani bu polis oldu da ne oldu.
RENCİDE ETTİLER
Bu zor kullanma gücünü yetkisini nerden alıyor” dedi. Baba Şik ayrıca şunları ifade etti: “Ben adalet istiyorum. Bunları da kınıyoruz. Yani böyle bir kanun nerde var? Nasıl bir uygulama var ki? Bu yetkiyi kimden alıyorlar? Yaklaşık 20 polis, eşim ve 4 çocuğumu rencide edip, hastanelik ediyor. Ben bu hakareti kabul etmiyorum. Davacıyım davamdan da vazgeçmiyorum. Bu saatten sonra benim ve çocuklarımın başına herhangi bir şey gelirse Kocaköy Emniyeti sorumludur. Bilinçli bir şekilde yaptılar” diye konuştu. Polisler hakkında henüz bir işlem başlatılmadı. (Diyarbakır/DİHA)
Evrensel'i Takip Et