5 Aralık 2021 22:44

"Çorba yarına da kalsın, tasarruftur' diyerek ekmeğe abanıyoruz"

Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde sendikalı tekstil işçileriyle ekonomiyi, zamları ve asgari ücreti konuştuk.

"Çorba yarına da kalsın, tasarruftur' diyerek ekmeğe abanıyoruz"

Fotoğraf: DHA

Adile DOĞAN
İstanbul

Türk-İş’e bağlı DERİTEKS’in Tuzla’da örgütlü olduğu fabrikalarda çalışan işçiler, sendikalı olmalarına rağmen geçinemediklerini söyledi. Market market gezerek ‘daha ucuz’ ürün bulma gayretinde olan işçiler, asgari ücrete ilişkin “Verdiğim rakamı yetkililer biliyor” diyen Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’a ise, “Herkes biliyor, kul niye bilmiyor” diye sordu.

Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde sendikalı tekstil işçileriyle ekonomiyi, zamları ve asgari ücreti konuştuk.

Bir işçi, “Eskiden her gün ekmeğimiz küçülüyor derdik şimdi ise tüm yaşamımız minyatüre döndü” dedi. Her şeyi ‘gramla’ alır hale geldiğini söyleyen işçi, “Sofradan karnımızı doyurmadan kalkıyoruz. ‘O gün içtiğimiz çorbadan yarına da kalsın, tasarruf tasarruftur’ diyerek ekmeğe abanıyoruz” diyen işçi; Emine Erdoğan’ın sözlerini hatırlatarak devam ediyor: “Porsiyonlarınızı küçültün’ demişti. Meğerse hükümet zaten porsiyonumuzu küçülteceklermiş. Oy kaygısı duydukları için asgari ücreti 3 bin 800 veya 4 bin lira yaparlar diye düşünüyorum ama 6 bin lira da yetmez. Bu hükümet bir yıldan fazla süre kısa çalışma ödeneğiyle hepimizi açlığa mahkum etti şimdi o günlerin açığı nasıl kapanır.”

UCUZ ÜRÜN BULAN, ARKADAŞINA HABER VERİYOR  

Başka bir işçi ise, indirim ‘Kovalamaktan’ yorulduğunu belirterek, “Eskiden yağ ekmek kuyruğu vardı şimdi ise; o kuyruk online oluşmuş durumda. Yağ indirime girince hemen birbirimize haber veriyoruz. İşten çıkıp servisten inince en az 5 tane market gezerek en ucuzunu bulmaya çalışıyorum. Artık üzerimize yeni bir şey alamıyoruz kurulan bit pazarından alışveriş yapıyoruz artık. Geçen gün çocuklara 150 liraya hem ayakkabı hem mont hem de kazak aldım. Bunların sıfırını 1000 liradan aşağı bulamazdım” dedi.

10 BİN LİRA DA YETMEZ

“Biz sendikalı olduğumuz için sözleşme yaptık ama daha elimize geçemeden paramız eridi” diyen işçi, “Bizlerin maaşı 10 bin lira olsa bile ne çare. En temel besin maddelerini bile tüketemiyoruz. Hastalanmak bizler için büyük lüks çocuklarımı alıp bir sinemaya gitmek artık sadece hayal. Hükümet oy kaygısıyla asgari ücreti yükseltse bile en fazla 4 bin olur ama bunu kabul etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın asgari ücret ile ilgili sorulara “Rakam söylüyorum ama kime söylüyorum. Hazine ve Maliye Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Cumhurbaşkanı biliyor ne söylediğimi. Allah da biliyor” sözlerine atıfta bulunan başka bir işçi ise; “Madem herkes biliyor kul niye bilmiyor? Bir zahmet açıklayın işçiler de bilsin” diyerek tepki gösterdi.

"HERKES BİLİYOR İŞÇİ BİLMİYOR"

“Türk-İş’in Genel Başkanının ve Allah’ın bildiğini biz de bilmek istiyoruz. Çünkü bu parayla yaşayacak olan işçi ve emekçiler. Bizi açlığın ve sefaletin beklediği, bu açıklamalarından da belli. Açlık ve yoksulluk sınırını araştıran bir sendikanın asgari ücretin de ne kadar olacağını sorması gerekmez mi?  Aldığımız bu parayla 4 kişilik bir ailenin geçiminin mümkün olmadığını biliyorlar. Çocuklarımla bir hafta sonu dışarı dahi çıkamıyorum” diyen işçi “Benim gibi yaşayan birçok işçi var ek iş yapmak zorunda kalıp hiç dinlenmeden fabrikaya gelen. Yaptığımız sözleşme zamlar karşısında eridi gitti. Koca bir yıl kuru maaşla geçirdik. AKP’ye oy veren işçiler de pahalılığa ve zamlara çok öfkeli. Ama asgari ücrete iyi bir zam gelirse yeniden oy vereceklerini söylüyorlar.”

Evrensel'i Takip Et