Antep işçisinin pazar ‘tatili’ fazla mesaiye çıkıyor: Yine de geçinemiyoruz

Antep’te işçi durakları tatil pazar günleri de yoğun oluyor. Cengiz Topel durağında işçilere pazar mesaisini sorduk; geçim sıkıntısı, asgari ücretin yetersizliği, her gün gelen zamları duyduk.

18 Kasım 2021 04:32
Paylaş

Mesut BAYLAV
Deniz KAR 
Antep

Antep’te işçi durakları tatil günü olan pazar günleri de genellikle yoğun olur. Kimi fabrikalar pazar mesaisine gitmeyi işçiler için zorunlu tutarken işçilerin isteklerine bağlı olarak gittiği fabrikalar da mevcut. İşçiler haftanın tek tatil günlerini de fazla mesaiye vermiş olurlar. Kimisi çocukları ile geçireceği bir günün de çalışarak geçmesini dert ederek yola düşerken akıllarda genellikle fazla mesai ücretinin evin ihtiyaçlarına bir katkı sunabilmesi fikri mevcut.  Cengiz Topel durağında işçilere pazar mesaisini sorduk; geçim sıkıntısı, asgari ücretin yetersizliği, her gün üst üste gelen zamları duyduk.

"BEKARIM, MESAİYE KALIYORUM, YİNE DE YETMİYOR"

Başpınar’da bir fabrikada çalışan Beytullah, pazar mesaisine bazen gittiklerini bazen gitmediklerini söyleyerek, “Zorunlu olan fabrikalar da var. İşçisin sonuçta ne derlerse yapacaksın, pazarı bayramı yok. Gel diyorsa gideceksin. Ben fazla mesaiye gidiyorum çünkü her şey iki üç katı oldu. Herkes biliyor bunu, çocuklar bile biliyor. 300 liralık şeyler bir milyar olmuş, nasıl olacak. Hayat bitmiş yani kardeşim.” dedi.

Durakta bekleyen işçilerden Zeki Karadaş ile konuşuyoruz. O da pazar mesaisine çağırdıkları zaman gittiğini söylüyor ve ekliyor: “Aldığım maaş bana yetmiyor, pazar günleri çift yevmiye olduğu için gidiyoruz. Üç buçuk dört milyar alıyorum mesai ile birlikte. Zor geçiniyorum bekar olmama rağmen ama evli insanlar nasıl geçiniyor benim aklım yetmiyor. Evli insanları duyuyorum inancınız olsun isyan ediyorlar.  Oduna, kömüre her şeye zam geldi, herkes bunu konuşuyor. “

FAZLA MESAİ İKİ GÜNLÜK HARÇLIK DEMEK

Cengiz Topel Durağı’nda parkın içerisinde normalde bir kaç seyyar çay ocağı vardı. İşçiler servislerini beklerken çay içer, sohbet ederdi. Ancak zabıta tarafından bu çay ocakları kaldırılmış durumda. Parka girince işçilerin öbek öbek ayakta beklediğini görüyoruz. Bir gup işçi ile konuşuyoruz. Kadın İşçi Tuğba pazar mesaisine gittiğini ifade ediyor: “ Pazar mesaisine gidince çocuklarımızla ilgilenemiyoruz, evimizde işimiz kalıyor. Böyle bir şey var ama gel görelim ki geçim sıkıntısı var, mecbur kalıyorsun bir yerde. Şu an için bize 300 lira fazla mesai ücreti hiç değilse iki günlük harçlığımız”

"YİRMİ GÜN NE YİYECEK İŞÇİ?"

Zamlar işçilerin en temel gündemi. Tuğba, “ Ekmek bile 1.75 TL olmuşsa aldığımız maaş ortada, yetişemiyoruz yani. Bebeği olan birini düşünün. Bir paket bez 50-60 lira. Tüp 170 lira. Bir torba şeker alayım desen 350 lira. Aldığımız ne? Maaşı alıyoruz on gün sürmüyor, yirmi gün ne yiyecek işçi? Dolar artıyor, her şeye zam geliyor. O zaman bize de dolar olarak maaş versinler” diyerek tepki gösteriyor. İki çocuğu olduğunu ve eşinden ayrıldığını söyleyen Tuğba, “ Ben devletten hiçbir yardım alamıyorum. Gidiyorum yardım için başvurmaya. ‘E sen sigortalı olarak çalışıyorsun’ diyorlar. Sigorta benim karnımı doyurmuyor ki. Benim çocuğumun ihtiyacını karşılamıyor ki. Ben iki çocuk okutuyorum, bana defter kalem mi veriyorsun? Ne yapalım yani, bir kadın olarak ne yapalım? Halkı yönetemiyorlar, yönetemiyorlarsa inecekler” dedi. 

YAĞ KAVGASI AYRILMA NOKTASINA GETİRDİ

Yanındaki diğer işçi ise “Fazla mesai olmasa mutlaka ki geçinemiyoruz.  Yetmiyor. Asgari ücretten bahsediyoruz. Adı üstünde asgari ücret. Benim asgari ücretim 2 bin 800 lira iken kömüre, gıdaya, ayçiçeği yağına, doğal gaza gelen zammı baz alalım. Beş ay önce 110 liraya dolum yapmış olduğum tüp gazını bugün için 170 liraya dolduruyorum “ dedi. Bir inşaat işçisi ise, evde yağ kalmadığı için eşiyle kavga ettiklerini neredeyse ayrılma noktasına geldiklerini söylüyor.

ALTI GÜN FABRİKA YEDİNCİ GÜN SEYYAR SATICILIK

İşçi servisleri yavaş yavaş gelmeye başladı artık. Durağın etrafında irili ufaklı seyyar satıcılar hâlâ mevcut. Onlardan biri de Fabrika İşçisi Sıddık. Haftanın altı günü fabrikada çalışıp yedinci gününü de parkın köşesinde pekmez satıp ek iş geçiriyor. Sıddık, “Yetişmiyor. Aldığımız asgari ücret, kira olmuş bir buçuk milyar. Ekmek olmuş iki lira. Hiçbir şeye para yetişmiyor, ek iş yapmazsan hiç geçinemezsin. Cebime iki yüz lira koyuyorum, iki gün dayanmıyor” diyerek insanların gelip pekmezlerin fiyatını sorduğunu ancak alamadan gittiklerini de ekliyor. Bir çok insan sadece bakıyor ve yoluna devam ediyor. Kenardaki üzüm tezgahına bakarak geçenlerden biri yanındakine “Üzüm güzel görünüyor, neyse kalsın” diyerek oradan uzaklaşıyor.

Görüştüğümüz işçiler, asgari ücretin ne kadar olması gerektiğine dair de bir çok ücret telafuz ediyor. En az 4 bin olmalı diyen de var, 7 bin liradan aşağısı kurtarmaz diyeni de. Bir çok şeyin düşünüldüğü aşikar, bunların arasında pazar mesaisine kalmadan geçinebilmek de dahil olsa gerek.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Bursa Tabip Odası Başkanı Türkkan: Hekimlerin özlük haklarında büyük kayıplar var | Bursa Emek ve Yaşam

SONRAKİ HABER

ÇHD’li avukatların duruşmasında mahkeme MİT mensubunun araştırılmasını istedi, dava ertelendi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...