Cengiz Topel tablacısı ekmek değil ceza yiyor

Deniz KAR
Mesut BAYLAV
Antep

Antep’te seyyar satıcılar, polis ve zabıta baskısıyla karşı karşıya. Cengiz Topel işçi durağında tablacılık yapan yurttaşlara sık sık ceza yazılırken geçtiğimiz hafta eşyalarına da el konuldu. Ekmeklerinin ellerinden alındığını vurgulayan tablacılar, “Uyuşturucu mu satalım, hırsızlık mı yapalım” diyerek duruma tepki gösteriyor. Yurttaşların yaşadığı geçim derdinden dolayı satışların zaten iyi olmadığını aktaran tablacılar, kesilen cezalarla durumun daha da kötüleştiğini söylüyor.

"RESMEN HIRSIZLIK YAP" DİYORLAR

Servis durağıyla iç içe geçmiş parkta çaycılık yapan Sait, zabıtların polisle birlikte baskın yaptığını söyledi. Ekmek parası kazanmalarına izin verilmediğini aktaran Sait, “Elli sefer başvurduk, işgaliyemizi verelim, bize bir yer verin diye ama sonuç alamadık. Yaşlı adam nereye gidecek, çarşıya inemiyor, kahveye gidemiyor, burada oturup çay içiyor ama izin vermiyorlar” dedi. 32 sandalyesine el konulduğunu belirten Sait, “Adamlar bize resmen, ‘Hırsızlık yap, adam vur, uyuşturucu sat, helalinden ekmek yeme’ diyor” diye tepkisini gösterdi.

El arabasında tütün satan ve belinin sakat olduğunu söyleyen Mustafa, evdeki tek çalışan olduğunu, başka bir gelirinin de olmadığını aktardı. Tütününün bir kısmına el konulduğunu dile getiren Mustafa, 300 lira zarara girdiğini, yetkililerin çözüm üretmesi gerektiğini söyledi.

"EVLİ OLSAM BU İŞİ YAPAMAM"

El arabasında meyve satan Kemal, satışların zaten iyi olmadığını, üzerine bir de zabıtanın gelerek şemsiyesini, terazisini aldığını belirtti. Zabıtayla tartıştıklarını, ardından çevik kuvvetin geldiğini dile getiren Kemal, “Biz bu işi yapmak zorundayız. ‘Uyuşturucu mu satayım’ diyorum, ‘Ne satarsan sat’ diyor” ifadelerini kullandı.

Halkın alım gücünün oldukça düştüğünü ekleyen Kemal, “Bir tabak hurmayı 5 liraya satıyorum, kadın 5 liralık bir şey alamıyor, ‘3 lira olmaz mı’ diyor. Çöpe döktüğüm malları alıp götürüyorlar evlerine. Evli olsam ben bu işi yapamam, Türkiye’de barınamam” dedi. İnsanların sorunun kaynağını bildiğini ancak bir şey yapamadığını vurgulayan Kemal, önümüzdeki seçimleri beklediklerini aktardı.

"KAZANDIĞIMIZ ZABITAYA GİDİYOR"

Tablasında meyve satan bir başka yurttaş ise zabıtaların kendilerini rahat bırakmadığını, sürekli ceza kesildiğini vurguladı. Beş aydır el arabasıyla meyve sattığını aktaran yurttaş, iki üç kez ceza yediğini söyledi. Kazandıkları parayı zabıtaya verdiklerini dile getiren yurttaş, “Zaten 100 lira kazanıyoruz, onu da zabıtaya veriyoruz. Sabah beşte gelip başımızda bekliyorlar. 'Neden ceza yazıyorsun' diyorum, 'Benim maaşımı kim ödeyecek' diyor. Maaşını ben mi ödeyeceğim, devlet ödesin, belediye ödesin, o kadar vergi alınıyor” dedi.

Satış yapmakta zorlandıklarını da sözlerine ekleyen yurttaş, “Vatandaşın aldığı bir kilo, yarım kilo… Vatandaş ne yesin? İki üç çocuk okuyor, ne yapacağız? 500 lira 600 lira elektrik, su faturasına gidiyor. Her şey iki üç kat pahalanmış” diye konuştu.

"AYAĞIMIZDA HAL KALMAMIŞ MEYVE YEMEMEKTEN"

Aynı tablacıdan meyve alan bir yurttaş da marketlerin daha pahalı sattığını, bu yüzden seyyar satıcıları tercih ettiğini belirtti. Tablacının bir suçunun olmadığını aktaran yurttaş, "Bu adamın zabıtaya ne zararı var? Ben bu üzümü ekmekle yiyeceğim. Bu olmazsa ne yiyeceğim. Aynı üzüm markette 10 lira, burada 5 lira. Bu cezaların yazılmamasını istiyoruz” dedi.

830 lira yaşlılık maaşı aldığını ve geçinmekte zorlandığını aktaran yurttaş,  “Ben muz alamam gelirimden dolayı. Asgari ücrete güzel bir zam gelse de bu adam beş altı kilo mal satsa daha iyi olmaz mı? Biz de doldurup dolabımıza koysak daha iyi olmaz mı? Misafire göstermeye korkuyoruz bana kalmaz diye. Ayaklarımızda hal kalmamış meyve yiyemediğimiz için” dedi.

Art arda rekor kıran dolar 10,41 TL'yi gördü

Çeyrek altın dört haneli rakamı gördü, 1002 TL oldu

Kasanın fiyatı, içindeki limonu geçti

Gübre desteğinin 2 katı 1 haftada eridi