20 Ekim 2021 08:43

MAHLE işçileri işten atmalara karşı direniyor

Almanya'da 2000 işçinin işine son vereceğini açıklayan otomobil tedarik devlerinden Mahle fabrikası işçileri, hakları ve gelecekleri için bir kez daha eylem yaptı.

MAHLE işçileri işten atmalara karşı direniyor

Fotoğraf: Ali Çarman/Evrensel

Ali ÇARMAN
Stuttgart

Almanya’da otomobil endüstrisi alanındaki gelişmeler bahane edilerek adım adım gelen işte atmalar, son dönemlerin en önemli sorunlarından biri haline geldi. İrili ufaklı birçok fabrika küçük çaplı eylem ve direnişlere rağmen başka ülkelere taşınma gibi formüllerle kapanarak işçiler sokağa atıldı.

Bu gelişmeler üzerine otomobil üretiminin önemli merkezlerinden Stuttgart ve çevresi sık sık metal işçileri eylemlerine sahne oluyor.

“BİZSİZ BİR GELECEK KARANLIKTIR”

MAHLE patronları uzun bir süredir yenilenme planları bahanesiyle küçülmeye gideceklerini açıklamışlardı. İşçiler için böyle açıklamaların arkasında işten atmaların geleceği ise yaşanarak edindikleri korkunç bir gerçeklik olarak endişe yaratıyor.

Mahle, dünya genelinde 7 bin 600 kişinin, Almanya’da ise 2 bin işçinin işine son vereceğini duyurdu. Gaildorf ve Freiberg fabrikaları kapandı.

İşçiler daha önceleri defalarca işten atmalara karşı değişik eylemlere başvurmuşlardı. Stuttgart Mahle işçileri işçi temsilciliği ve sendikacıları ise dört ayı aşkın bir süredir her salı saat 12.00’ye beş kala merkez bina etrafında yürüyüşle dikkatleri işten atmalara ve yapılması gerekenlere çektiler.

İşten atma tehditlerinin devam etmesi üzerine bu kez kitlesel bir eylem kararı alındı. “Bizsiz gelecek karanlıktır” çağrısıyla yapılan eyleme iki bine yakın işçi katıldı.

Mahle işçilerinin mitingi

Fotoğraf: Ali Çarman/Evrensel

“DAYANIŞMA VE BİRLİK KAZANDIRIR”

Mahle Mühlacker fabrikasında işçiler 15 otobüs ile coşkulu bir şekilde mitinge geldiler. İşten atmaların gündemde olduğu, Bosch, Koenig&Bauer ve Untertürkheim Mercedes ve çevre fabrikalardan da dayanışmada bulunmak üzere eyleme belirgin bir katılım oldu.

Daha önce konuştuğumuz işçi temsilcisi bir arkadaş yaklaşık bin kişi beklediklerini açıklamıştı. Feuerbach Mauser caddesinde gerçekleşen mitinge beklenenin çok üstünde iki bin kişi katıldı. İşçiler ellerinde siyah balonlar ve taşıdıkları pankartlar ile geleceklerinin karartılmasına sessiz kalmayacaklarını herkese gösterdi.

Eski bir sendikacı olan Sol Parti/Die Linke Milletvekili Bernd Riexinger, mitinge katılarak yaptığı konuşmada; “Biz Sol Parti olarak işçilerin yanında olacağız. İşten atmalar kabullenilemez. Hep birlikte mücadele edeceğiz” dedi.

DİDF üyeleri ve Mücadeleci Sendikacılar Platformu eylemde dayanışma çağrısı yaptı ve yapacakları toplantının bildirisini dağıttılar.

Kadınlı erkekli sendikacılar, işçi temsilcileri tek tek kürsüye gelerek konuşmalar yaptı. Kimi 30 kimi ise 40 yıl çalıştığında söze başlayarak dayanışma ve mücadele vurgusu yaptılar. Konuşmaların ardında sunucu kadın işçi tarafında geri sayım başladı üç, iki, bir ve işçiler ellerindeki siyah balonları gökyüzüne bıraktı. Balonlarla süslenen gökyüzüne işçilerin alkışları eşlik etti.

İşçi disiplini misali tam zamanında başlayan miting fabrikanın etrafında bir tur atalım çağrısıyla sonlandırıldı.

DİRENİŞE DEVAM EDİLECEK

Feuerbach da yapılan mitingden sonra bu kez saat Bad Cannstatt Mahle önünde 1300 kişinin katıldığı yürüyüş ve miting yapıldı.

Saat 14.00’te başlayan eylem yaklaşık iki saat sürdü. Kürsüden Mühlacer ve Pforzheim fabrikalarında üretimin tamamen durduğu bilgisinin verilmesi dakikalarca ıslık ve alkışlarla desteklendi. Mahle işçileri çoktan direniş meşalesini yaktılar ve işten atmalara karşı direnişe devam edeceklerini coşkulu, kararlı biçimde gösterdiler. Buradaki miting de “29 Ekim’de yapılacak büyük işçi toplantına katılalım” çağrısıyla sona erdi.


Mahle işçilerinin mitingi

Fotoğraf: Ali Çarman/Evrensel

Salı günü eylemlerinin daimi katılımcısı, işyeri işçi ve sendika temsilcisi olan Mehmet Şahin’nin mitingde yapmış olduğu konuşma şöyleydi:

"Sevgili arkadaşlar, 40 yıldan beri Behr'de çalışıyorum. Ve bu normal değil. 

10 yıl önce burada Werk 8 kapatıldı. Böylece her görüşmede iş bırakıp toplu halde görüşmeye gitmemize rağmen 200 işçi işini kaybetti. Ben ve 23 arkadaşım işten atıldı ama bunu kabul etmedik. Mahkemeye gittik ve ilk etapta kazandık. Buna bağlı olarak bazı işçiler oldukça yüksek tazminatlar aldı, hatta bazıları da ikinci mahkemeden sonra işlerine geri alındı.

O zamanki sendika sorumlusu Uwe şu sloganı yarattı: Hiç kimse isteği dışında fabrikayı terk etmek zorunda bırakılamaz! Ancak bu sloganı ciddiye aldığımızda bazıları memnun olmadı. Werk 8'la ilgili mücadeleden çıkardığımız ders şöyleydi: 

1- Bu başarısızlık bizi çok ağır etkiledi ve yaklaşık 10 yıl Mehle Behr Feuerbach'daki mücadele gücü yerle bir oldu. Sonunda bu yıl karşı tarafın bizi ciddiye almasını başardık. 

2- İşyeri işçi temsilciliği (BR) de bölünmüştü ve sendika temsilciliği de cesaretsizdi ve fikir birliğine sahip değildi. Buna rağmen tekrar ayağa kalkmayı başardık. Bu toplandı, bizim işyerlerimizi korumakiçin birlikte ayağa kalktığımızın, birliikte tavır aldığımızın çok açık bir gösterisi. 

3- Birlikte iyi bir yolda olmamız sürdürdüğümüz mücadelelerin sonucu. Eleştirdik, seçimlerde etkimizi gösterdik ve en önemlisi tabandan inisiyatif ve baskı vardı. 

4- Burada olmamız ve hep birlikte direnişimizi göstermemizin nedeni Mahle Behr'de beklemememiz, kendiliğinden aktif hale gelmemiz ve bu eylemin çağrısı yapmamızdır. IG metall'in bizi desteklemesi harika. Bugünden sonra da hep birlikte kararlı şekilde mücadele etmek zorundayız. 

Sendika temsilciliği ve işyeri temsilciliğinde tartışmalar sürdürmeliyiz Başarılı bir mücadele için yapıcı öneriler için çok önemli ve zorunludur. İşçiler sadece masraf olarak görülmekte ve değerleri bilinmemektedir.Tüm otomobil şirketleri ve yedek parça firmalarında yoğun işyeri yok edilmekte ya da başka yerlere taşınmaktadır. Buna son verilmelidir. 

İşyeri yok etmeler ve işyerindeki koşullara bağlı olarak  işten atmalar kabul edilemez. 

Gelecek kuşakların da işe ihtiyacı var. İşletmeleri büyük çaba harcayarak biz inşa ettik. Bizim elimizden alınmalarına izin vermeyeceğiz. Bu nedenle sendikamız IG Metall'le birlikte yerel ve ülke düzeyinde işyerlerinin korunması için mücadele etmeliyiz. 

Ücret ve personel denkleştirilmesiyle 30 saatlik iş haftası da gündeme getirilmelidir. 

Eğer başka yol kalmazsa IG Metall tüüzğünde yer aldığı gibi anahtar sektörlerde karın durması, işçilerin ve toplumun çıkarı kamulaştırılmaları için herşeyi yapmalıyız. Şimdiki sloganımız şu: Burada kalıyoruz!

Evrensel'i Takip Et