15 Ekim 2021 07:55

İyi giyinmek herkesin hakkı ama iyi yaşamak yalnızca patronların

Pandeminin başında 1000. mağazasını açtığını ilan eden LC Waikiki büyürken patron depolarda çalışan işçilerin primlerine göz dikti.

LC Waikiki logosu

Paylaş

Berivan BALKAY
İstanbul

Pandeminin başında 1000. mağazasını açtığını ilan eden LC Waikiki’nin depolarında çalışan işçiler ise işsizlik ile Kovid arasına sıkıştırıldı. LC Waikiki 2020 yılında 22,6 milyar net satış ve 845 milyon dolarlık ihracat yaptı, 2021 yılında e-ticaret ile yüzde 140 büyüdü. İşçilerin çalışma koşulları ise ağırlaştı, ücretleri eridi. Fazla mesailerin bugün açısından artık zorunlu hale getirildiğini, tutanakların her koşulda tehdit unsuru olarak kullanıldığını ifade eden işçiler, bir süre önce de primlerine göz dikildiğini hatırlattı. En ufak bir durumda prim kesintileri ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden işçiler, “İyi giyinmek herkesin hakkı” sloganıyla reklam yapan şirket için “Ama iyi yaşamak yalnızca patronların hakkı” diyor.

LC Waikiki depolarındaki bu uygulamalara karşı tepkili olan işçilerde iki eğilim var. Çeşitle gerekçelerle primleri kesilen işçilerin bir kısmı fazla mesailere kalmayacağına ve prim istemediğine ilişkin dilekçe verirken, bir kısmı ise geçim sıkıntısı nedeniyle zorunlu olarak fazla mesaiye kalıyor.

"PRİMLERLE ÜCRET ORTALAMASI BİRAZ YÜKSELİYORDU"

Pandemiyle birlikte çalışma düzeninde değişikliklerin yapıldığını ifade eden bir işçi şunları anlatıyor: "Pandemiden önce LC Waikiki’de çalışma saatleri 8’di. Ancak çeşitli yoğun dönemlerde fazla mesailer olurdu. Yılın sonunda 4 tam maaş prim alıyorduk. Prim ödemeleri daha önceleri yıldan yıla ödenirdi. Sonrasında ise artan hayat pahalılığı ve işçilerin hoşnutsuzluğunu bir nebze bastırmak için elimize aylık daha fazla para geçsin diyerek üçte birini aylık olarak maaşlarımıza yansıtmaya başladılar. Geri kalan prim ödemeleri 3 ayda bir 800 ile 1200 TL olarak ödeniyordu. En son kalan paramız da bayramlarda da çalışalım diye bayram primi olarak veriliyordu. Yoğun dönem diye bir uygulama vardı, 2 hafta vardiya dönmez ve çalışma devam ederdi. Tekstil alanındaki diğer işyerlerine kıyasla aslında LC Waikiki’yi farklı kılan şey bu primlerdi. Çünkü işçilerin eline daha az para geçer, fakat LC Waikiki’de primlerle beraber alınan para daha fazla olurdu.”

PRİMLERİN MİKTARI GİTTİKÇE DÜŞTÜ

İşçiler son süreçte ise durumun kötüleştiğini söylüyor. Geçen bayramda yoğun çalışma dönemi yine başlamasına rağmen işçilere kâr oranının düştüğü, bu nedenle bayram primlerinin ödenmeyeceği söylendi. Uzun saatler, yoğun bir tempoyla çalışan işçiler primlerini istediklerinde ise aldıkları cevap “Mağazalar kapalı, primleri verme imkanımız yok” şeklinde oldu. Bunun ardından iş yavaşlattıklarını belirten işçiler, “LC Waikiki patronu Mustafa Küçük depoya geldi, işçilerle görüşmeler yaptı. Pandemiden kaynaklı kredi çektiğini, maaşlarımızı bu şekilde ödediğini söyledi. Peki eğer kredi çekecek durumdaysa patron, bizim çalışma koşullarımız neden ağırlaştı? Biz neden o kadar yoğun çalıştık? Biz de ailemizle zaman geçirmek istiyorduk ama onun yerine gidip çalışıyorduk. Bu tartışmalardan sonra primlerin 500 TL olarak ödeneceği söylendi. Ardından 600, ardından 700’e çıktı. Bizim aldığımız primler kesilirken patronumuzun kârı arttıkça arttı” dedi.

"EK MESAİYE KALSAK DA GEÇİNEMİYORUZ"

LC Waikiki pandemi sürecinde yüzde 25 oranında büyüdü. Firma büyürken işçiler ise daha fazla yoksullaştı, artan enflasyonla birlikte ücretleri eridi. Çalışma süreleri 12 saate zorunlu olarak sabitlendi, primler koşullara bağlandı. İşçiler şunları anlatıyor: “Çalışma saatlerimizi 12 saate çıkardılar ve bunu zorunlu hale getirdiler. 1200 işçi arkadaşımız tepki için rapor aldı, işe gelmedi ve bu haliyle bizlerin iş yükünü daha da arttırdı. Hal böyle olunca bu düzenlemeyi geri çekmek zorunda kaldılar. Ancak prim istiyorsanız hafta tatiliniz de dahil olmak üzere fazla mesaiye kalacaksınız dendi. Şimdi düşünün; bu ağır çalışma temposuna mı dayanalım yoksa prim olmadan nasıl geçineceğimizi mi düşünelim? Hepimizde ciddi bir yıpranma var. Dün bizi diğer işyerlerinden ayıran şey aldığımız primlerken bugün prim alabilmek, mağazalardaki ürün ihtiyacını karşılamak, mağazalarda hedeflenen satışın tutması gibi koşullara bağlandı. Kimi arkadaşlarımız dilekçe verip primden vazgeçiyor, kimisi ise geçim sıkıntısı yüzünden boyun eğmek zorunda kalıyor. Kimi arkadaşlarımız anlaşmalı çıkışa gidip kıdem tazminatını alıp işten ayrılıyor. Ama bildiğimiz şey şu, hayat pahalılığı her geçen gün daha da artıyor, aldığımız maaş ile fazla mesaiye kalsak dahi geçinemiyoruz.”

"İNSANCA YAŞAYABİLECEĞİMİZ BİR ÜCRET TALEBİYLE BİRLEŞELİM"

Bu sorunları yaşayan işçiler aralarında çözüm noktalarını da tartışıyor. LC Waikiki işçileri, şu çağrıyı yapıyor: “Biz dün çeşitli haklara sahiptik, bunların hepsini de zaman zaman yöneticilerin, takım liderlerinin söylediğinin aksine bize patron bahşetmedi, biz kendimiz mücadele ederek kazandık. Bugün birer birer elimizden aldıkları haklarımızı geri almak yine bizim elimizde. Eğer yine dün olduğu gibi yan yana gelirsek, birlikte mücadele eder ve haklarımıza sahip çıkarsak yine kazanırız. Vardiyalarımızda ve bölümlerimizde 3 kişi 5 kişi demeden yan yana gelip kendi birliklerimizi oluşturmaktan, taleplerimiz için mücadele etmekten başka şansımız yok. Bu haberi okuyan LC Waikiki işçisi arkadaşlarımıza çağrımızdır; gelin bizi mahkum ettikleri bu koşulları hep beraber değiştirelim. Yan yana gelip birliklerimizi kurup, üzerimizde sürekli tutanak baskısı olmadan, sürekli olarak zorunlu mesailere kalmadan da insanca koşullarda çalışıp, insanca yaşayabileceğimiz bir ücret talebiyle birleşelim.”

ÖNCEKİ HABER

İBB, TÜGVA'nın iskeleyi tahliye etmesi talebiyle Adalar Kaymakamlığına yazı yazdı

SONRAKİ HABER

Diyarbakır'da 15 öğrenciyi istismara maruz bırakan öğretmenin görev yeri değiştirildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...