14 Ekim 2021 20:14

TMMOB İzmir İKK'den emsal artış açıklaması: İzmir’de kent suçuna imza atanları uyarıyoruz

Parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artış kararını eleştiren TMMOB İKK, kararda piyasanın kârlılığının referans alındığını, İzmir'e ihanetle eş değer sonuçlar doğuracağını belirtti.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde, parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 emsal artışın yapılacağı kararının ardından TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Mimarlar Odası binasında basın toplantısı gerçekleştirdi.

TMMOB’un basın toplantısına 11 aydır sorunlarına çözüm bulunmayan İzmirli depremzedelerde katıldı. Basın toplantısına başlamadan önce toplantıya gelen İzmirli depremzedelerle görüşlerini paylaşan TMMOB yetkilileri, barınma hakkını sonuna kadar savunduklarını söyledi.  

Jeoloji Mühendisleri Odası ve Jeofizik Mühendisleri Odası dışında TMMOB'a bağlı diğer odalar açıklamaya imza attı.

“PİYASANIN KÂRLILIĞI REFERANS ALINIYOR”

Piyasanın kârlılığını merkeze koyan kentsel politikaları eleştirerek konuşmasına başlayan TMMOB İzmir İKK Dönem Sözcüsü Aykut Aydemir, deprem sonrasında ortaya çıkan sorunun çözümü için bugün yine piyasanın kârlılığı referans alındığını söyledi.

Müteahhit kârı gözetmeksizin, depremzedelerin sorunlarına çözüm bulması gerektiğini söyleyen Aydemir, “Bugün yaşanan barınma sorununun, konut fiyatları ve kira bedellerindeki artışın temelinde yatan nedeni, aldığı kararla yeniden üretiyor. Öyle bir kamu iradesi ki; sosyal devlet sorumluluğunu, topladığı deprem vergilerini yok sayarak depremzedeleri yüksek miktarda ödemelere mahkum ediyor” dedi.

“POPÜLİST VE PİYASACI YAKLAŞIMLARIN SONUÇLARI AĞIR OLUYOR”

30 Ekim 2020 depremi sonrasında yapılan çalışmaların tümünün depremzedeliği mülk sahipliğine indirgemeye dönüştüğünü ifade eden Aydemir, çözüm önerisinin dayandığı kâr mekanizmasının fırsatçılığının depremin hemen ardından yaşanan kira fiyatları ile açıkça görüldüğünü söyledi.

Aydemir, “Bugün tartıştığımız emsal artışı meselesi popülist ve piyasacı yaklaşımların bizi hangi sonuçlara götüreceğini açıkça göstermektedir. Belli bir bölgede veya bir oranda emsal artışı tartışmaya açıldığında bunun o bölge ile sınırlı kalmayacağı, artışın ise gözü doymak bilmeyen sermayeyi ikna etmeyeceği bilinmelidir” diye konuştu.  

"BU ARTIŞ AÇIKÇA İZMİR'E İHANETTİR"

1 Mart 2021 tarihinde onaylanan plan notuna ek olarak parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 verilen emsal artışının teknik olarak tartışılacak bir tarafı bulunmadığını söyleyen Aydemir,  meclis kararının mühendislik, mimarlık ve şehircilik disiplinlerinin varlık nedenlerini ortadan kaldırdığını ve ilgili bilimleri hiçe saydığını belirtti.

Onaylanan plan notu ile birlikte getirilen emsal artışları ile toplamda ek yüzde 50-60 bağımsız birim artışına ve dolayısıyla nüfus artışına neden olunacağı ifade eden Aydemir, “Bu artış açıkça İzmir’e ihanettir. Bu kararın altına imza atan belediye başkanları ve meclis üyelerinin İzmir’de trafik sorunu olduğundan, koku sorunu olduğundan, altyapının yetmediğinden bahsetmeye ve yoğun bir yağış olduğunda doğal afeti gerekçe göstermeye artık hakkı bulunmamaktadır” dedi.

“MESLEK SORUMLULUĞUNDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Alınan kararı bilimsellikten uzak olarak değerlendiren Aydemir, “Bunu çözüm olarak pazarlayan, reklamını yapanlar da gayet bilmektedirler ki; bilimsellikten uzak alınan bu karar yargı eliyle bozulacaktır. Bu, sadece ‘biz çözümü ürettik ama...’ ile başlayan, sorumluluğu kendisi almak yerine bu ihanete karşı çıkanların üzerine atan, onları hedef gösteren beylik cümlelerine temel oluşturmak için yapılan bir gösteridir” diye konuştu.

Aydemir, “Şehircilik disiplinlerinin varlık nedenini ortadan kaldıran, yeni afetlere kapı aralayan karardan acilen vazgeçmelerini bekliyoruz. Aksi halde bilimsel dayanaktan yoksun kararlara karşı her türlü hukuki girişimde bulunacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam