09 Ekim 2021 01:26

Kadınlar çocuklarına istediğini alamıyor: Memnuniyeti gel de onlara anlat

Erdoğan'ın "İşçi-memur memnun" açıklamasına kadınlar tepki gösterdi. Çocuğuna istediğini muzu alamayan da var, bisküviyi alamayan da. Emekçi kadınlar hayatlarından memnun değil.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Adile DOĞAN
İstanbul

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın market alışverişi sonrası yaptığı “Fiyatlar uygun” açıklaması emekçilerin tepkisini çekti.

Erdoğan’ın 1002 lira tutarında yaptığı gevrek, gofret ve bisküvi gibi atıştırmalık alışverişini Pendik’e bağlı Esenyalı Mahallesi’nde emekçi kadınlara sorduk.

Eşi asgari ücretle çalışan ve iki çocuğu ile geçinmeye çalışan Gizem; mutfak masrafları için ayda 300 lira ayırabildiğini söyledi. “300 lira ile neler alabiliyorsun” sorumuzu, “Küçük bir paket çay, iki paket makarna, 4 litre sıvı yağ, bir kutu salça, bir paket tuz, bir paket pirinç ve bulgur ve bir koli yumurta aldım. Bunları bir ayda tüketmek zorundayım” şeklinde yanıtlayan Gizem’in evine “Asla et girmiyor.” Gizem, “Kahvaltıda yumurta tok tutar diye yumurta alıyorum genelde, yanına hamurdan bir şeyler yapıyorum. Annem köyden peynir getirmişse bir iki ay onunla idare ediyoruz. Sebze alışverişini ise; ayda bir defa anca yapabiliyorum” dedi.

"TARIM KREDİ KOOPERATİFİNDEN AĞLAYARAK ÇIKTIK"

Çocuğunu okula bırakırken tarım kredi kooperatifi markete girerek meyve suyu almak isteyen Gizem, yaşadığını şöyle anlattı: “Çocuğun beslenmesine koyduğum ekmeğin yanına bir meyve suyu almak için girdim. Çocuk bisküvi istedi aldım ama kasa da param çıkışmadığı için geri bıraktım. Çocuk yol boyunca ağladı. İçim sızlaya sızlaya okula bırakıp geri döndüm. Eşim fazla mesaiye kalmazsa bizim hayatta kalma şansımız da olmaz.”

“Cumhurbaşkanının herkesin kesesine uygun dediği marketlerden gözü yaşlı ayrılıyoruz” diyen Gizem, “Cumhurbaşkanının abur cubura verdiği o parayla ben hem mutfak masrafımı hem de faturalarımı ödemeye çalışıyorum ama asgari ücret ona da yetmiyor. Bir keseye uygun o da sadece onların kesesine” diye konuştu.

MAKARNA, BULGUR VE TANEYLE YUMURTA…

Fatma ise; yıllarca birçok iş kolunda çalışmış bir kadın. Eşinden ayrılma sürecinde olan Fatma; bir sene öncesine kadar çalışmaya devam ettiğini ama geçirdiği anjiyo ve ameliyatlar yüzünden artık çalışamadığını söyledi: “Biz hep yoksulduk eşim de doğru dürüst eve para getirmiyordu. Çocuklarım için katlandım ama artık katlanamıyorum o nedenle boşanma davası açtım. Yıllarca çalışmaktan bel fıtığı, şeker, tansiyon hastası oldum ama yine de ne iş bulursam çalıştım. Bir senedir çalışamıyorum. Yardım alabilmek için her yola başvurdum Belediyenin aylık verdiği 150 liralık market kartıyla geçinmeye çalışıyorum. Bu parayla sadece ekmek makarna ve bulgur taneyle de yumurta alabiliyorum.”

O da Cumhurbaşkanının açıklamalarına tepkili, “Saray’a beleş halka parayla. Bu rahatlık ondan” ifadelerini kullandı.

HEM FABRİKA İŞÇİSİ, HEM TEMİZLİKÇİ; GEÇİNEMİYOR

Çocuğuyla marketten dönerken rastladığımız Türkan’a daha “Nasılsın?​” diye sormadan anlatmaya başladı. Asgari ücretle çalışan Türkan; bu ay ücretinden geriye kalan 200 lira ile alışverişe çıktığını ama evin ihtiyacının çeyreğini bile alamadığını söyledi: “Bu ne pahalılık. Eşim iş kazası geçirdiği için uzun süredir çalışamıyor. Evin bütün yükü benim omuzlarımda. Fazla mesailerle birlikte maaşım 3 bin lirayı buluyor ama 1200 lira kiraya gidiyor. Geriye kalan para ile hem faturaları ödemeye hem de market alışveriş yapmaya çalışıyorum. Aylık 3 bin lira ile geçinsinler göreyim. Okula giden çocuğumuzun beslenmesine bir tane meyve bile koyamıyoruz. Bir demet maydanoz olmuş 5 lira.”

"3 HAFTADIR MUZ İSTİYORUM, ANNEM ALMIYOR"

Türkan’a kızgın bir şekilde bakan çocuğu bize dönerek, “3 haftadır muz istiyorum ama annem almıyor” diyor. Gözleri dolu dolu olan Türkan; “Çocuk işte anlamıyor ki yoktan. Ben 1 kilo muz alırsam günlük ekmeğe param kalmaz. Zaten çalıştığım fabrikada işten atmalar başladığı için çok tedirginim. Bir de işsiz kalırsam ne yaparım? Bu nedenle gücümün üstünde performans gösteriyorum. Çok yorulmama rağmen hafta da 2 gün oturduğum binanın merdiven temizliğini yapıyorum.” Yanımızdan ayrılırken son cümlesi şu oluyor: “Çevrenizde merdiven temizliği için birini arayan olursa bana haber verin.”

ÖNCEKİ HABER

Helsinki'de çevre savunucuları hükümet binası önünde eylem yaptı

SONRAKİ HABER

Mezopotamya Kültür Merkezi'nden 30’uncu yıl konserine davet

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...