08 Ekim 2021 01:15

"Atık işçileri ayak bağı olmasınlar diye ekarte ediliyorlar"

Atık işçileri hedefte! Amaç, sektörü Çevre Ajansına taşeron kılmak mı? Enerji ve İklim Uzmanı Önder Algedik, "34 milyarlık sektör atık işçilerine tahammül edemiyor onları ekarte edecek" diyor.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Hasan Metin TAŞKIRAN
İstanbul

Ağustos ayı itibariyle başlayan geri dönüşüm işçilerinin çalıştığı depolara baskınlar, her geçen gün şiddetini arttırarak devam ediyor. Ümraniye ve Ataşehir'de geri dönüşüm işçilerine yönelik gerçekleştirilen baskınlar ve gözaltıların ardından dün sabah saatlerinde de Sancaktepe'de baskın düzenlendi. Polis ve belediye ekiplerinin 36 ayrı adrese eş zamanlı olarak düzenlediği operasyonda geri dönüşüm işçilerinin depoları iş makineleri ile yıkıldı ve tahrip edildi, çekçek arabaları ve diğer malzemelere belediye ekipleri tarafından el konuldu. Direnişe geçen işçilerin gözaltına alınması ile süregelen süreç 3 işçinin tutuklanmasına kadar geldi ve gece yarısı baskınlarıyla devam ediyor. Peki karınlarını doyurmak ve evlerine iki lokma götürebilmek için sokak sokak gezen geri dönüşüm işçilerinin suçu neydi? İstanbul Valiliğinin baskınlara sebep gösterdiği ‘çevre ve halk sağlığını tehdit ettikleri, haksız kazanca ve kamu zararına yol açtıkları’ akıl almaz gerekçesi ne anlama geliyor? Bu kadar baskı ve şiddet politikasının sebebi ne?

Olayların başlangıcından beri işçilerin de dile getirdiği soru “Birileri bu işe de mi el attı?​” olmuştu. Enerji ve İklim Uzmanı Önder Algedik ile bu soruların cevabını, işçilerin yaşadığı baskıların geçtiğimiz yıl aralık ayında Meclisten geçen Türkiye Çevre Ajansı ile ilgisini konuştuk.

Çevre Ajansının Meclisten geçmesiyle birlikte atık konusunda çalışan herkesin Çevre Ajansına bağlandığını söyleyen Algedik, Çevre Ajansını müşteri garantili şehir hastaneleri ya da yolcu garantili otoyollara benzetti. Atık sektörünün adeta Çevre Ajansının taşeronu haline getirilmek istendiğini belirten Algedik “Belediyeleri Çevre Ajansının hizmetlisi yapan, bütün gelirleri Çevre Ajansı üzerinden toplayan, Çevre Bakanlığına paralel bir yapılanma kuruldu” diye konuştu.

"AKP’Lİ YÖNETİCİLER ÇEVRE AJANSINDA KOLTUK KAPMAYA BAŞLADI"

 Bütün bunlar yaşanırken şimdiye kadar devletin gerçekleştirmediği, politika uygulamadığı atık geri dönüşüm alanında ise emeklerini satarak geçinen atık işçilerinin bir numaralı oyuncu olduğunu söyleyen Algedik, şimdi ise atık işçilerinin hedef tahtasına konulduğunu şu sözlerle ifade etti. “Yani atık sektörünü kendine köle, belediyeleri kendine köle yaparken en önemli ayak bağlarından bir tanesi de atık işçileri oldu. Bu aşamada atık işçilerinin örgütlü olmalarını istemiyorlar, rol almalarını istemiyorlar, Çevre Ajansının gelir kapısını kapatmak istemiyorlar.”

Çevre Ajansının kuruluş çalışmalarının hızla devam ettiğini aktaran Algedik, AKP’li yöneticilerin ajansta koltukları kapmaya başladıklarını söyledi. Bu sürecin hazırlığı bağlamında İstanbul’un çok önemli atık üreten bir kent olduğunun altını çizen Algedik, “Türkiye’nin en büyük çöp kaynağı İstanbul, İstanbul koca bir çöplük aslında. Belediyenin çok iyi bir atık politikasının olmaması geçmişte bu işte çok etkili. Dolayısıyla atık işçileri çok önemli bir zaafımızı, politikanın eksikliğini telafi ederken şimdi ayak bağı olacaklar Çevre Ajansı için. Dolayısıyla kârlarından feragat etmemek için boğaz tokluğuna çalışan atık işçilerinin ekmeğine göz dikiyorlar” dedi.

"34 MİLYARLIK SEKTÖR ATIK İŞÇİLERİNE TAHAMMÜL EDEMİYOR"

Çevre Ajansının arkasında nasıl bir mekanizma var bilinmezken bugün atık işçilerinin yanında olmayan herkesin bir anlamda Çevre Ajansına çalışacağını söyleyen Algedik, “Çevre Ajansının sahibi anladığım kadarıyla Emine Hanımefendi olacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla ortada bir hanımın ajansı var, atık sektörü 34 milyar TL’lik bir sektör, 34 milyarlık sektör atık işçilerine tahammül edemiyor onları ekarte edecek, belediyeleri kendine köle yapacak, atık şirketlerini kendine taşeron yapacak, bizi de o hanımın ajansına çöp sağlayan vatandaş yapacak” ifadelerini kullandı.  

SIFIR ATIK VAKFI İLE BAŞLAYAN SÜREÇ, ÇEVRE AJANSININ KURULMASI İLE TAMAMLANDI

Çevre Ajansının teklif ve Meclis tartışmalarının olduğu dönemde Önder Algedik Gazete Duvar’da 14 Aralık 2020 tarihli yazısında Milliyet’ten Verda Özer’in AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’a “2018’de il başkanları toplantısında ‘Sıfır atık vakfı kuracağız’ demiştiniz. Şimdi Çevre Ajansı adında Bakanlık bünyesinde kuruluyor. Hayaliniz gerçek oluyor, sizce bu adımlar, hanımefendinin de himayesine aldığı ‘sıfır atık’ sisteminin çalışmasına yardımcı olur mu?​” sorusunu hatırlatmış ve Erdoğan’ın sözlerini köşesinde direkt yer vermişti. Erdoğan cevabında ise şöyle diyordu, “Şimdi ben eşimin elinden, adımları atılmış böyle güzel bir işi alamam. O onun hakkıdır. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte yine o işi kendisinin de vakıf namı altında, ajansla da bütünleşerek yürütebileceğine inanıyorum. Çünkü o işi gerçekten çok seviyor, adeta kendini o işe adamış vaziyette. Tabii orada bize de ne düşerse eşime ve bu konuda görev alacak olan tüm arkadaşlara inşallah yardımcı oluruz. Çünkü bu kısa sürede bunun getirilerini gördük. Gerçekten ülkemiz için bu sıfır atık projesi çok büyük getiriler ortaya koydu. Hele hele böyle bir kurumsallaşmada çok daha önemli getirisi olacağına inanıyorum.”

ÖNCEKİ HABER

"Fırat Kalkanı" operasyon bölgesinde bir asker hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

KONDA: Tutuklu yakınlarının yüzde 76’sı adalet sistemine güvenmiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...