Babil'de ekim ayı Marksizm atölyesi başladı

Maltepe Babil Kültür Merkezi'nin Ekim ayı boyunca yapmayı planladığı Marksizm atölyesinin ilk oturumu “Varlık Balonları ve Finansal Kriz” başlığıyla akademisyen Murat Birdal'ın katılımıyla başladı.

Genişlemeci para politikaları, ve varlık balonlarının konuşulduğu etkinlikte kapitalizmin finansal iç dinamikleri, kriz anlarında devletlerin uyguladığı politikalar, arz-talep dengesi üzerinde kapitalizmin açmazları, şişirilen piyasalar ve emlak balonları konuşuldu.

“HÜKÜMETİN PROPAGANDA OLARAK KULLANDIĞI 'YAĞ KUYRUĞU' BİZE ÖZEL BİR DURUM DEĞİL”

“Hükümetin propagandalarında sıkça kullandığı 'yağ kuyrukları' o dönem açısından sadece bizde yaşanan bir durum değil. Öyle fotoğraflar var ki Amerika'da benzin kuyrukları oluşmuş aynı dönemde. Ben öğrencilerime bu fotoğrafları gösterdiğimde şaşırıyorlar. Küresel bir sıkışma bizde siyasi argümanlarla çekişmenin aracı haline getiriliyor ancak bu doğru değil. 2001 krizi için  dönemin cumhurbaşkanı Ahmet  Necdet Sezer'in anayasa kitapçığını fırlatmasının sebep olduğu söyleniyordu o günlerde. Ancak aynı dönemde dünyanın geri kalanında krizler patlak veriyordu. Türkiyeden fırlatılan kitapçık dünyanın öteki ülekelerindeki krizi yaratamayacağı gibi bizdeki krizin de kaynağı olmamıştı.”

"İŞÇİ SINIFININ TOPLAM YARATILAN REFAHTAN ALDIĞI PAY İSTİKRARLI ŞEKİLDE AZALIYOR”

“Ham madde maliyetinin arttığı bir dönemde kapitalist için doğan sıkışmadan kurutuluşun yolu işçi sınıfının maliyetinin düşürülmesidir, çünkü  kapitalist ham  maddenin maliyetine direkt müdahale edemiyor. Ancak işçinin ücretine de direkt kesinti yapamıyor. Bu noktada  işçi  ücretlerine enflasyon   oranının altında yapılan zamlarla aslında her geçen yıl işçinin ücreti %20-30 lara varan düşüşlere uğruyor. Tam da bu noktada kapitalistin ürettiği ürünü aynı zamanda işçiye de satması gerekiyor. Ancak eriyen ücretlerle işçi sınıfının bu tüketimde bulunması mümkün değil, bu da bir noktada kapitalizmin en büyük çelişkisini oluşturuyor ve bu aşırı üretim krizlere yol açıyor.

Kriz dönemlerinde özellikle Amerika piyasaya para sürerek paranın ucuzlamasını ve krizi hafifletmeyi amaçlıyor. Bu politikayla piyasada fazlalaşan para finans ve emlak sektörüne birikerek balon oluşturuyor. Hane halkının borçlanması giderek artıyor. Özel kredilerle, hane halkının kredi borçları gittikçe artıyor. Önümüzdeki birkaç sene Türkiye ekonomisi için kritik gözüküyor. Hükümet de bu dar alandaki manevra çabasıyla siyasi tutarsızlıklar yaratıyor.” Dedi.

Soru-cevapla devam eden etkinlikte son dönemde yatırım aracı olarak görülen kripto paralar da konuşuldu, Murat Birdal ; “Pandemi başında öğrencilerimle online olarak sohbetler gerçekleştirdim. O dönem Amerika’da olan öğrencim aktardı. Dönemin krizinden çıkmak için Amerika vatandaşlarının sosyal sigorta numaralarına 3.000 dolara varan çekler göndermiş. Oradaki gençler bu parayı kripto alarak değerlendirmişler. Bazen bana arkadaşlarım da soruyor 'ne olacak bu kriptolar' diye. Yani sonuç olarak bir yere dayanmayan çok hızlı yükselip alçalan bir dijital varlığın yorumlamasını yapamam. Kripto ilk çıktığında en önemli argümanı ucuz para transferiydi. Ancak şimdi bu argüman ortadan kalktı, yüksek elektrik tüketimleri sebebiyle çok maliyetli işlemler oluyor. Hükümetler de buralarda denetim mekanizması kurmak istiyorlar. Geleceği belirsiz olan bir platform. Sadece gizlilik argümanı üzerinden popülerlik sağlıyor ancak yaşanan bazı olaylarla bu argümanın da doğruluğu meçhul. “ dedi.

Babil Kültür Merkezi'nde Marksizm Atölyesi etkinlikleri her cumartesi saat 17:30'da gerçekleşecek.

9 Ekim Cumartesi günü yapılacak olan atölyenin konu başlığı “Marksizm ve Hukuk”. Barış Işık ve Barkın Asal anlatımlarıyla atölyede olacaklar. (İstanbul/DHA)