01 Ekim 2021 09:14

Baldur işçileri 281. gününde grevi sonlandırdı

Baldur Süspansiyon’da işten atılan işçilerin başlattığı direniş 335. günde, TİS hakkı için başlatılan grev 281. günde sona erdi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Gebze’de bulunan Baldur Süspansiyon’da işten atılan işçilerin başlattığı direniş 335. günde, TİS hakkı için başlatılan grev 281. günde sona erdi. Kıdem, ihbar ve sendikal tazminatlarını alan işçiler “Haklarımızı aldığımız için mutluyuz yeniden sendikalı olarak işe giremediğimiz için içimiz buruk” dedi.

Baldur grevcilerinden Volkan Cimşit, “281 gün mücadele ettik. Buruk bir sevincimiz var. Sendikamız bu süreç boyunca her zaman arkamızda durdu. Bu bağ devam etmeli. Bu süreçte en büyük kazancımız sendikayı tanımak oldu. Bizim için maddi kazanılmalar önemli olmasa da bu anlaşmaya mecbur kaldık” dedi.

1993 yılından bu yana makas üretiminde çalıştığını ifade eden Ali İrfan Kara, “6 senedir de Baldur işçisiydim. Çıkarken aldığım ücret en fazla 3 bin 500 TL’ydi. Emekli olmama rağmen öğrendim ki birlik olunca öyle böyle kazandık. Onurlu duruşumuz, dik duruşumuzla bu mutlu sona ulaştık. Sendika sonuna kadar arkamızda durdu, aldığımız karar ne olursa olsun, devam da desek tamam da desek kabul ettiler” dedi.

"EN BÜYÜK KAZANIM MÜCADELEYİ ÖĞRENMEK OLDU"

Baldur işçi temsilcisi İlker Dudu ise “281 gündür onurlu mücadelemizin sonuna geldik. İşçi arkadaşlarımızla birlikte toplanarak bir karar aldık. Kendi aramızda fikir birliği yaparak patronun görüşlerini değerlendirdik ve kendi fikirlerimizi de tartıştık. Taleplerimizde ısrar ederek ortak bir karar aldık. Sendikamız da bu kararın arkasında durarak anayasal ve hukuksal bütün haklarımızı almak için bizimle birlikte mücadele vermiştir” diye konuştu.

Baştemsilci Erkan Kaya da “Gerçek anlamıyla kazanım sendikayla gitmekti. Ancak sadece haklarımızı kazandık. İşçi arkadaşlar mücadele ederek kazandı. Mücadele etmezsek hiçbir şey kazanamazdık. Buradaki işçi arkadaşlarımız sendikayı ilk kez tanıdı. Mücadeleyi öğrendi, bence en büyük kazanım o. Buradaki mücadele tüm işçi arkadaşlarımıza örnek olsun. Ülkemizin koşullarında grevde olmanın nasıl zor olduğunu hep birlikte yaşadık. Hakkımızı, hukukumuz sendikamızla aldık. Grev ve direnişte dayanışmanın ne olduğunu daha iyi öğrendik. Öncelikle sendikamıza, siyasi partilere, tüm emek dostlarına teşekkür ediyorum” dedi.

4 çocuk babası İbrahim Örs de “Tüm zor koşullara rağmen bu anlaşmayı yapmak zorunda kaldık. Haklarımızı aldık, sevinçliyiz, keşke sendika da olsaydı, o zaman bayram gibi olurdu” dedi.

"İŞÇİLERİN KARŞISINDA SERMAYE SINIFI VARDI"

Emek Partisi Gebze İlçe Başkanı Yusuf Akar ise “Baldur OSB’lerim ortasında bulunan bir işyeri. Bu bölgedeki işçilerin umudu haline gelmiş bu grev 4 mevsimi gerisinde bıraktı. Verdikleri mücadeleyi sadece kendileri için değil, Tuzla, Gebze, Darıca, Çayırova bölgesindeki tüm işçi sınıfı için de verdiler” dedi. Pandemi koşullarına rağmen grevin 1 yıl sürmesinin önemli olduğunu ifade eden Akar, “Diğer işçilere de her koşulda sendikal mücadele ve grev yapılabileceğini gösterdiler. Uluslararası ve ülke düzeyinde verilen dayanışma da önemliydi. Parti olarak Baldur direnişini güçlendirmek için ulusal ve uluslararası düzeyde dayanışma örgütledik. Daha grev ve direniş başlamadan partimiz Baldur işçileriyle yan yana mücadele etti. İşçi arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi sendika giremediği için tam bir zafer olmadı ancak kısmi kazanımla sonuçlandı. Hükümetin işçi düşmanı politikaları en büyük engellerden biriydi. Bu grev deneyimiyle bir kez daha görüldü ki işçiler, antidemokratik anayasaya, işçi düşmanı, sendika düşmanı yasa ve uygulamalara karşı halkçı bir anayasa için mücadele etmeden geleceği hiçbir zaman güvence altında olmayacaktır. Çünkü işçilerin karşısında sadece patron değil yasalarıyla, topu tüfeğiyle sermaye sınıfı vardı” dedi. (Gebze/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

DİSK Yönetim Kurulu: Gelirde, vergide, geçimde adalet

SONRAKİ HABER

Yunanistan’da muzaffer bir işçi mücadelesi*

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa