Franko diktatörlüğü ve soykırım
Uluslararası toplum, faşist güçlerin İspanyol devlet aygıtları ve ilgili kurumları üzerinde süre giden etkisinin derecesinin tam olarak farkında değil. Örneğin, İspanya Kraliyet Tarih Akademisi, yenilerde, içinde General Franko’yu ve kurduğu diktatörlüğü öven sözler bulunan bir Tarih Sözlüğü yayınladı. İspanyol aydın çevresinde, her biri sorgulanması gereken tarihi kanıtlar olsa da sürekli mitler üretilmektedir.
Bu mitlerden birine örnek, faşist diktatörlüğün (Franko diktatörlüğü) Yahudilere zulüm etmediği algısıdır. Şu anda yaygın olarak Franko rejiminin, Fransa’yı işgal eden Nazilerden, önce Lizbon, oradan da Amerika’ya kaçan Yahudilere yardım ettiğine inanılır. Oysa, bu ilginç ve savunmacı algıların gerçek dişi olduğunu gösteren bir yığın belge ortaya çıkmıştır.
Evet aslında bu, Müttefik Kuvvetlerin soykırımdan bütünüyle haberdar olduklarını da ortaya koymaktadır. 15 Temmuz 1944 tarihinde, Filistin’in hamiliğini üstlenen üst düzey İngiliz yetkili, Harold MacMichael, İngiltere Dış İsleri Bakanı Anton Eden’e, soykırımı kastederek, içlerinde İspanyol kökenlilerin de bulunduğu birkaç milyon Yahudi’nin katledildiğini bildiren bir mektup göndermiştir.
Franko hükümeti, bu Soykırıma bütünüyle yardımcı olmuştur. Hitler, Franko’ya İspanyol kökenli Yahudileri İspanya’ya göndermeyi teklif etmiş, onların gaz odalarında yok edileceğini bilen Franko bu teklifi reddetmiştir. Öte yandan, bu Yahudilere ait malların İspanya’ya gönderilmesi ricasında bulunmuştur.
Yakınlarda Frankoculuk, Soykırım İşbirliği (Francoism, Accomplice of the Holocaust) isimli bir kitap yayınlandı. İspanyol tarihçi Eduardo Martin de Pozuelo’nun yazdığı bu kitapta, Franko’nun Soykırıma yardımcı olduğunu ortaya koyan ve ABD Federal hükümeti dahil Müttefik Kuvvet yetkililerinin bundan tamamen haberdar olduğunu gösteren belgeler bulunmaktadır. Onlar için bunun bir sorun oluşturmadığına işaret eden...
Daha sonra, Franko diktatörlüğünü tanıyan Başkan Eisenhower onu, “Komünizme karşı demokrasi mücadelesinde önemli müttefik” olarak tanımlamıştır. aslında, Katolik Kilisesinin yakın müttefiki (Franko, Pius XII’yi Hıristiyanlığın Büyük Kurtarıcısı olarak adlandırmıştır) İspanyol faşist rejiminin, İspanyol Yahudilerinin ortadan kaldırılmasına yardim etmesinin altında, İspanyol faşizminin Yahudi karşıtı fikirlerinin yanı sıra, askeri ve güvenlik kaygıları da yatıyordu.
Eduardo Martin de Pozuelo’nun yayınladığı belgelere göre faşist rejim, Hitler’e karşı Müttefik Kuvvetlere sempati duyan, casusluk ya da sabotaj yapmaları muhtemel olan İspanyol Yahudilerinden korkuyordu. Yine belgeler, General Franko’nun 1936’da demokratik yollarla seçilmiş İspanyol hükümetine karşı yaptığı askeri faşist darbede Hitler’in önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Hitler bu darbeyi, Franko 1939’da zafer elde edene kadar da desteklemiştir. Franko böylesi bir askeri ve ekonomik yardim almasaydı halk güçlerine karşı koyamazdı. Bunun sonucu olarak Franko’nun İspanyası pratikte Nazi Almanya’sının bir sömürgesine dönüştü.
Nazi kurumunun, İspanyol ekonomik ve politik iktidarı üzerinde muazzam bir etkisi vardı. Ve Müttefik Kuvvetler bunun tamamen farkındaydı. Bunu kısmen, son derece yoğun baskı koşullarında onlara yardım eden İspanyol anti-faşist direnişçilerden dolayı da biliyorlardı. Ve sonra savaş sona erdiğinde bu yardımı yok sayıp ihanet ettiler. Franko, basta ABD olmak üzere bu sözde demokratik hükümetlerin “Komünizme karşı Demokrasi Mücadelelerinde” en Büyük müttefiki oldu.
Ne büyük çelişkidir ki İspanya’daki demokrasi güçlerinin faşizme karşı mücadelesine yardim eden tek güç Komünist Sovyetler Birliği (Meksika ile birlikte) idi.
www.counterpunch.org
Çeviren: Hilal ÜNLÜ
Evrensel'i Takip Et