24 Eylül 2021 00:30

ÇMO İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay: Çevre mühendisliği yok sayılıyor

ÇMO İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay: Merkezi ve yerel yönetimler, çevre mühendisi istihdam etmiyor ve bu alanı farklı tanımlamalara indirgiyorlar. Çevre mühendisliği yok sayılıyor.

Fotoğraf: Eda Aktas/ TMMOB ÇMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Helil İnay Kınay 

Reklam

Ramis SAĞLAM
İzmir

Hızlı kentleşme ve sanayileşme birçok sorunu ve riski beraberinde getirdi. Bu risklerin planlanması, doğru yönetilmesi ve çevresel yüklerin bütünsel bir planlama anlayışıyla değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Ülkemizde 1983 yılında kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığını çevre mühendislerinin atanma sorununu Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay ile konuştuk.

Çevre Kanunu ve Çevre Bakanlığının çalışmalarını ülkedeki çevre sorunları üzerinden değerlendiren Kınay, “Çevre mühendisliği meslek disiplininin de var olma nedeni ve ana uzmanlık alanı olan tüm bu süreçlerde planlama ve denetim çok önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi. Kentlerin planlanması ve yönetimi süreçlerinin tüm aşamalarında çevre boyutunun değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Kınay, bunun ancak doğru yönetimle mümkün olduğunu söyledi.

"ÇEVRE YÖNETİM SÜREÇLERİNİN İÇİ BOŞALTILIYOR"

Yaşanan birçok çevre sorunu ve felaket göz önünde bulundurulduğunda merkezi ve yerel yönetimlerin, çevre mühendisi istihdam etmediği ve bu alanı farklı tanımlamalara indirgediği biliniyor. Bakanlık tarafından çevre mühendisliği diplomasının çevre görevlisi gibi tanımlar ile farklı disiplinlere birkaç günlük eğitim ve uygulamalar altında verilmesini eleştiren Kınay, “Çevre mühendisliği diplomasının yok sayıldığı, çevre mühendisliği çalışma alanlarında ise çevre yönetim süreçlerinin içinin boşaltıldığını görüyoruz. Çevre mühendislerinin bu alanlarda istihdam edilmemesi gibi süreçler yapılan çalışmaların da kalitesi ve yetkinliğinde olumsuzluklar yaratmaktadır” diye konuştu.

"FELAKET ÇOK, İSTİHDAM VE BÜTÇE YOK"

Kamu Yönetimini idarelerinde çevre mühendislerinin istihdamı yok denilecek kadar az. Orman yangınlarıyla ülke tarihinin en fazla orman yangınlarının bu yıl yaşandığı ülkemizde, Tarım Orman Bakanlığına alınan 2 bin 153 mühendis alımında hiç çevre mühendisinin olmamasına dikkat çeken Kınay, son dört yılda sadece 58 çevre mühendisi kadrosu açıldığı ve bu kadroların da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dışında olduğunu söyledi.

Kınay, “1390 belediyede kentlerimizin planlamasından, altyapısına, ulaşımdan, sosyal, kültürel, yeşil alanlara kadar çevresel altyapı ve etkilerini, atık yönetimini gerçekleştirme sürecini planlayan, yöneten, denetleyen çevre mühendislerinin sayısı bu görev yükü ile değerlendirildiğinde yok denecek kadar azdır” dedi.

2021 yılı bütçesi 3.3 milyar olarak öngörülen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi genel bütçe içerisinde oran olarak alt sıralarda yer alıyor. Kınay, Diyanet İşleri Başkanlığı için öngörülen bütçenin, 2021 bütçesiyle İçişleri, Dışişleri, Enerji, Kültür ve Turizm, Sanayi, Çevre ve Şehircilik ile Ticaret Bakanlıklarından yüksek olmasının da çevreye ve yaşama bakışın bir göstergesi olduğuna söyledi.

"UZMANLIK ALANIMIZI DEĞERSİZLEŞTİREN BİR SÜREÇ BAŞLATILDI"

Çevre Mühendisliği meslek disiplini ve 4 yıllık mühendislik eğitiminin birkaç günlük eğitim ve belge karşılığına indirgendiğini söyleyen Kınay, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 23 Mayıs 2019 tarihinde yayımlanan ‘Atıksu Arıtma Tesislerinde Çalışan Teknik Personele İlişkin Tebliğ’ ile; 4 yıllık çevre mühendisliği lisans eğitimini ve diplomasını yetersiz bularak, farklı meslek gruplarına birkaç günlük eğitim ve sınav sonucu verilecek belgeler ile çevre mühendisliği uzmanlık alanını değersizleştiren bir süreç başlatıldı” dedi.

Kınay, Tebliğ ile çevre mühendislerinin atık su arıtma tesisi sorumlusu olarak tanımlanması yapılmakla birlikte; uygulama ve içeriği değerlendirildiğinde, herkesin katılabileceği, atıksu arıtma tesisi yeterlilik eğitimi sonunda yapılacak bir sınavda başarılı olanlara bakanlıkça belirlenen bir ücret karşılığında ‘tesis sorumlusu’ belgesi verilmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi.

Reklam