12 Ağustos 2021 14:24

Ankara’da vaka sayısı 3. pikin yaşandığı mart ayı ile aynı düzeyde

Ankara’da sağlık, emek ve meslek örgütleri, 2. doz aşılama oranının istenen düzeye gelinceye kadar salgını kontrol altında tutmak ve ölümleri önleyebilmek için önerilerini sıraladı.

Ankara’da vaka sayısı 3. pikin yaşandığı mart ayı ile aynı düzeyde

Fotoğraf: DHA

Ankara'da sağlık emek ve meslek örgütleri yaptıkları açıklamayla temmuz öncesinde azalış eğilimindeki vaka sayılarının yeniden artış eğilimi gösterdiği, günlük vaka sayısının bin 500'ün üzerine çıktığı ve 3. pik seviyesinin yaşandığı Mart 2021 dönemi ile aynı düzeyde seyretmeye başladığı aktarıldı.

Sağlık emek ve meslek örgütleri, Ankara’da 2. doz aşılama oranının istenen düzeye gelinceye kadar salgını kontrol altında tutmak ve ölümleri önleyebilmek için önerilerini sıraladı.

Yapılan açıklamada, "Dünya genelinde Kovid-19 aşılarına erişimde yaşanan eşitsizlikler, ekonomik gerekçelerle salgının bulaş hızını düşürecek önlemlerin alınamaması, koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersizliği gibi sebepler ile ülkemizde ve tüm dünyada her gün, önlenebilir binlerce ölüm gerçekleşmeye devam ediyor. Bunlar yetmezmiş gibi virüsün bulaş zinciri kırılamadıkça ortaya çıkan varyantlar; bulaş risklerinin daha yüksek olması ve aşıyla oluşacak toplumsal bağışıklığın önünde bir engel oluşturma potansiyelleri ile salgında yeni bir dönemi beraberinde getiriyor” denildi.

Ankara’da Temmuz ayı öncesinde azalış eğilimindeki vaka sayıları yeniden artış eğilimi gösterdiği aktarılan açıklamada, "Son haftanın verilerine göre ilimizde vaka artışı Türkiye geneli vaka artışının üzerindedir. Günlük vaka sayımız 1.500'ün üzerine çıkmış, 3. pik seviyesi yaşadığımız Mart 2021 dönemi ile aynı düzeyde seyretmeye başlamıştır” ifadeleri yer aldı.

"ARTAN VAKALARA KARŞI ÖNLEM ALINMIYOR"

Açıklamada, “Kovid-19 pandemisinin başından beri şeffaf olmayan, bilimsel akılla çelişen ve halkın sağlığını değil, sermayenin çıkarlarını gözeten sağlık yönetimi, ülkemizde her gün yüzlerce ölümün yaşanmasına neden oluyor. Vaka sayılarının ve ölümlerin tekrar artışa geçtiği günlerden geçiyoruz. Ölümlerin kanıksandığını ve tablolardaki sayılardan ibaret görüldüğünü biliyoruz. Artan vaka sayılarına karşın hiçbir önlem alınmıyor. Kamu ve özel sektörde çalışan emekçiler kapalı alanlarda toplu şekilde çalışmaya devam ediyor. Esnek mesai uygulamalarına son verildi. AVM’ler mesafe kuralının uygulanamayacağı düzeyde kalabalık. Bunlar yetmezmiş gibi merkezi sınavlar devam ediyor ve farklı illerden pek çok insan aynı kapalı ortamlarda bir araya getirilerek bulaş riski arttırılıyor. Hastane sağlık kurul poliklinikleri askeri okul öğrencileri ile dolup taşıyor. Salgın, hastaneler dolana kadar kendi haline bırakılıyor. Salgın sahada değil hastanede karşılanıyor” denildi.

Aşılamanın başında bizzat Sağlık Bakanı tarafından aşılara karşı oluşturulan önyargı, aşı tereddütü ve aşı temininde yaşanan sorunlar ülkedeki aşılama hızının düşmesine neden olduğu ifade edilen açıklamada, "Bunlar yetmezmiş gibi popüler olma gayesiyle aşı karşıtlığını ve  aşı tereddütünü besleyen medya figürleri de yaşadığımız olumsuz tabloya katkı sunmaktadırlar. 10 Ağustos 2021 itibarı ile ülkemizde aşılaması tamamlanmış kişi sayısı 29 milyona ulaşarak toplam nüfusumuzun yüzde 34,63‘ünü oluşturuyor. Bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde ise toplam nüfusun yüzde 51,8‘ine ABD‘de ise yüzde 50,38’ine ulaşmış durumdadır” denildi.

HASTANEYE YATAN HASTALARIN ÇOĞUNLUĞU AŞISIZ KİŞİLER

Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatan hastaların ezici çoğunluğunun aşısız kişiler oluşturduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Bununla birlikte klinik çalışması bulunmasa da inaktif aşılar ile 2 doz aşılı 65 yaş üstü yatan hasta sayısının arttığı da net olarak gözlemlenmektedir. Aşılama ile binlerce önlenebilir ölümü durdurmak mümkün olmasına rağmen sağlık yönetimi gerekli aşılama seferberliğini gösterememektedir” denildi.

ÖNERİLER

Sağlık emek ve meslek örgütleri, önerilerini şöyle sıraladı:

  • Yaygın test uygulamaları ile kalabalık kapalı alanlarda çalışanlar rutin olarak Kovid-19 antijen ve PCR testleri ile taranmalı ve salgın hastanelerde değil sahada karşılanmalıdır.
  • Ankara yerelinde kamu kurumlarında daraltılmış mesai ve dönüşümlü çalışma aşılama oranları hedef düzeye ulaşana kadar yeniden uygulanmalıdır.
  • İl içinde insanların kapalı alanlarda bir araya gelmesini ve mobilize olmasını azaltabilmek için hastaların ve vatandaşların bulunduğu ilçelerde tüm tedavi ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Kapatılan Numune EAH,  Yüksek İhtisas EAH gibi hastaneler ayaktan başvurular için poliklinik hizmeti sunmalıdır. Yine kapanan AÇSAP’lar tekrar aktif duruma getirilmeli, hem bulaş zinciri kırılmalı hem de vatandaşlarımızın sağlık hizmeti alması ertelenmemelidir.
  • Kapalı alanlar, mesafe ve havalandırma kuralları gözetilerek yaygın olarak denetlenmelidir.
  • Ankara’da düzenlenen merkezi sınavlar ve askeri öğrenci sağlık kurul raporu gibi hizmetler, vakalar kontrol altına alınana kadar ertelenmelidir.
  • Filyasyon uygulamaları bilime uygun şekilde yapılmalı ve olası Kovid-19 semptomu gösteren her hasta ve temaslıları hastalığın bulaş periyodu gözetilerek en hızlı şekilde saptanmalı ve izolasyon koşulları sağlanmalıdır.
  • Geçimini günlük kazancı ile sağlayan ve yoksullukla boğuşan insanlarımız ekonomik olarak desteklenmeli, Kovid-19 önlemleri dolayısıyla mağdur edilmelerine izin verilmemelidir.
  • Ev ortamı ve koşulları doğrudan bir sağlık göstergesidir. Hiçbir yurttaşımız sağlıklı beslenme imkanının ve doğru bir izolasyonun sağlanamayacağı ortamlarda karantina sürecine sokulmamalıdır.
  • Toplumsal bağışıklığı sağlayacak olan aşılama için bütün olanaklar ve gayret ortaya koyulmalıdır.
  • İnaktif aşıların zamanla etkinliğinin azaldığı ve yeni varyantlara karşı etkisinin de düşük olduğu göz önüne alınarak riskli popülasyon için 3. doz aşılama hızlandırılmalıdır.
  • Aşı tereddütünü ortadan kaldırmak için medya ve saha çalışmaları yapılmalıdır.
  • Aşı tereddütünü besleyen aşı karşıtları için yaptırımlar uygulanmalıdır. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et