26 Temmuz 2021 09:19

İHD'den Onur Haftası yürüyüşü raporu: Kamu görevlilerine soruşturma açılmalı

İHD Ankara Şubesi, Onur Haftası yürüyüşüne yapılan polis müdahalesini raporladı, "Kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmalı" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi, Ankara'daki Onur Yürüyüşüne yapılan polis müdahalesine ilişkin basın açıklamasında bulundu, "Soruşturmaya yetkili mercilerden işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden tüm kamu görevlileri hakkında soruşturma açmalarını talep ediyoruz” dedi.

Gözaltına alınanların ve İHD Ankara Şubesi'ne yazılı başvuruda bulunan kişilerin söylediklerini raporlaştıran İHD Ankara Şube yöneticisi Tunahan Gözlügöl, Onur Yürüyüşünde yaşanan polis müdahalesini şöyle sıraladı:

“Seymenler Parkında yürüyüş yapmak isteyenlerin bir araya gelmesinden sonra park polisler tarafından tamamen boşaltıldı ve ablukaya alındı. Bunun üzerine bir araya gelenler Tunalı Hilmi Caddesinden yürüyüşe başladı ve hemen akabinde herhangi bir ikaz olmadan kolluk kuvvetlerinin engellemesiyle karşılaşıldı. İlk etapta kitle orada bulunan sivil polislerce LGBTİQA+fobik ve cinsiyetçi ifadelere maruz bırakıldı. Daha sonra gelen çevik kuvvet polisleri ile şiddetin dozu arttı. Kolluk kuvvetleri kitleyi dağıtmaya yönelik hareket etmedi. Kitle çevik bariyerleri arasında ezilircesine sıkıştırıldı. Oradan çıkmaya çalışanlar gaz ve darp ile karşılaştı. Bu müdahaleye karşı çıkan bir aktivistin yumruk darbesiyle dudağı patladı. Başka bir aktivist, yakın mesafeden CO biber spreyine maruz kalmasına ve nefes darlığı çekmesine rağmen şiddete maruz bırakıldı ve herhangi bir mukavemet göstermemesine rağmen gözaltına alındı” 

"SİLAHA MÜDAHALE EDİLİRCESİNE BAYRAK ALINMAYA ÇALIŞILDI"

“CO biber spreyine maruz kalan başka bir aktivist, dağılmaya izin verilmeksizin alanda sıkıştırıldı. Saçından çekilerek gözaltına alındı. Araca bindirilirken sırtına tekme atıldı. Suç unsuru olmayan LGBTIQA+ bayrağını bir silaha müdahale edilircesine elinden almaya çalışan polisler bayrağı tutan kişiye fiziksel şiddet uyguladı. Kriz geçiren arkadaşına yardım etmek isteyen bir aktivist gözaltına alındı. Ters kelepçe takılmasını reddettiği için 3 polis tarafından darbedildi. Alanda bulunan davulun zarar görmemesi için almaya çalışan bir kişi herhangi bir mukavemet göstermemesine rağmen darbedilerek gözaltına alındı.Alanda bulunan ve şiddete tepki gösteren Ukrayna vatandaşı bir kişi darbedilerek gözaltına alındı. Bir kişi fotoğraf çektiği için fotoğraf makinesini kırma hedefli darbeler aldı. Buna karşı çıktığı için yerde tekmelendi ve gözaltına alındı."

"LÜBNANLI AVUKAT BİR FOTOĞRAFÇIYI ŞİDDETTEN KORUMAK İSTEDİĞİ İÇİN GÖZALTINA ALINDI"

Lübnan vatandaşı bir avukatın tekmelenen fotoğrafçının bunu hak etmediğini ifade ettiğini ve korumaya çalıştığını aktaran Gözlügöl, “Onu şiddetten korumaya çalıştığı için gözaltına alındı. Kişinin TC kimliği olmadığı için tutanak tutulmaksızın pasaportu, hukuka uygun şekliyle emniyette alınması gereken telefon yine tutanak tutulmaksızın zorla alındı. Lübnanlı avukat bunu yapamayacaklarını ifade etti ancak polisler 'Burada bizim kanunlarımız geçer, burası Türkiye, avukatsan Lübnan'da avukatsın' gibi ifadeler kullandı. Sol elinde ameliyat olduğu için demir kelepçeyi o koluna takmamalarını rica etti ve bunun üzerine polis kişiyi demir kelepçenin bir tarafı sağ el bileğine diğer tarafı sol ayak bileğine gelecek şekilde kelepçeledi. Saatlerce bu şekilde bekletilen Lübnanlı avukatın içinde yüklü miktarda parası olduğu için vermek istemediği çantası yine tutanak tutulmadan zorla alındı. Lübnanlı avukatın yanında bulunan ve aynı şekilde şiddete karşı çıkan bir doktor gözaltına alındı. Alanda kitlenin çevik kalkanlarıyla sıkıştırıldığı sırada bir kişi basına da yansıdığı şekliyle saçı çekilerek, darbedilerek gözaltına alındı. Müdahale sonrası gözaltına alınan yirmi kişinin tamamı gözaltı otobüsünde iki saat boyunca ters kelepçe ile tutuldu” dedi.

"GÖZALTINA ALINANLARA ÇIPLAK ARAMA DAYATILDI"

Gözaltına alınanlar kişilerin, emniyet ifadelerinin ardından, 7 saat sonra hastaneden serbest bırakıldığını söyleyen Gözlügöl, “Gözaltına alınarak Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nde bulunan Güvenlik Şube'ye götürülen 4 aktivist, kendilerine çıplak arama dayatıldığını ve taciz edilerek arandıklarını beyan ederek gözaltı süreci sonrasında İHD Ankara Şube'ye başvuruda bulundu” dedi.

Gözlügöl, “Anayasanın 34. maddesine göre herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Bu hak, demokratik bir toplumun en temel haklarından biri olmasına rağmen muhalif olan tüm kesimlere keyfi gerekçelerle yasaklanmıştır. Oysa siyasi iktidar yanlısı kitleler sokaklarda hiçbir yasak uygulanmaksızın toplanabilmekteler. Öte yandan, bu yasak uygulanırken kolluk kuvvetlerinin mevzuattaki koşulları oluşmadan, orantısız ve ölçüsüz müdahalesi ile yürüyüş hakkını kullanmak isteyenlere karşı işkence ve kötü muamele yasağının ihlali niteliğindeki müdahalesi söz konusu olmaktadır. Anayasanın 17. maddesine göre kimseye işkence ve eziyet yapılamaz, kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz. Ancak yukarıda anlatılanlardan anlaşılacağı üzere yakalama ve gözaltı işlemleri kolluk kuvvetleri tarafından işkence ve kötü muamele biçimine dönüşmüş, hakkını kullanmak isteyenleri cezalandırma aracı haline gelmiştir” diye konuştu.

"İKTİDAR HEDEF GÖSTERİYOR"

Siyasi iktidarın her fırsatta karşıt ve ayrımcı söylemlerde bulunmaya devam ettiğini ve hedef gösterdiğini belirten Gözlügöl, “İstanbul Sözleşmesinden yürütme yetkisi dahilinde olmamasına rağmen, yasama organı olan Meclis'in iradesini yok sayarak, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bir gecede çekilinmesi de kadınlarla birlikte LGBTİQA+'ları da güvencesiz bırakmaya dönük eril politikaların sonucudur. Sözleşmede özellikle cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği gibi tanımların bulunması ve devletlere yüklenen Sözleşme hükümlerinin bu temellere dayalı olarak ayrımcılık yapılmaksızın uygulanmasını temin etme yükümlülüğü siyasi iktidarı rahatsız etmiştir. İHD Ankara Şubesi olarak bir kez daha İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararını tanımadığımızı, sahip çıktığımızı tekrarlıyor, barışçıl toplantı ve gösterinin hak olduğunu, işkence ve kötü muamelenin ise mutlak şekilde yasaklandığını tüm yargı ve kolluk birimlerine hatırlatıyor, soruşturmaya yetkili mercilerden işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden tüm kamu görevlileri hakkında soruşturma açmalarını talep ediyoruz” dedi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

AKP'li Özkaya, sosyal medya yaptırımlarına dair konuştu: 5 yıla kadar hapis verilmeli

SONRAKİ HABER

İBB'nin salonlarında ücretsiz yaz spor okulları başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...