Mimar Yazar Balkanay: Bireyselliğin karşısında dayanışmayı tekrar örmek gerek
Denizlili Mimar Yazar Arif Balkanay, Anka Kuşu-Karcı Dağı Efsanesi kitabının imza ve söyleşi gününde okurları ile bir araya geldi.
Fotoğraf: Evrensel
Denizlili Mimar Yazar Arif Balkanay, Anka Kuşu-Karcı Dağı Efsanesi kitabının imza ve söyleşi gününde okurları ile bir araya geldi. Eski Taçev’de sevenleri ile buluşan Balkanay söyleşide “Bu topraklardaki kültürü hatırlamaya ihtiyaç var. Onu da bir tek kelimeyle söylüyorum. Dayanışma. Bireyselliğin karşısında dayanışma” dedi.
Roman karakteri Müdür Fahri’ye ilişkin soru soran Kemal Gürcan, şu ifadeleri kullandı: “Müdür Fahri gibiler Anka Kuşu gibi küllerinden doğar. Ancak romanda anlatılan olaylarda aslında küllerinden doğan tek kişi ya da tek aile değildir mesajı var. Roman karakteri Yalçın, elinden diploması alınacak mı diye kaygılanırken, aslında o dönemde okuma hakkı sudan bahanelerle engellenen gençleri düşünüyoruz. ‘Köye elektrik gelecek mi’ derken aslında bütün köylüler adına kaygılanıyoruz. O nedenle Anka Kuşu derken Müdür Fahri ve ailesi değil, ezilen baskı gören ama kendi kurtuluşu için değil, çevresi için de doğup herkesi kastettiğini düşünüyoruz. Okurların da böyle anlamlaması doğru mudur?”
“BİREYSELLİĞİN KARŞISINDA BİR ŞEY ÖRMEK GEREKİYOR; DAYANIŞMA!”
Bireyselliğin karşısında dayanışma kültürünü öne çıkarma vurgusu yapan Balkanay soruyu şöyle yanıtladı; “Hepimiz birey olarak kendi hayatımızı değiştirebiliriz. Dönüştürebiliriz ya da çekirdek aile olarak. Daha zengin olabiliriz örneğin. Makam mevki sahibi olabiliriz ama aslında biz kendi özgürlüğümüzü kendi ellerimizle kurmuş olamayız. Ne demek istiyorum? Bunu son 1 buçuk yıldır pandemi döneminde yaşadık. Neyi yaşadık? Özellikle kapitalizmin, yeni dönemde bize, özellikle gençlere pompalanmaya çalıştığı, ‘sensin sadece önemli olan, sadece kendini kurtaracaksın’ olayının gençlerin düzleminde ‘ben kapitalizmin zengin olma ihtimalini sevdim’ tadında bir şeydir. Evet zengin olabilir ama toplumsal bir varlık olduğu için tek başına yaşayamayacağına göre tek başına kaldığı sürece o mutsuzların başıdır. Bunun yerine bir şey örmek gerekiyordu. Bu toprakların unuttuğu unutturulmaya çalışıldığı bir kültür var dayanışma kültürü. O kültürü yeniden özümsemek için tam da bu analize ihtiyaç vardı.”
“DAYANIŞMA İLE İKİ YILLIK EMEĞİN ÜRÜNÜ BİRLİKTE MÜCADELE ENERJİSİNE DÖNÜŞECEKTİR”
Babalar günü hatırlatmasıyla babalara ve çocuklara seslenen Balkanay “Babalar! Çocuklarınıza bu kitabı hediye edin. Çocuklar! Babalarınıza bu kitabı hediye edin. Ama okuması kaydıyla, kütüphaneye koyması kaydıyla değil. Ben inanıyorum ki buraya gelen Anka Kuşları gibi yüzlerce Anka Kuşları var. Ben inanıyorum ki gençlerin son on yıllardır üzerlerine giydirdiğimiz kumaşı yırtabilmesi için, bu tip kitaplara ihtiyacı var. Bu topraklardaki kültürü hatırlamaya ihtiyaç var. Onu da bir tek kelimeyle söylüyorum. Dayanışma. Bireyselliğin karşısında dayanışma. Bu toprakların temel kültürü bu. Bunu örebildiğimiz zaman bence bu yaklaşık iki yıllık emeğin ürünü hep birlikte mücadele etme enerjisi haline dönüşecektir” sözleriyle dayanışma ve birlikte mücadele çağrısında bulundu. (Denizli/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
