21 Haziran 2021 00:34

Mata Otomotiv İşçisi yazdı: Her şey sermaye için kardeşim

"Sağlık Bakanı aşı olmanın salgında ayakta kalmanın tek yolu olduğu dönemde bile sermayenin büyüme sağlığının biz işçilerin sağlığından kıymetli olduğunu söylüyor."

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Mata Otomotiv İşçisi
İstanbul

Aşı sırasının biz işçilere ne zaman geleceğini beklerken, geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasıyla SGK’ye kayıtlı işçilerin randevu alarak aşılarını yaptıracağı söylendi. Randevuyu zorla da olsa alıp, hastane önlerinde uzun kuyruklar sonucu aşı olmayı başarıyoruz. Aşı sırasının bizlere gelmesi, tüm yoğunluklara rağmen elbette sevindirici.

Aşı konusunda ülke genelinde ‘seferberlik’ haline geçilmesi de elbette kıymetli. Ama bu ‘seferberlik’ halinin esas derdinin insan sağlığı olmadığını gördükçe tepkisiz kalınamıyor. Sağlık Bakanı Koca’nın sosyal medya hesabından “Üretimin devamlılığı ve güvenliği için organize sanayi bölgelerinde mobil ekiplerimizle yerinde aşı uygulamasına başlıyoruz. Çarklar dönmeye devam edecek. Bu güce güvenin” açıklaması da malumun ilanı aslında.

Memlekette her gün yeni bir gündem oluşurken hafızamızı diri tutmak zor olabiliyor. Pandeminin ilk aylarında fabrikalarda yaşananları hatırlasak bile dünden bugüne alınan tüm kararların neye hizmet ettiğini görebiliyoruz. Geçtiğimiz günlerde dibine kadar cinsiyetçi, kadın düşmanı zihniyetiyle reklam filmi yayımlayan Dardanel fabrikası, pandemi döneminde işçileri fabrikaya kapatan, ‘Aman üretim devam etsin’ diye işçileri yurtlara yerleştiren günümüzün çalışma kamplarını yaratma hayaliyle yanıp tutuşan bir şirket.

Yeri gelip karantina gün sayısını 14 günden 10 güne indirip, sırf işçiler üretimde daha fazla yer alsın diye işçinin ve ailesinin sağlığını tehlikeye atan, yeri gelip pandeminin ortasında bizlerin tek güvencesi olan kıdem tazminatını elimizden almak için ‘Krizi fırsata çevireyim’ diye kurnazlık yapan, nabız yoklayan bir iktidar var.

SGK kayıtlı çalışanların aşı önceliğine gelmesinin sebebi de çok açık şekilde sermayenin, patronların taleplerini, üretimin durmaksızın devam etme isteğinin karşılığıdır. 19 yıllık iktidarı boyunca işçiye dair bir tane olumlu adım atmayan, aksine kazanılmış haklara saldırmak için sırtlanlar gibi pusuda bekleyen bir iktidar var.

Yeter ki turizm sezonu açılsın, ülkeye döviz gelsin, gelen turist gönül rahatlığıyla tatilini yapsın diye turizm işçilerine ‘Aşımı oldum’ maskesi takmayı planlayıp kendi ülkemizde bizi aşağılamaktan geri durmayan bir iktidar var.

Kendileri tıka basa salonlarda kongreler yaparken, hak arayan işçilere kolluk güçleriyle saldıran, anayasal hakları için sendikalarda örgütlenen işçilere, pandemi bahanesiyle eylemlerine yasak getiren, işçileri sendikadan istifa etsin diye özel ‘ikna’ ekipleri kuran bir iktidar var.

Bugün Sağlık Bakanının açıklaması öncelikli derdin ne olduğunu gösteriyor. Aşı olmanın salgında ayakta kalmanın tek yolu olduğu dönemde bile sermayenin büyüme sağlığının biz işçilerin sağlığından kıymetli olduğunu söylüyor. Kısacası ‘Her şey sermaye için’ diyen bir iktidar var.

‘Bu güce inanın’ diyor Sağlık Bakanı. Devletin içine palazlanmış mafyaların çetelerin bir telefonla milyonları cebine indirdiğine şahit olurken, fazla mesailerle geçinmeye çalışan, her gün daha da yoksullaşan biz işçilere sesleniyor.

Bizler de ona sesleniyoruz. Size ve iktidarınıza güvenmiyoruz. Her geçen gün size inanmayan işçi sayısı artıyor, gerçeği gördükçe artmaya devam edecek. Pandemi döneminde bizleri fabrikalarda zorla çalıştıran patronlara arka çıktığınızı unutmayıp her şeyin sermaye için olmadığı, insanca yaşayıp, insanca çalıştığımız günler için mücadele edeceğiz.

ÖNCEKİ HABER

Taklit ürünler nedeniyle düşük gelirliler risk altında

SONRAKİ HABER

Urartu arkeolojisinin duayen ismi: Altan Çilingiroğlu