24 Mayıs 2021 15:58
Son Güncellenme Tarihi: 25 Mayıs 2021 00:11

Soylu konuştu | Ağar'ı eleştirdi, CHP’lileri hedef aldı, Davutoğlu bizi dinletti dedi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk'te katıldığı programda Sedat Peker'in iddialarına net yanıt vermedi, Mehmet Ağar'ı eleştirdi, CHP’lileri hedef aldı, Davutoğlu "bizi dinletti" dedi.

Ekran görüntüsü Habertürk'ün yayınından alınmıştır

Paylaş

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk'te "Kübra Par ile Açık ve Net" programına katıldı. Soylu, Haber Türk'te program yapan Veyis Ateş ve Mehmet Akif Ersoy'un yanı sıra TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile Sözcü Yazarı İsmail Saymaz'ın sorularını yanıtladı. Ancak gazetecilerin soru sormakta zorlandığı görüldü. "(Sedat Peker) Herkese ipiniz elimde diyor ve bir sessizlik hakim" diyen Soylu, Mehmet Ağar'a dair "Ben olsam 48 saat içerisinde o görevden ayrılırım" diye konuştu. "İstifa etmeyi hiç düşünmedim" diyen Soylu, sıkça sorulan "10 bin dolar alan siyasetçi kim?" sorusunu ise yanıtlamadı, "Savcıya söyleyeceğim" dedi. Soylu, muhalefette yer alan pek çok siyasetçi hakkında da iddialarda bulundu. Soylu, " 4,5 yıldır işkence ile ilgili en ufak bir şey önümüze koymadılar. Sistematik işkence ile ilgili önümüze bir şey koymadılar" iddiasında bulundu.

Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Organize suç şüphelisinin, suçlusunun, yıllarca herkesin bildiği, tanıdığı birisinin bu iddialarının hepsi saçmalık. Bunlarla ilgili hiç muhatap değiliz. Dikkat ederseniz birinci ve ikinci videoda şahsımla alakalı bir durum yok ve ben o zaman devreye girdim. Bir şey gördüm. Hepimiz eski Türkiye'yi biliyoruz. Bugün karşı karşıya kaldığımız süreçleri de biliyoruz. Bir siyasal kadastrasyon gördük. Bir tasarım, bir kötü plan, bir kirli plan. Bir delinin, her türlü sapkınlığın içinde olan bir kişinin ipe sapa gelmez açıklamaları diye görmedim."

"Bu eleman bir spikerlik yapıyor ve bir sözcülük ortaya koyuyor. İddiaları ve iftiraları tamamen boş olsa da devleti hedef alıyor. Türkiye'ye güya kendi adına tırnak içinde bir vesayet koymaya çalışıyor. Herkese ipiniz elimde diyor ve bir sessizlik hakim."

"DAVUTOĞLU VE EKİBİ, CHP İLE AKP'NİN İKTİDARI İÇİN CANHIRAŞ MÜCADELE VERDİLER"

"Yıl 2005. Ben Başbakan yardımcısıyım. AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu. Başbakan Davutoğlu. 7 Haziran seçimleri öncesi MYK toplantısında 'Biz HDP ile anayasa yapabiliriz' diye bir cümle çıktı ağzından. Hepimiz baktık. Seçim geçtikten sonra AK Parti çoğunluğu elde edemedi, tek başına iktidar kurabilme kabiliyeti oluşmadı. Ya CHP ile ya diğer siyasal partilerle biraraya gelecek. Bugünkü gibi hatırlıyorum. İlk MKYK toplantısında bugün Deva Partisi'nin başkanı Ali Babacan, 'Bu işlere bakmamalıyız, şu anda ekonomiyi ayakta tutmalıyız' dedi.

"Dedim ki, 'Bizim sorumluluğumuz bugün demokrasiyi ayakta tutmak ve hükümeti kimin kurabileceğine ait çabalarımızı gerçekleştirebilmek'. Bu seçim tamamlanmamıştır, kampanya devam etmektedir, dedim. Kasım'da da seçim oldu. Sayın Davutoğlu ve ekibi CHP'yle AK Parti'nin iktidarı için canhıraş mücadele verdiler. Bir kısım arkadaşlarımız bunun doğru olmayacağını, Türk siyasetinin doğasına aykırı olduğunu, Türkiye'yi başka bir tarafa doğru getirebileceğini ortaya koydu."

"DAVUTOĞLU HEPİNİZİ DİNLETİYORUM DEDİ"

"Büyük bir mücadele başladı. Bir taraftan HDP ile anayasa yapabilme kabiliyeti ortaya koyan birisi. Dert Recep Tayyip Erdoğan. Onu külliyede enterne edip, hareketsiz halde bırakan, ABD'nin Avrupa üzerinden uyguladığı politikayı Türkiye'de hakim kılmak. Bunun doğru olmadığını söyledik. Tartışmalar o kadar şiddetli oluyordu ki, bir ara sayın Davutoğlu'nun tam anlamıyla dengesi kayboldu, 'Hepinizin odalarında neler konuştuğunu dinletiyorum ve biliyorum' dedi. 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 arasındaki süreci anlatıyorum." (İsmail Saymaz'ın "Bir Başbakan partinin MYK üyelerini dinletiyor muydu?" diye sorması üzerine Soylu, "Hepinizin odalarında tek tek ne konuştuğunu biliyorum diye merkez yönetim kurulu üyelerine söyledi. 'Neler söylediğinizi biliyorum' dedi. Ve biz donduk. Arkadaşlarla birbirimize baktık. Bunun ne anlama geldiği açık ortada. Daha sonra fiziki takipler de yapıldığına yönelik şeyler de çıktı. Ama karineye ulaşamadık" dedi.) 

"ÜÇ DÖRT ARKADAŞIM MÜCADELE BAŞLATTIK"

"Yine Davutoğlu'nun etkili olduğu think tank kuruluşlarının birine Mithat Sancar geldi. Sancar orada, bu kritik dönemde bir şey söyledi. Şu bir, Apo içeriden çıkacak, iki, Kuzey Suriye'de bir devlet kurulacak, başına geçecek. Üç, Türkiye'de özerk bir anayasa yapılacak. Yani bir anayasa ortaya konulacak. Dört... bunu aklıma gelince söyleyeceğim. Sonra hakikaten bu meselelerin hangi siyasal sonuçlar doğurduğunu da bütün Türkiye gördü. Ben teşkilat başkanıydım. O dönem Davutoğlu ile çok iyi olmadığımız süreçler yaşadık. Biz dört beş arkadaş bir araya geldik, dedik ki bu mesele tehlikeli noktaya gidiyor... Burada ortaya çıkan süreç tam anlamıyla, biz arkadaşlarımızla mücadele başlattık. Üç, dört arkadaşım... isimlerini vermeyeyim"

MKYK ÖNCESİ İMZALAR TOPLANDI

"Ahmet Davutoğlu'nun parti içinde, partinin genel kodlarına, yürüyüşüne, vizyonuna uygun hareket etmediği kanaatini bir vesileyle gördük. Bir MKYK öncesi imzalar toplandı, benim de dahlim var. Arkadaşlarımızın da dahli var. Biz HDP, Kuzey Suriye veya Apo meselesini kendi siyasal anlayışımızdan uzaklaştırmış olduk"

"HEDEF TÜRKİYE"

"Türkiye bir operasyona tabi tutuluyor. Türkiye'nin üzerine getirilmeye çalışılan tam da budur. Bir operasyondur. (Neden kimse tepki göstermiyor sorusu) Ben olayın tamamen fotoğrafını görüp, eski Türkiye'nin son kalıntılarını süpüreceği anda birileri devreye girdiler. Bugün Suriye'de bir devlet kurulmaya çalışılıyor. ABD'nin üslerinin sayısı 6'dan 14'e çıktı. Türkiye'ye karşı bir ekonomik saldırı var. Türkiye'nin kendine ait bir anayasası olsun, Türkiye Suriye konumuna düşsün istediler. Burada hedef Türkiye. Çok basit bir operasyon var."

"Türkiye bugün siyasal istikrarı nasıl sağlıyor? Milliyetçi Hareket Partisi'yle AK Parti'nin işbirliğiyle. Tartışılmayacak bir siyasi üstünlük var, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var ve Türkiye'de siyasal istikrarsızlık yok. Terörden bir şey yapılabiliyor mu? Unuttuk terör olaylarını. Her gün bir bombanın patladığı, her gün insanların... İstanbul'da kapanmayı göze alan alışveriş merkezleri vardı. Türkiye dönem dönem böyle saldırılar altında kalmıştır. Özne ben değilim. Ben olaya şahsi olarak soruyorsanız, olaya tamamen fotoğrafını görüp, eski Türkiye'nin son kalıntılarını süpürmeye geldiği andan itibaren devreye girdiler."

"KİM SEDAT PEKER'E EMANET EDER"

"Özel Harp Dairesi ne zaman kuruldu Türkiye'de? Parasını kim verdi? Bunu kim söyledi? Rahmetli Ecevit, böyleymiş sonra öğrendim dedi. Bugünün işi mi? Erhan Tuncel, Hrant Dink cinayetinin azmettircilerinden biri olarak görünmüyor mu? Kim Sedat Peker'e emanet eder? Bu kadar cürümün içerisinde olan bir kişi tecavüz etmiş bir kız, karakola gidip teşhis ediyor, o dosya kapanıyor. İddianın sahibi değilim, belge var. Tecavüzden dolayı karakola götürülüyor, orada her şey kapanıyor. Oradaki iki kişi, biz Bilecik'ten aldık diyor. Silah ruhsatlarını Bilecik'ten aldık diyor. Bilecik'te kim var? Veli Küçük var. Doğru mu? Meselenin hangi iklimde oluştuğunu ifade etmek için anlatıyorum bunu."

SEDAT PEKER'DEN YANIT

Yayın sürerken Sedat Peker, Soylu’nun tecavüz iddiasına dair sosyal medyadan “Bahsi geçen tecavüz olayı ile ilgili karakola hiçbir zaman gitmedim. Sadece Beykoz Savcılığına giderek basına bu yanlış bilgiyi veren polislerle ilgili şikayet dilekçesi vermeye gittim. Süslü sülü yine yalan söylüyor. Delilleriyle kanıtlamaya hazırım. Bana bu komployu kuran organize şube yetkilileri FETÖ'cülükten cezaevinde. Uyuşturucuyla mücadelede başarıdan bahsediyorsun süslü süleyman. İstanbul uyuşturucu kullanımında dünya ikincisi, adana dünya üçüncüsü. Yalan söylüyorsun. Süslü sülü; senin cumhurbaşkanı, tolga ağarın da içişleri bakanı olacağı projenizi çöp ettim. Şerefli bir insansan bu projenizden bahsetsene" paylaşımı yaptı.

Soylu gazetecilerin ısrarla soru sormak istemesine karşı sık sık "Şurayı bitireyim sorarsınız" diyerek yanıt verdi.

"GENELLEMEK YANLIŞ OLUR"

İsmail Saymaz'ın "Peker 2015'te miting yaptı. Erdoğan ile fotoğrafını koydu. Kimse de ne işi var burda demedi. AKP'nin kanallarında yayın yaptı. Hayırsever, Türk Hakanı ünvanı verildi. AKP'den iltifat gördü. 2013'teki tecavüz davası, mafya olduğu bilinmiyor muydu?" sorusu üzerine Soylu, "Genellemek çok yanlış bir şey olur" dedi.

Soylu, Veyis Ateş'in "Niye özne sizsiniz niye siz seçildiniz. Kendinizi yalnız hissediyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi: "Özne seçilmemin sebebi şu; ben hükümetin bir üyesiyim. AK Parti'nin yöneticiliğini de yaptım. Üç yalın kılıç mücadelemize devam ediyoruz terörle mücadelemize devam ediyoruz. 15 Temmuz civarında 5550 kişi terör örgütüne katılıyordu. Bugün itibariyle 12 kişi katılıyor. Katılmıyor demektir."

"Organize suç, çete, bir de terörle mücadele yapıyor muyuz? Eğer Türkiye'nin içinde istikrarsızlık sağlayamayacaklarsa, hükümetin politikaları ve İçişleri Bakanlığı'nın müktesebatı... Benim İçişleri Bakanlığı'nı teslim aldığımda 21 bin üst rütbeliden 6500-7000 arası kalmıştı. Kaymakamların 3'te 1'i gitmişti. Türkiye'de bu operasyonları yürüten, Doğu ve Güneydoğu'da insanları rahat rahat dışarı çıkaran bir anlayış olacak." 

"Bu operasyonu Türkiye'nin üzerine gelen bir operasyon olarak gördüm ve ortaya çıktım."

"KANINDA YIKANACAĞIZ DEDİ, LEHİMİZE Mİ ALEYHİMİZE Mİ?"

İsmail Saymaz’ın “Akademisyenlerin kanıyla duş alacağız dedi. Kendisini tebrik etti AK Partililer. CHP lideri Kılıçdaroğlu'na tehdit içeren mektuplar geldi. Ben Feyzi İşbaşaran'ı dövdürttüm dedi. Ben Doğan Grubu'nu bastırttım dedi. Bunu benden milletvekili istedi. Bir CHP'li böyle bir şeyle anılsaydı hakkında işlem yapılmaz mıydı? Bununla ilgili Metin Külünk hakkında işlem yapılmayacak mı?​” sorusuna Soylu'nun yanıtı şöyle oldu: "Terör örgütlerinde yer alan isimler kendi meşruiyetini oluşturmaya çalışırlar. Sedat Peker'in korumaya ihtiyacı mı var? Ben akademisyenlerin kanıyla duş alacağım demesi AK Parti'nin aleyhine midir? Amacı ne? Birisinin Bu lehimize mi, aleyhimize mi? Bunların hepsi AK Parti'nin aleyhine. Bütün bunların tamamı organize suç mensuplarının bir takım yerel zaafiyetlerden yararlanılması sonucu. Rize'deki toplantısına suç duyurusunda bulunuldu."

GÜRSEL TEKİN İDDİASI

"Adam benim her şeyime küfrediyor, takipsizlikle övünüyor. Hangi partiyse, sadece AK Parti ile ilişkisi yok ki. CHP’li Gürsel Tekin’in attığı tweeti sen de biliyorsun, ben de biliyorum. Bütün bunların tamamı organize suç mensuplarının birtakım yerel zafiyetlerden istifade ederek meşruiyet sağlamalarıdır."

"KAFTANCIOĞLU'NUN KORUMALARINI ALDIK, TEHDİT YOKTU"

"CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun korumalarını aldık, tehdit yoktu. Tehdit olmayan birisine, bu konuda herhangi bir rapor yok, korumanız olması gerekir mi? Dedim, kaldırın kardeşim. Burada bunu takip eden, bu konuda hedef gösterildiği zaman konuya müdahale eden devletin kurumları var. Korumasını aldım, 15 gün sonra DHKP-C tehdit etti Kaftancıoğlu'nu. Niye tehdit etsin? Bir sektör oluşmuş diyorum" ifadelerini kullandı. 

SEDAT PEKER'E KORUMA VERİLMESİ

"(Sedat Peker'e koruma verilmesi) Ben bunu 2018'in ortalarından sonra öğrendim. Sedat Peker'in bir polis koruması olduğunu. Mesela HDP'nin Eş Başkanı Pervin Buldan'a korumayı ben verdim. Bir provokasyonla karşı karşıya kalmamak için. Sezai Temelli'ye de korumayı ben verdim. Öğrendiğimde ne oldu? Başından ben bu korumayı verir miydim? Vermem. İstihbarat başkanı dedi ki, bir operasyondayız, biraz sabredin ne olursunuz. Yurt dışına çıktığında koruması yanında değildi. Kimin burada bir istismarı varsa, bir imtiyazı, bir kurgusu, bunun hesabı da sorulacak."

Merdan Yanardağ'ın "Sedat Peker'le AKP örgütleri arasında çok yakın bir ilişki var. Çok ciddi iddialar var ifadeleri ile ilgili" şeklindeki sonusuna yanıt veren Soylu, "AK Parti örgütleriyle arasında bir ilişki yok böyle bir şey. Bir organize suç örgütü liderinin ipe sapa gelmez iddialarını eğer biz karine kabul eder, doğru kabul edersek İçişleri Bakanı'nı da yargılarız bu ülkenin bütün yöneticilerini de yargılarız" dedi.

"AKŞENER BİR TEK KARANLIK MAFYA ŞEY SÖYLESİN HAYATIMDAN VAZGEÇERİM" 

"1995'te DYP'nin Gaziosmanpaşa ilçe başkanıydım. Bizim Sayın Çiller ile Ağar'ın karşı karşıya kaldığı pozisyon o tarihten itibaren hemen hemen başladı.. O Susurluk meseleleri.. Akşener birtakım sözler söylüyor da.. Akşener'e sadece şunu söylerim; benimle ilgili geçmişimi ve tarihimi biliyor bir tek karanlık, mafya bir tek şey söylesin, bir tek, biliyor, bir tek şey söylesin hayatımdan vazgeçerim."

"DEVLET BANA BİR SIR EMANET ETMİŞ"

"Korkut Eken gibi tiplerin geçmişte yaptıkları görevlerden dolayı, MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneç gibi tiplerin, Mehmet Eymür gibi tiplerin bugün hâlâ Türkiye'de söz söyleyebiliyor olmalarının devlet adabıyla uyuşmadığı ve kendi kurumlarının bunların dikkatini çekmeleri lazım geldiğine inanan insanlardanım. İçişleri Bakanlığı yaptım. Bitti. Bu benle mezara gidebilecek bir hadisenin kendisidir. Nedir? Devlet bana bir sır emanet etmiş ya bir sır. Eski abilerimizin bizi bir şeyin önüne atıp, devletin savcılarını göreve davet etmesine katılmıyorum."

"İŞKENCE FAİLİ MEÇHUL VARSA BOŞ KAĞIT GETİRİN İMZALAYAYIM"

"Bizim dönemimizde bir Hablemitoğlu, onun dışında bir tane faili meçhul cinayet var mı? Biz terörle mücadele ediyoruz değil mi? 4,5 yıldır bakanlık yapıyorum ben, iç güvenlikle ilgili terörle mücadele meselesi kime ait? Ne olursunuz söyleyin, eğer böyle bir şey varsa, bakın ben boş kağıda imza atmaya hazırım, terörle mücadelede bu başarının altında gayri hukuki, beyaz Toros, faili meçhul cinayetler varsa, getirin boş kağıtlar getirin istifa edeyim." 

"Uluslararası Af Örgütü'nün muhatabıyız. Biz acayip de mücadeleler yaptık. Özellikle FETÖ'nün, salonda şey yapılan fotoğrafları vardı ya, bu insanlığa aykırıdır falan. Burada biz bu Af Örgütü'yle ilgili her seferinde karşı karşıya geliriz, onlar Türkiye'ye gideceği yeri söylerler, göndeririz, her yeri ziyaret ederler. 4,5 yıldır işkenceyle ilgili en ufak bir şey önümüze koymadılar. İnsan hakları derneklerinin hepsi siyasal gözlükle bakarlar"

"Ben bir devlet bürokratının bir sivil siyasi partide aktif siyasette yer almasına karşıyım. Ağar'ın marinada yer alması doğru değil. Ben olsam 48 saat içinde oradan ayrılırım. Bu tip adamlar bu gibi yerlerde bulunsa bunu bir yerlere yormak kolaydır."

"RUHSATSIZ SİLAH BULUNDURDUĞU İHBARI ÜZERİNE GÖZALTINA ALINDI"

"(Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'in gözaltına alınması) Kutlu Adalı cinayetinden dolayı değil ruhsatsız silah bulundurduğu ihbarı üzerine gözaltına alındı. Kutlu Adalı cinayeti nedeniyle alınmak zorunda.  Bu meselede yazı yazdım KOM'a, işlem yapılması lazım diye. Bedelini ödemek zorunda. Ben niye iddiaları ciddiye almayayım? Benim görevim önleyiciliktir. Meseleyi gördüğüm an meseleye müdahale etmektir görevim.

"SİYASETÇİ DEDİM PARTİSİNİ SÖYLEMEDİM"

"(10 bin dolar alan siyasetçi kim sorusu) "Ben bir siyasetçi dedim partisini söylemedim. Ben işin bir parçasını söyledim. Biraz daha ötesi var. Ben yargıya başvurdum arkadaşlar, yargı beni çağıracak ve diyeceğim ki, bu suç örgütü lideri Bursa'daki şu olayda 18 kişi tutuklandı. Bu suç örgütünün dosyası niçin ayrıldı, neden yakalama emri çıkarmadınız? İstanbul'da 2018'de başlayan bu soruşturma emniyetten 2019 tarihinde gittikten sonra 3 gün sonra suç örgütü elebaşısı yurtdışına çıktı. O tarihten bundan 3 ay öncesine kadar İstanbul Emniyeti bana sorduğunda gereğini yerine getireceğiz dediniz. Ben sadece bu meselenin nasıl olduğunun hukuki izahatini isteyeceğim."

"Dönüş biletim diyor, böyle bir şey yok."

"İNTERNETHABERİN KURULMASINDA DESTEK OLDUM"

"Hadi Özışık'ı 30 yıldır tanırım. İnternethaberin kurulmasında destek oldum. Yardım ettiğim insanlardan yardım isteyen namerttir."

"13'ünde ilk veya ikinci videosunda Hadi Özışık ile ilgili söz söylediğinde benim bütün kimyam altüst oldu. Böyle bir ilişkileri olduğu için. 'Sedat Peker beni aradı Youtube'da yayın yapmak istiyor' dedi (Hadi Özışık) Zinhar işine bak dedim."

"Hadi Özışık’a 'Memleketi de sattın bizi de sattın' dedim. O da bana sitem etti."

"(Kırmızı bülten çıkaramadınız mı Peker ile ilgili sorusu) Thodex ile ilgili 2 buçuk saatte çıkardık. bunu da biz çıkardık. Yöntem şöyledir; Başsavcılık, Adalet Bakanlığı, biz Peker ile ilgili müracat ettik. Difüzyon denilen bir bölüme aldılar. İncelenecek yani. FETÖ'cülerle ilgili de böyle yapyıorlar biliyor musunuz? Biz FETÖ'cüleri kırmızı bültenle arayamıyoruz" 

"Sayın Cumhurbaşkanımız bir düğüne gitmiş, ben o düğünde değilim. Ben de olabilirim o düğünde. Ben bu adamla hayatımın hiçbir yerinde bir araya gelmedim. Uzaktan bir cenazede gördüm, çirkin bir şekilde gördüm, koskoca arabalar, 50-60 tane adam. Aman Allah'ım bu nasıl bir şey dedim. Onun dışında hayatım boyunca hiçbir hadisatım söz konusu değildir.

"SAVCIYA GİDECEĞİM, SÖYLEYECEĞİM"

"(10 bin dolar alan siyasetçi kim" sorusu) Çok basit bir soru, bunun cevabını savcıya vereceğim. Ama burada bahsedilen isimleri de tenzih ederim. Bu kişi bir siyasetçidir"

"BENDEN ÖNCEKİ İÇİŞLERİ BAKANININ OĞLUNUN EVİNDEN PARA SAYMA MAKİNASI ÇIKTI"

"Ben sadece dışardakilere karşı mücadele etmiyorum. İçerde de sıkıntı var. Ali Tarakçı diye bir adam var. Yerel gazeteci ama derin bir gazeteci. 25. 09. 2017 yılında Süleyman Soylu'nun oğlunun aracı nasıl durduruldu? Bakan Soylu devreye girmesine rağmen yarım saat araba aranır. İstanbul Emniyet Müdürü telefona çıkmaz diye bir haber yaptı. Biri çıkıp demez mi böyle bir olay yok diye. Koskoca içişleri bakanı çıkıp oğlumun aracı aranmadı nasıl desin. Benden önceki içişleri bakanının oğlunun evinden para sayma makinası çıktı. Çocuğuma defalarca tembih ettim, işinde gücünde ol dedim. Silivri Emniyet Müdürü'nün ölümünün bununla alakası yok tabii.

SİLİVRİ EMNİYET MÜDÜRÜNÜN İNTİHARI

"(Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan'ın intihar olayı var. Bir kazayla ilgili bakanlık koruma müdürü devreye girerek iki serbest bıraktırılıyor ve bunun üzerine intihar ediyor. Bu iddia doğru mu sorusu) "Osman ve Hızır Kaptan Gaziosmanpaşalıdır. DYP kurucu üyesidir babaları. Eve gidiyordum koruma şube müdürü aradı. Osman ve Hızır Kaptan'ın annesi kalp krizi geçirdi. Silivri'de gelirken polis durdurmuş annesinin durumu ağır bir şey yapabilir misin? dedi. Benim bilgim bu kadar. Sonra birisi geldi Silivri Emniyet Müdür intihar etmiş dedi. İstanbul Emniyet Müdürü ne sordum kem küm ediyor. Sonra Koruma Müdürü ile konuştum. Anladığım kadarıyla emniyet müdürü 3 dakikalık görüşmüş Koruma müdürüyle. Burada bu konuşmada ne var."

"İDDİALARDA BİR TEK BEN YOKUM"

(Savcının sizi soruşturması mümkün mü?", "Size bağlı kolluk sizi soruşturabilir mi?", "İstifa etmeniz gerekmez mi"? soruları) "İddiaların araştırılmasını istedim. İddialarda bir tek ben değilim. Bir sürü insan var değil mi? Hadi, Süleyman Özışık var. Hepsini sorgulayacaklar. Ben de gideceğim. Ben de anlatacağım. İftiralara karşı. Kolluk adliyeye geçtikten sonra bana bağlı olmuyor, adli kolluk oluyor. Savcı çağıracak soracak."

ERKAM YILDIRIM İDDASI

"(Sedat Peker'in Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım ile ilgili uyuşturucu ticareti iddiası) Dünyanın en iğrenç yalanlarını ortaya koyup, bunu siyasetin ana malzemesi haline getirip, bir tarafına koymak, bu videoları izletmek esas itibariyle bir operasyondur. Öyle işler var ki, dünyada hepimizin iğrendiği ama netice itibariyle bunu insanların zafiyetlerini kullanarak ortaya koyduğu işler de var. Adamın birisinin yalanları üzerinden bir ülkede Başbakanlık yapmış kişi ve aileyi bir noktaya getirmenin doğru olup olmadığını düşünüyorum. Milyonlarca insan çocuk pornosu da izliyor. Dünyada milyonlarca insan film seyrediyor, Türkiye'de bir ara kedi ayinleri yaptılar. Bunların üzerinden genel bir karine çıkarırsak doğru olur mu?"

"CUMHURBAŞKANI İLE GENEL BİR DEĞERLENDİRME YAPTIK"

(Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştünüz mü sorusu) "Sayın Cumhurbaşkanı ile genel bir değerlendirme yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı benim liderimdir. AK Parti'nin Türkiye'de nasıl bir yer oluşturduğunu bütün millet biliyor. Bunun nasıl bir plan olduğunu millet biliyor. Sayın Cumhurbaşkanı genel değerlendirmesini göreceksiniz Türkiye'nin yarına daha emin atmaları için açıklama yapacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı açıklama yaptı bu arada oldukça net”

TRT YAYININDA KONUŞMUŞTU

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 19 Mayıs'ta TRT Haber canlı yayınına katılmış, Sedat Peker'in iddialarına net yanıtlar vermeyen Soylu, "Sedat Peker'le bağlantı kurmaya çalıştığı" iddiasına dair "Keklemişler, ben ne yapayım? Kime 10 bin dolar göndermişse ona söylesin" ifadelerini kullanmıştı. Peker, kendisine koruma polisini Süleyman Soylu'nun verdiğini öne sürmüştü. Soylu'nun Hadi Özışık aracılığıyla Peker'e haber gönderdiği iddiası ile ilgili de "Benim böyle bir şeyden haberim olması idam edilmem anlamına gelir. Bunu söyledim. Böyle bir şey olabilir mi? Keklemişler. Kim keklemişse ona sorsun. Kime ayda 10 bin dolar gönderiyorsa ona sorsun." demişti. Videolarda isimleri geçenlere dair inceleme yapılacak mı" sorusuna ise "Savcıların elini tutan mı var, incelesinler…" yanıtını vermişti. (HABER MERKEZİ)

{{432873}} 

ÖNCEKİ HABER

2020'de hayatını kaybeden her beş kadından biri 'ayrılmak istediği' için katledildi

SONRAKİ HABER

Türkiye;'de koronavirüs | 7 bin 523 yeni vaka, 178 can kaybı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...