Gezi Davasında Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verildi

Gezi davası Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görüldü. Mahkeme Osman Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı verdi.

Meltem AKYOL
İstanbul

Gezi davası Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını bozmasının ardından tekrar görülmeye başlandı. Davada, toplam 51 kişi Gezi Direnişi sırasında ‘hükümeti yıkmaya teşebbüs ettikleri’ iddiasıyla hakim karşısına çıktı. Tutuksuz yargılanan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay ile çok sayıda avukat, milletvekilleri ve uluslararası gözlemciler salonda hazır bulundu. Osman Kavala duruşmaya cezaevinden SEGBİS ile katıldı. 

Duruşmada, sanıkların savunmalarının ardından savcılık mütalaa verdi. Savcılık, Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme oy çokluğu ile Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Mahkeme başkanı, karara muhalefet şerhi koydu. Bir sonraki duruşmanın 6 Ağustos 2021'de görülmesine karar verildi. 

21 Mayıs 2021 06:31
Son Güncellenme: 21 Mayıs 2021 14:10
.
15:10

Paylaş

OSMAN KAVALA'NIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, birleştirme hususunun değerlendirilmesi için Çarşı davası dosyasının istenmesine karar verdi.

Mahkeme oy çokluğu ile Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmederken, Mahkeme başkanı karara muhalefet şerhi koydu.

Bir sonraki duruşmanın 6 Ağustos 2021'de görülmesine karar verildi.

13:17

Paylaş

AYTÖRE: YARGI KAVALA'NIN TUTUKLU KALMASI İÇİN HUKUKA KARŞI MÜCADELE EDİYOR

Sözlerine "Birisi bana Çarşı dosyasıyla bu dosya arasında nasıl bir irtibat olduğunu anlatabilir mi?" diye sorarak başlayan Kavala'nın Avukatı Tolga Deniz Aytöre, "Bunun tek bir sebebi var: Kitlesel yargılamalarla kalabalık oluşturularak Kavala'nın tutukluluğunu uzatılmaya çalışılıyor. Çünkü 'casusluk' suçlaması tutuklamayı taşıyamıyor artık. Biz Kavala’nın tutuklu kalması için yargının hukuka karşı verdiği mücadeleye şaşırıyoruz" diye konuştu.

Aytöre'nin beyanı sonrası duruşmaya ara verildi.

13:08

Paylaş

BAYRAKTAR: 1811 GÜNDÜR TUTUKLU OLAN OSMAN KAVALA SADECE FİZİKEN DEĞİL RUHEN DE YIPRANMIŞTIR

Osman Kavala'nın ardından avukatı Köksal Bayraktar da tutukluluğa ilişkin beyanda bulundu.

"Herhangi bir savcı, herhangi bir yargıç, herhangi bir avukat sanığın alacağı cezaya göre tutukluluğu ölçülüdür dememiştir. Bu verilecek kararın önceden beyanıdır. O zaman bu mantıkla gidersek Osman Kavala 15 yıl tutuklu kalacak" diyen Bayraktar sözlerine şöyle devam etti: "Böyle mantık olur mu? Müvekkilim tam 43 ay 3 gündür, yani tam 1811 gündür tutuklu. Bu tutukluluğu içinde cezaevinde söylenen ya da söylenmeyen pandemi salgınları, hastalık salgınları vardır. Müvekkilim sadece fiziken değil ruhen de yıpranmış durumdadır. Her gün hastalıkla yüz yüze yaşamaktadır. Bir kişinin cezaevinde tek bir odada tek başına bırakılması daha ne kadar sürecek?"

12:58

Paylaş

SAVCI KAVALA'NIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINI İSTEDİ

Mütalaasını sunan duruşma savcısı, Çarşı davası dosyasının incelenmesini ve Kavala'nın tutukluluk durumunun devamına karar verilmesini talep etti.

Savcı mütalaası sonrası Osman Kavala tutukluluk durumuna dair beyanına geçildi.

Davaların birleştirilmesiyle, 'Gezi direnişinin hükümeti devirmeye yönelik bir komplo olduğu' senaryosu temelinde 3,5 yıl önce başlayan yargı süreci yeni bir aşamaya gireceğini söyleyen Kavala beyanında şunları söyledi:

KAVALA: YARGIÇLAR BAYRAK YARIŞINDAKİ GİBİ TUTUKLULUĞUMU BİRBİRİNE GEÇİRİYOR

"Gezi protestolarının bir komplo olduğu kurgusu iktidarca benimsendiği ve siyaseten kullanıldığı için, bu anlatıya ters düşen beraat kararlarının bozulması benim için şaşırtıcı olmadı. Gene bu anlatı gereği, bir komplo olarak Gezi protestolarını planladığım, yönettiğim ve finanse ettiğim algısının canlı tutulması için; aleyhime hiçbir delil olmamasına rağmen, Gezi davasından beraat etmiş olmama rağmen, AİHM’nin tutuklanmamın hak ihlali olduğuna hükmetmesi ve derhal serbest bırakılmamı talep etmesine rağmen, cezaevinde tutulmam gerekli görüldü. Suçlamalar değişiyor, bayrak yarışlarında bayrağın elden ele geçmesi gibi farklı yargıçlar ve mahkemeler yere düşürmeden tutukluluğumu birbirlerine geçiriyorlar.

AİHM kararının etrafından dolanmak için icat edilmiş olduğu aleni hale gelmiş olan casusluk suçlamasıyla ilgili hiçbir bulgu olmadığını iddianameyi hazırlayan savcı da biliyor, hatta itiraf ediyor. Bir taraftan bu durumu, casusluk faaliyetlerinin çok gizli yürütülmüş olmasıyla açıklıyor."

"1947 yılında yürütülmüş olan Nazi dönemi yargıç ve savcılarının yargılandığı Adalet Davası’nda 'suikastçının hançeri, yargı görevlisinin cübbesi altında gizlenmişti' değerlendirilmesi yapılmıştı" diyen Kavala son olarak şunları söyledi: "AİHM’nin tespit ettiği gibi yetkiyi kötüye kullanarak kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakmak ve bu davranışı devam ettirebilmek için yasaların dışına çıkarak adaleti yanıltmak da, yukarıdaki değerlendirmeyi düşündürmektedir. Mahkemenizin bu eyleme son vereceğini ümit ediyorum."

12:48

Paylaş

BAYRAKTAR: BİRLEŞTİRME KARARI HUKUKA AYKIRIDIR

Osman Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar, 20 sayfalık istinaf mahkemesinin kararındaki bazı noktalara dikkat çekti.

Bayraktar, "Mahkemenin kararında, delillerle ilgili, sanıkların sosyal medyalarında yapmış olduğu paylaşımları medyada yayınlanan görüntüleri ve HTS kayıtları dikkate alınarak sonucunda elde edilen görüşme içeriklerini kabul etmesinden bahsedilmiş, biz böyle bir şeyi kabul etmedik ki" dedi.

Çarşı davası ile birleştirilmesi talebine dair konuşan Bayraktar, "Bu dava, çarşı davası bizimle ilgili değil ki. Çarşı davasını bilmiyorum, kimler sanıktır bilmiyorum. İstinaf 3. Ceza Dairesi nasıl biliyor? Yargıtay dairesi nasıl biliyor?" diye sordu.

Bayraktar sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargının tarafsızlığından ve bağımsızlığından bahsediyoruz. Gerçekten istinaf mahkemesi bağımsız ve tarafsız mı? Beraat kararı alınmış, diyor ki Çarşı'yla bunu karşılaştırın. O zaman ben kendimi savunamayacak durumdayım. Birleştirme kararı hukuka aykırı bir karardır. Çarşı davasını buraya getirirseniz, 35 sanık var orada. Bu kadar yoğun bir mesainin içine bir de o davayı getireceksiniz."

12:23

Paylaş

Aranın ardından duruşma yeniden başladı. Avukatlar istinaf mahkemesinin bozma kararına ilişkin beyanlarına devam ediyor.

 

11:49

Paylaş

'BU DAVA HUKUK GARABETİDİR, BİR UTANÇTIR'

Kavala'nın ardından avukatlar söz aldı.

Ali Hakan Altınay'ın avukatı Tora Pekin, istinaf mahkemesinin bozma kararına dair beyanda bulundu. Pekin, "Sanıkların yararına delil toplanmaması istinafı asla ve asla rahatsız etmiyor. Ama şimdi 'hükme esas alınmayan savcılık delillerinin değerlendirilmemesini' istiyor. Bu aşamada delil toplamak için süre talebimiz var" ifadelerini kullandı.

"Bu dava hukuk garabetidir, bir utançtır" diyen Yapıcı, Kahraman ve Atalay'ın avukatı Fikret İlkiz şunları söyledi:

"Gerekseydi, istinaf ceza dairesi duruşma açar, o dosyayı Yargıtay'a gitmeden ya da yerel mahkemeye göndermeden önce değerlendirirdi. Siz ne hakla ilk derece mahkemenizde tartışın diyorsunuz? Size direnme hakkı vermeyen bir hukuk sistemi içinde biz ceza dairesi hakkında ne dersek diyelim. Size diyorlar ki 'bütün dosyaları birleştirin'. Biz durduğumuz yerde duruyoruz, Osman Kavala da. Mücella Yapıcı hakkında beraat kararı kesinleşti, buna itiraz etmediler. Ama öncesinde mahkeme iki kez iddianameyi iade etti. Üçüncü kez aynı isnatlarla bir sanığı yargılamış olacaksınız. Siz bizim müvekkillerimiz için yurtdışı yasağı koydunuz. Dava ilk açıldığında bizim hakkımızda tutuklama ya da adli kontrol tedbiri istenmemişti. Ama siz verdiniz. Gezi davasının bugün içinde bulunduğu duruma bakarsanız birleştirilmelerle bir mahkumiyet kararı verilmesine ilişkin bir karar asla hukuki değildir."

Avukatların beyanlarının ardından duruşmaya 20 dakika ara verildi.

11:24

Paylaş

KAVALA: BOZMA KARARI 8 YIL ÖNCEKİ SENARYOYU CANLANDIRMA TEŞEBBÜSÜDÜR

Dosyanın tutuklu ismi Osman Kavala’nın bozma ilamına karşı beyanına geçildi.

Kavala şunları söyledi: “Bozma kararının altında yatan asıl gerekçe, farklı davaların birleştirilmesinin önünü açmaktır. Bozma kararında ne beni ne diğer suçlananları suçla ilişkilendirecek bir öge bulunmuyor. Asıl gerekçe farklı davaları birleştirmenin önünü açmak. Anladığım kadarıyla bu siyasi davalarda algı yaratmak için elverişli bir yöntem. Beraat kararının bozulması davaların birleştirilmesi için atılan bir adımdır. Davaların birleştirilmesi de 8 yıl önce algı yaratmak için hazırlanmış ama mahkemelerin verdiği beraat kararıyla inandırıcılığını kaybetmiş bir senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır.”

"Hiçbir delile dayandırılmadan benim ve diğer sanıkların hükümeti devirmek için gizli bir yapılanma içinde olduğumuz iddia ediliyor. Eğer Çarşı ile birleştirilirse siyasi amaçlarla yapılan bu suçlama örneğinin çarpıcı öğesi ortaya çıkacaktır" diyen Kavala, dosyanın Çarşı davası dosyası ile birleştirilmesi talebinin reddedilmesi gerektiğini belirterek sözlerini noktaladı.

11:15

Paylaş

KAHRAMAN: BOZMA KARARI HUKUKA DAYANMIYOR, BERAAT KARARINDA DİRENİN

Bozma ilamına karşı söz alan Tayfun Kahraman ise şunları söyledi: “Bu dosyada hukuka dayanan bir iddia bulunmamaktadır. Gezi direnişine katılan herkes bizim nezdimizde yargılanmakta, bu kabul edilemez. Biz beraat kararında ısrarcı olmanızı bekliyoruz. Birleştirme kararını muvafakat vermenizi talep ediyoruz.”

11:01

Paylaş

ATALAY: YARGITAY GÖKYÜZÜNÜN ALTINDAKİ HER ŞEYİ DOSYAYA KOYMAYA ÇALIŞIYOR

Daha sonra söz alan Can Atalay, Mücella Yapıcı’nın da aralarında bulunduğu isimlerin dava kapsamında ilk kez aldıkları beraat kararının kesinleştiğine hatırlattı ve “Tayfun Kahraman hakkında takipsizlik kararı var. Savcılık makamı ‘yeni delil buldum’ diye kaldırmayı talep edebilir ama bunun hukukla alakasının olmayacağı açık” dedi.

Atalay, “‘Ben bu karara uymak zorundayım’ diye başladınız. Ama şunu anımsatmak isterim. Bozma sonrası serbestlik uyarınca bu dosyadan beraat kararı verilmesi gerektiği açık. Yargıtay gökyüzünün altındaki her şeyi dosyadaymış gibi toplamaya çalışıyor. Bu dosyadan hiçbir şey beklemeden beraat kararı verilmeli. Biz gölgede kalıp üzerimize yorganı çekerek beraat verin demiyoruz. Korkarak bize beraat kararı verin demiyoruz. Hukuki olarak istiyoruz” diye konuştu.

"GEZİ DİRENİŞİ BU ÜLKENİN ADALET, EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK UMUDUDUR"

Osman Kavala’nın beraat ve tahliye kararı sonrası cezaevinden çıkamadan yeniden tutuklandığını hatırlatan Atalay şunları söyledi: “Karar sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘öyle kolay bırakmayız’ dedi. Yargı bu kadar baskı altındayken çıkmayalım zaten. Biz hakkıyla beraat istiyoruz. Cumhuriyet tarihinin en yaygın halk tepkisine alçak bir çeteye kanma suçlaması yapılmasını elimizin tersiyle itiyoruz. Yargıtay Türkiye’deki bütün kurumlara ‘Ben hepinizi bu dosyaya katabilirim, hepinize yönelebilirim’ diyor. Bu insanları ağırlaştırılmış müebbetle yargılıyorsunuz. Yargıtay’a mı düşer bizimle ilgili iddianame yazmak. Yargıtay 16. Ceza Dairesi ceza dosyasında olmayan bir şey ile ilgili hüküm kuramaz. Savcılar da bu karara itiraz etmelidir. Bu üzerimizdeki cübbenin bir ağırlığı vardır. Gezi direnişi adalet eşitlik ve özgürlük umududur. Gezi bu ülkenin kaderine sahip çıkma iradesidir. Ben Gezi’nin toplumsal bakiyesini ancak onurla taşırım ve Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz.”

10:55

Paylaş

YAPICI: İKİ KEZ BERAAT ETTİM, BOZMA KARARINI REDDEDİYORUM!

Gezi Davası, iki beraat kararına rağmen bir kez daha görülüyor. Çağlayan’daki İstanbul Ağır ceza Mahkemesindeki davaya Osman Kavala SEGBİS ile katılıyor.

Mahkeme Başkanı İstinaf mahkemesinin boma ilamını okuduktan sonra salonda bulunan sanıklara söz verdi. Mücella Yapıcı bozma ilamını reddettiğini söyledi. Gezi davasında iki kez yargılandığını ve beraat ettiğini söyleyen Yapıcı, “Bu kararın derhal geri alınmasını talep ediyorum ve beraatımı talep ediyorum” dedi.

10:46

Paylaş

DAVA BAŞLADI

Beraat kararlarının bozulmasının ardından yeniden başlayan Gezi Parkı davasının ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Yurtdışında bulunan Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi‘nin yargılandığı dava ile Osman Kavala'nın yargılandığı dava dosyasının birleşmesi yönünde karar verilmişti.

Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Hakan Altınay, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu ve Yiğit Ekmekçi “cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelik yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla yargılanmış, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonunda suçlamalara ilişkin somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiş, ancak kararın ardından iş insanı Osman Kavala, tahliye edilmeden 15 Temmuz soruşturması kapsamında tekrar tutuklanmıştı. 35 kişinin yargılandığı Çarşı davasının da Yargıtay ile bozulmasının ardından Gezi davası ile birleşmesi talep edilmişti.

KAVALA SEGBİS İLE BAĞLANIYOR

1 Kasım 2017 tarihinden bu yana Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Osman Kavala’nın SEGBİS ile bağlandığı duruşmada, tutuksuz yargılanan isimler Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Kahraman da hazır bulundu.

Çok sayıda uluslararası gözlemci ile milletvekillerinin takip ettiği duruşma uzun süre başlayamadı. Mahkeme başkanının ‘salon boşalmadan’ duruşmaya başlanmayacağı yönündeki talimatı nedeniyle duruşmaya 10 dakika ara verildi.

CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker ve Gökan Zeybek, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Oya Ersoy, TİP Milletvekilleri Ahmet Şık ve Erkan Baş, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ve çeşitli ülkelerden diplomatlar da takip ettiği duruşma aranın ardından başladı.

TAKSİM DAYANIŞMASI: SONUNU BİLDİĞİMİZ BİR FİLM YENİDEN ÇEKİLİYOR

Taksim Dayanışması, yeniden görülmeye başlanacak olan Gezi Davası öncesi Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı.

Burada konuşan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar, verilen iki beraat kararına rağmen Gezi davasının yeniden başladığına dikkat çekerek, “Kendi yurttaşlarını öldüren, sakat bırakan, yaralayan akıl almaz polis şiddetinin emrini verenler, bu şiddeti uygulayanları koruyup kollayanlar, demokratik talepleri bastırmak ve barışçıl bir direnişe omuz verenlerin düşman yaratmak için devletin adalet mekanizmasını kullananlar yargılanmaktadır" dedi. Atlar, “Ülkemizin toplum, kent ve demokrasi tarihinin en parlak ve onurlu sayfalarından biri olan Gezi Direnişi, hukuka ve gerçeğe aykırı iddialarla, bir kez daha yargılanmak isteniyor. Daha önce iki kez verilen yargı kararlarıyla, Anayasal bir zeminde gerçekleştiği tescil edilen Gezi Direnişi, mesnetsiz ithamlarla üçüncü kez karalanmak isteniyor. Toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak isteniyor. Sonunu bildiğimiz bir film, aynı kurgu iddiaları, figüran tanıklarıyla yeniden çekiliyor” ifadelerini kullandı.

"GEZİ'YE ÇAMUR SÜRÜLEMEZ"

Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz dava öncesi açıklamalarda bulundu. Akdeniz, "Gezi, Türkiye'de milyonların katıldığı, demokratik bir halk hareketidir. Gezi, doğayı ve yaşamı savunma hareketidir. Gezi'ye çamur sürülemez" dedi.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa