KOÜ Gazetecilik öğrencileri: Sansür genelgesi basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir
Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencileri, Emniyet Genel Müdürlüğünün polislerin görüntülerinin çekilmesini engellemek için çıkarılan genelgeye tepkili.

Fotoğraf: Birkan Bulut/Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Sansür genelgesi: Polisin kötü muamelesine çekilen perde!

Emniyet’ten kolluğu koruma genelgesi: Polisin görüntü ve ses kaydını almak yasak!

Belgesel sinemacılardan polisin sansür genelgesine karşı 199 imzalı açıklama
Emre YILMAZ
Kocaeli
Emniyet Genel Müdürlüğü, polislerin görüntülerinin alınmasını nisan ayında yayımlanan bir genelgeyle yasakladı. En son yine bekçi ve polislerin vatandaşa uyguladığı muamelenin örneklerini gördüğümüz şu günlerde bu tartışma devam edeceğe benziyor. Kamu görevlisi de olsa suç işleyeni koruyan bir “sansür” genelgesi olarak yorumlanan bu genelgeyi Kocaeli Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencileriyle konuştuk. Öğrenciler “sansür” olarak yorumladıkları genelgeyi basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olarak niteliyor.
"ŞİDDET EĞİLİMİ ARTACAK"
Genelgenin kontrolsüz şiddeti arttıracağını söyleyen Gazetecilik Bölümü Öğrencisi Ebrar, “Genelge çok yersiz ve polisin kamuoyu tarafından eleştirilmesinin önünü kestiğini düşünüyorum. Bu şekilde şiddete eğilim ve kontrolsüz şiddet artacak. Polisin karşısındaki yurttaşın haklarının korunmasında bir engel oluşacağını da düşünüyorum” dedi.
Genelgenin özgür basının önünde bir engel olacağını da vurgulayan Ebrar “Basına ve gazetecilik mesleğine vurulmuş bir darbe olma özelliği de taşıyor. Özgür basının önünde bir engel olarak karşımızda duruyor” derken pandemiyle birlikte çıkarılan kimi genelgelerin iktidarın inşa etmek istediği devlet yapısını güçlendirdiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Mevcut hükümetin kendi ideolojisine göre düzenlemeler getirdiğini ve ona göre kılıf uydurduğunu düşünüyorum. Halkın özgürlüklerinin kısıtlandığını düşünüyorum. Kamuoyu tepkisi oluşturmak için sosyal medya üzerinden bu durum hakkında halkı bilgilendirici paylaşımlarda bulunmak, bu genelgenin yanlışlığını ortaya koymak gerekiyor”
"POLİS DOKUNULMAZLIK KAZANDI"
Gazetecilik bölümü öğrencilerinden Erdost ise genelgenin polislere dokunulmazlık getirdiği görüşünde. Halkın haber alma özgürlüğünün de yok sayıldığını belirten Erdost “Ülkenin refahını ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olan polis bu genelgeyle tam anlamıyla dokunulmazlık kazanmış oluyor. Bu genelge ile birlikte hukuk dışı olan bir olay gerçekleştiğinde tamamen halktan saklanmış olacak. Bu da halkın haber alma özgürlüğünün yok sayılması anlamına geliyor” dedi.
Pandemiyle beraber artan genelgeleri değerlendiren Erdost, “Alınan her karar hükümeti komik duruma düşürmeye başladı. Marketlerde ekmek veya sigara almak kovid bulaştırmazken alkol veya elektronik alet alırken bulaşıyor. Bu cidden trajikomik bir durum” dedi.
Geleceğin gazeteci adayı olarak mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Erdost, “Bu duruma karşı bizler her zaman doğru olandan yana olup sesimizin çıktığı kadar mücadelemizi vermeliyiz. Birlikteliğimizi sağlarsak, hem mesleğimizi, hem de halkın haber alma özgürlüğünü güvence altına almış oluruz” diye konuştu.
"BİR ARADA SES ÇIKARMAMIZ GEREKİYOR"
Genelgenin insanlarda korku yaratacağını düşünen Yaren ise, “Polis tarafından haksızlığa uğrayan biri olduğunda, insanların bunu kanıtlamak için görüntü almalarının önünde korku yaratabilecek bir karar. Bu da yaşanan olaylardan haberdar olamayan bir toplum yaratabilir. Basın özgürlüğü önünde muhakkak bir engel oluşturacaktır. Bu genelge esasında anayasal güvencemiz olan basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü önünde bariyer işlevi görüyor, bu yüzden hukuka da uygun değil” dedi.
Bu genelgenin uygulanmasının önüne geçmek için gazetecilerin ve toplumun ortak hareket etmesi gerektiğini söyleyen Yaren, “Bu genelge küçük bir adım gibi gözükebilir ama arkasından birçok hakkımızın elimizden alınmasına kadar gidebileceğini fark ettirmemiz lazım. Tam da bu sebeple yanlış olduğuna inandığımız her adım ve karara karşı bir arada daha çok ses çıkarmamız gerekiyor. Bu her zamankinden çok daha önemli” diye konuştu.
"SANSÜR GENELGESİ" 27 NİSAN’DA YAYIMLANDI
Emniyet Genel Müdürlüğü, 27 Nisan’da yayımladığı genelge ile kolluk personelinden kamusal alanda görevlerini yaparken ses ve görüntü kaydı alanların engellenmesini istedi. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın imzasıyla yayımlanan genelgede, polisleri kaydeden kişilerin engellenmesi ses ve görüntü kaydı alınmasının engellenmesi istenildi. Genelgeye gerekçe olarak ise “Polislerin özel hayatının gizliliğini ihlal” gerekçe gösterildi. Genelge yayımlanır yayımlanmaz da 1 Mayıs eylemlerini görüntüleyen gazeteciler, polis tarafından engellendi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Emniyet genelgesi Anayasa’ya aykırı değil” derken “Genelge İçişleri Bakanlığının değil, Emniyet Genel Müdürlüğünün genelgesidir. Bu basın özgürlüğünü engellemez. Basın çekme özgürlüğüne sahiptir ve çeker” açıklaması yaptı.
Emniyetin genelgesine büyük tepki yağdı. Basın ve meslek örgütlerinden, siyasi partilere, hukukçulardan öğrencilere kadar pek çok kurum genelgenin “sansür genelgesi” olduğunu vurguladı ve mücadele çağrısı yaptı.
Evrensel'i Takip Et