01 Mayıs 2021 11:51

Emniyetin kolluğu koruma genelgesi: Dünya’nın tüm polisleri, Türk polisini kıskanıyor

Tugay Bek, Emniyetin eylemler sırasında polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydeden kişilerin engellenmesi ile ilgili genelgesini değerlendirdi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Tugay BEK

Derek Chauvin isimli polisin, siyahi George Floyd’u gözaltına aldığı sırada diziyle boğazına basararak boğularak ölümüne neden olmasına ilişkin görüntüler, Amerikada’da halkın sokaklara dökülmesine ve bu cinayetin tüm Dünya’nın gündemine oturmasına neden olmuştu.

Etrafta bulunan siviller, bu vahşeti görüntülemeseyedi, “büyük insanlık” Floyd cinayetinden haberder olmayacaktı. Tanıklar, yaşananları cep telefonu ile kaydedip paylaşmasaydı, polisler en iyi bildikleri şeyi yapacak, “meslektaş dayanışması” içinde cinayeti örtbas edecekti. Duyarlı insanlar, bu refleksi göstermeseydi, polis memuru Derek Chauvin cinayetten mahkum olmayacaktı.

Yine yakın bir süreçte İsrailli bir askerin yerde yatan yaralı Filistinli genci uzun namlulu silahı ile başından vurarak öldürmesine dair görüntüler, çevrede bulunanların yapmış olduğu çekimlerle dünyaya ulaşmıştı. Bu cinayeti işleyen asker de, tıpkı Floyd’un katili polis memuru gibi yargılandı ve mahkum oldu. Buna benzer örnekler dünyanın her ülkesinde verilebilir.

Herkesin elinde bulunan cep telefonları ile yaşananları çekme imkanına kavuşmuş olması, polisin, halka uyguladığı işkence ve cinayetlerin görünür hale gelmesine neden oluyor.

İnsaların, cep telefonu ile her anı görüntüleyebiliyor olması, tüm dünya polislerinin “başının belası” olmuş durumda. Siyasi iktidarlar, emrindeki polislerin halka uyguladığı, zulum, işkence ve cinayetlerin sosyal medya eliyle teşhir olmasına engel olamıyor.

ALİ EL HEMDAN’IN KATİLİ DE KAMERAYA YAKALANMIŞTI!

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, teşkilatına gönderdiği 27 Nisan tarihli genelge ile eylemler sırasında polislerin görüntülerini ya da seslerini kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılması talimatı verdi.

27 Nisan, aynı zamanda geçen sene, pandemi kısıtlamaları denetimi sırasında polis kurşunu ile öldürülen Ali El Hemdan’ın ölüm yıldönümü idi. Bir sene önce polis kurşununa hedef olan mülteci gencin katili de, benzer tüm olaylarda olduğu gibi, savunmasına “ayağım kaydı, sendeledim, silahım ateş aldı” demişti. Polisin ayağının kaymadığı, bile isteye, hedef alarak ateş ettiği, civardaki bir esnafın güvenlik kamerası ile tespit edilen görüntüler sonucunda ortaya çıktı. 

“YASAK HEMŞERİM” İKTİDARI

Suç işleyen polisin görüntülenmesi ve paylaşılmasının yasaklanmasına kılıf arayan Emniyet Genel Müdürü, kamu görevi yürüten polisin görev anındaki işlediği suçların “özel hayat” olarak değerlendirileceğini ileri sürüyor.

Genelgede, "Personelimizin görevini ifa ederken bu tür ses ve görüntü alınmasına tevessül edecek davranışlara fırsat vermemeleri, eylemin veya durumun niteliğine göre kayıt yapan kişileri engellemeleri, kanuni şartlar oluştuğunda adli işlem yapmaları gerektiği hususlarında tüm personelimizin bilgilendirilmesi" şeklinde ifadeler bulunuyor. Bu genelge sayesinde, polisler sokakta bir kişiye kötü muamele yaparken cep telefonu ile bu anı kaydeden olursa, polisler aynı muameleyi görüntü alana yapmaktan çekinmeyecektir.

Bugün tüm dünyanın polisleri Türk polisinin elindeki bu “imkan”a hasetle bakıyordur. Yalnızca Türk polisi, vatandaşa kötü muamele yaptığını kaydeden kişiye de aynısının katmerlisini yapma imkanına sahip. Floyd’un katili polisin de bizdeki gibi bir “Genel Müdürü” olsaydı, kendisi bugün cezaevinde olmayacaktı.

Bu genelgenin ifşa olup medyada tartışılmaya başlandığı saatlerde, sosyal medyada paylaşılan bir görüntüde trafik polisi, yoldan geçen motorsiklet sürücüsünü kaskla vurarak durduruyordu. Konya’da yaşanan bu olay bir sürücü tarafından çekilerek paylaşılmıştı. Suç üstü yakalanan, genelgeden haberdar polis memuru, yaşananları belgeyen duyarlı ve “cesaretli” vatandaşa, “çekim yapamazsın yasak” diye bağırıp engellemeye çalışıyordu.

Yasama organı, hukuk ve kanunların yok sayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Temel hak ve hürriyetlerin genelgeler yolu ile yasaklanması, siyasi iktidar açısından bir alışkanlık haline gelmiş durumda. Halka karşı işlenen suçlar belgelenmesin, kolluk kuvvetlerinin uyguladığı işkence görünür hale gelmesin diye Emniyet Genel Müdürlüğü bu genelgeyi yayımlıyor. Ancak halkın tanık olduklarını kaydedip paylaşabilmesi, can güvenliğimizin, sokakta işkence görmememizin, insan haklarının en önemli güvencelerinden birisidir. Anayasa’ya, hukuka aykırı, keyfi bu yasaklama kararlarına başta Barolar, hukuk örgütleri olmak tüm toplum karşı durmalıdır.

ÖNCEKİ HABER

TYP çalışanları ücretsiz izne çıkarıldı

SONRAKİ HABER

Trabzon'da polis aracını kitlenin üzerine sürdü, Halkevleri üyesi Demirtaş yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...