30 Nisan 2021 23:38

Bağlar’da 5 bin kişiye göç yolu görüldü, nerede yaşayacağı öngörülmedi

Diyarbakır’ın Bağlar Kaynartepe Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesini konuştuğumuz ŞPO Şube Sekreteri Neriman Baran Yiğit, göçecek kişilerin nereye gideceğinin belirsizliğini koruduğunu anlattı.

Bağlar’da 5 bin kişiye göç yolu görüldü, nerede yaşayacağı öngörülmedi

Fotoğraf: Evrensel

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Bağlar Kaynartepe Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm projesi netleşti. Şehir Plancıları Odası Diyarbakır Şubesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne projeye dair itirazda bulundu. Evrensel’e konuşan Şehir Plancıları Odası Şube Sekreteri Neriman Baran Yiğit, projede 5 bin kişinin göç edeceğini ve nerede, nasıl, hangi koşullarda yaşayacağının öngörülmediğini belirterek, halkın evlerini vermede aceleci olmamaları gerektiğini söyledi. Yiğit, “Bu tip büyük projeler aceleye getirilmemeli, yeterli analiz çalışmaları yapılmalı ve yerel halk ne istiyorsa ona evrilmelidir” dedi.

PROJEYE DAHİL EDİLMEDİLER

Proje sürecine dair konuşan Yiğit, “Plan verilerini bizimle paylaşmalarını talep ettiğimiz halde bu süre içinde bizimle herhangi bir veri paylaşılmadı ve planlama çalışmalarına dahil edilmedik. Sonrasında ise 2 Nisan 2021 tarihinde kentsel dönüşüm alanına yönelik imar planları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ilan edildi. Askı süresi 30 gündür ve bu süre içinde plana itirazı olan tüm ilgililer plana itiraz edebilir. Askı süresi bittikten sonra kurum itirazları değerlendirir ve plan ya kesinleşir ya da iptal olur. Biz de askıya çıkan imar planlarını inceledik ve gerekli itiraz başvurumuzu yaptık” dedi.

Yiğit konuşmasına şöyle devam etti: “İmar planları şeffaf yürütülmesi, halkla detaylı anketlerin yapılması ve kentin diğer dinamiklerinin görüşünün alınması gereken süreçlerdir. Ancak hazırlanan plan ve raporu incelendiğinde sadece bazı resmi kurumların görüşünün alındığı, meslek odalarının ve diğer sivil toplum örgütlerinin görüşünün alınmadığı görülmektedir. Halkla yapılan anketin ise 67 kişi ile sınırlı kaldığı görülmektedir.”

SOSYAL DONATI ALANI NÜFUSU KARŞILAMIYOR

Projede güvenli ve sağlıklı yerleşim yeri oluşturulacağının belirtildiğini ancak bunun nasıl yapılacağına dair detay verilmediğini ifade eden Yiğit, “Yine yaptıkları anket sonuçlarında alanda engellilik oranı yüzde 15 olmasına rağmen planlama kararlarında bu gözetilmemiştir. Yayımladıkları rapora göre proje alanında mevcutta 1345 hane, 171 iş yeri, 53 depo alanı, 1 eğitim alanı, 2 ibadet alanı bulunmaktadır. Öngördükleri nüfus için bile yönetmelikte sağlamaları gereken sosyal donatı alanı (yeşil alan, eğitim, sağlık gibi) karşılanmamıştır.” dedi.

Neriman Baran Yiğit

Neriman Baran Yiğit | Fotoğraf: Evrensel

5 BİN KİŞİNİN NEREDE YAŞAYACAĞI İÇİN ÖNGÖRÜ YOK

Dönüşüm kapsamına giren mahallede 5 bin yurttaşa göç yolunun göründüğünü belirten Yiğit, bu mağduriyetin nasıl giderileceğine dair bir durumun da söz konusu olmadığını ifade etti. Yiğit, “Söz konusu plan 5.36 hektar büyüklüğünde bir alanı kapsamaktadır. Bu alanın mevcut nüfusu yaklaşık 6 bin 750 kişi olarak hesaplanmıştır. Yine rapora göre bölgenin nüfusunun giderek azaldığı öngörülmüş ve 1750 kişinin alanda barınacağı şekilde hesap yapılmıştır. Geriye kalan yaklaşık 5 bin kişinin ise bölgeden göç edeceği varsayılmış olup, bu göç eden nüfusun mekansal, sosyal veya ekonomik koşulları için herhangi bir öneride bulunulmamıştır.

Bu kesimin nerede nasıl, hangi koşullarda yaşayacağına dair herhangi bir öngörüde bulunulmamış” dedi.

HALK KADERİNE TERK EDİLECEK Daha önce belirttiğim gibi alanda yaşayan yaklaşık 5 bin kişinin göç edeceği öngörülmüş ve bu kesimin nerede nasıl, hangi koşullarda yaşayacağına dair herhangi bir öngörüde bulunulmamış.

Bu durumun Sur’daki kentsel dönüşüm uygulaması gibi olmasının korkuttuğunu belirten Yiğit, “Halka mevcut yerlerini terk etmeleri için bir meblağ ödenecek ve kaderlerine terk edileceklerdir. Bulunduğu bölgede 400-500 lira kira veren, yol masrafı olmayan, aidat ödemeleri olmayan bir hane için yeni yerleşim yerinde bunların hepsi artı masraf olarak çıkacaktır. Ayrıca proje alanının yeni sahiplerinin kim olacağı ise tam bir muammadır. Sur’daki gibi başka kesimlerin rant odağı olmayacağının garantisi yoktur” dedi.

PROJE HALK NE İSTİYORSA ONA EVRİLMELİ

Yiğit, dönüşüm projelerine karşı olmadıklarını fakat dönüşüm projelerine halkın ve ildeki sivil toplum örgütlerinin de dahil edilmesi gerektiğini söyleyerek, “Biz de alandaki risklerin farkındayız ancak yapılacak projelerin odağında yerel halkın olmasını ve onlara hizmet etmesini talep ediyoruz. Plan ve proje aşamalarının her kademesine halkın ve kentteki tüm dinamiklerin katılımını savunuyoruz. Bu tip büyük projeler aceleye getirilmemeli, yeterli analiz çalışmaları yapılmalı ve yerel halk ne istiyorsa ona evrilmelidir. Yerel halkı uyarmakta da fayda olur diye düşünüyorum. Yerinde konut veya işyeri talep etmek öncelikli onların hakkıdır. Bu haklarının bilincinde olmalı ve imza atmakta aceleci olmamaları gerekir” dedi.

Evrensel'i Takip Et