19 Nisan 2021 00:22

Depo işçisi yazdı: Daha iyi bir yaşam talebiyle 1 Mayıs'a

"Hep birlikte 1 Mayıs’ta daha iyi bir yaşam hakkı için çıkalım alanlara, buradan başlamış olalım mücadele etmeye.”

Arşiv | Fotoğraf: Unsplash

Paylaş

Esenyurt’tan bir depo işçisi

Merhaba Evrensel okurları...

Daha önce Evrensel gazetesinde son süreçte işçilerin bir kurtuluş yolu olarak yöneldiği kripto para ve iddia oyunlarıyla ilgili birkaç haber çıkmıştı. Depodaki işçi arkadaşlarımızla hem bu meseleye dair hem de bundan sonraki süreçte yaşamlarımızı iddia oyunları yerine başka nasıl bir şekilde değiştireceğimize dair sohbet ettik.

Arkadaşımız Hayri, kripto paraya olan ilgisini şöyle anlatıyor: “Kripto paraya 5 bin TL yatırdım, 3 bin TL zararım var ama olsun, elimde 40 bin TL var onu da yatıracağım. Ya gelir ya gider! Sonuçta elimde olan 40 bin TL ile ev alamayacağım için gelirse ev alma ihtimalim olur. Gelmezse zaten yoktu.”

“Bu şekilde kazanacağını düşünüyor musun?​” diye sorduğumda “Kumar, belli olmaz” diyor. Ev alacak maddi gücü olmadığını söylerken bir yandan da hükümeti eleştiriyor: “Para biriktirsem ev alacağım zaman ev fiyatları artmış olacak, ondan kaynaklı ev alma hayali havada kalıyor. Şu an en sağlıklısı kripto paradan umut beklemek. Kazanırsam en azından ev almama yarayacak.”

1 MAYIS’TAN BAŞLAYALIM

Sonra Soner’e soruyorum aynı soruyu. “Benim ailem hükümete oy veriyor. Ben maaşımla her şeyi yapabiliyorum, sıkıntı yaşamıyorum ama çocuklarımın geleceği için, onları daha iyi şartlarda yaşatabilmek için yurt dışına gitmek istiyorum” diyor. Başka bir işçi arkadaşımız yurt dışına gitme isteğini duyunca, aldığı maaşla sıkıntı çekmediği sözlerini hatırlatıyor. O zaman anlaşılıyor ki maaşıyla ancak aylık gıda masrafını karşılayabiliyor, üstelik kısıtlı şekilde.

Ahmet’ten de şöyle bir öneri geliyor: “Biz bir şeyler yapmaya çalışsak? Örgütlensek...” Demeye kalmadan Mustafa giriyor söze: “Ben kimse için kendimi yakamam, kimse ağzını açamıyor, konuşanı susturuyorlar. Biz işçiler nasıl konuşalım? Aldığımız maaşla zaten zor yaşıyoruz, bir de işsiz kalırsak bize kim bakacak, ihtiyaçlarımızı kim karşılayacak? Biz işçilerin elinde imkan yok, ne yapalım? Seçimde tepki verebiliriz ancak, işçiler korkuyor işsiz kalmaktan. Biz hiçbir şey yapamayız.”

İsmail de dahil oluyor sohbete. “Bizim hiçbir zaman öyle bir şansımız olmayacak, biz işçiyiz arkadaşlar, belli bir ücretle çalışıyoruz. Aldığımız maaş ancak aylık ihtiyaçları karşılamaya yetiyor. Asıl biz birlik olursak hem çalışma hem de yaşam koşullarımızı daha iyi bir seviyeye çekebiliriz. Yoksa hükümet de patronlar da bize bir çöp vermezler. Biz birlikte hareket edersek, en başta kendi hayatlarımız için çabalamaya başlarsak her şeyi değiştirebiliriz. Bakın pandemi var, kongreler yapıldı, kongre salonları doluydu. Kongreler bitti, yasaklar yeniden başladı. Önümüzde 1 Mayıs var, bizim günümüz, mücadele günü. Hep birlikte 1 Mayıs’ta daha iyi bir yaşam hakkı için çıkalım alanlara, buradan başlamış olalım mücadele etmeye. Bizim mücadele etmekten başka şansımız yok” diyor ve işimizin başına geri dönüyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Üniversite para karşılığı rapor yazıp doğa katliamına onay üretiyor!

SONRAKİ HABER

Derince'den bir işçi yazdı: Seslerimizi birleştirmenin adımları olsun!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa