Direnişteki işçilerden Antep Barosuna ziyaret: Kod 29 zulmü son bulmalı
Direnişteki Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı işçileri, Gaziantep Barosunu ziyaret etti. İşçiler, "Kod 29 zulmü sona ersin" talebini bir kez daha dile getirdi.

Gaziantep Barosunu ziyaret eden Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı işçileri ile DİSK-Tekstil Sendikası | Fotoğraf: Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Sendikalaşan işçilere baskının sürdüğü Güven Boya'da direniş başlıyor

Antep'te Güven Boya işçilerinin direnişi öncesi 15 gün eylem yasağı getirildi

Güven Boya'da işten atmalar sürüyor

Güven Boya ve Yasin Kaplan işçileri: Mücadele tüm Başpınar işçilerine örnek olacak

Güven Boya işçilerinden cami yapan patronlara: Bizi işten atanlar bu ‘hayırseverler’

Antep’te Yasin Kaplan Halı’da Kod-29’dan işten atılan işçiler direniş başlattı

Yasin Kaplan Halı işçileri: İşe geri alınana kadar mücadelemiz sürecek
Kod 29 ile atılan ve direnişlerine devam eden Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı işçileri ile DİSK-Tekstil Sendikası, Gaziantep Barosunu ziyaret etti. Ziyaretin ardından yapılan basın açıklmasında konuşan DİSK-Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, pandemi sürecinde en çok bedel ödeyen kesimlerden birinin işçi sınıfı olduğunu ve Kod 29 zulmünün sona ermesi gerektiğini söyledi. Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı ise, “İşçiler, emekçiler açlığa sürüklenirken patronlar sefasını sürüyor” dedi.
“İŞÇİLER BEDEL ÖDERKEN PATRONLAR REKOR KIRDI”
Ülkede birçok haksızlığın olduğunu ve bunlardan en önemli kesimlerinden birinin işçi sınıfı olduğunu dile getiren DİSK-Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, “1 yılı geride bıraktığımız pandemi sürecinde fabrikalarda çalışan işçiler pandeminin yarattığı olumsuz koşulların bedelini ödedi. Kongreler düzenleyen, milyonlarca insanın sağlığını olumsuz etkileyecek uygulamalar yapanlar iktidar ancak bunun bedelini işçiler ödüyor. Ancak Sağlık Bakanı sorumlunun herkes olduğunu söylüyor. Biz sorumlunun kim olduğunu biliyoruz. Aşının bulunmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen virüs yüzünden hergün yüzlerce insan hayatını kaybediyor” dedi.
Sürü bağışıklığının pratik olarak hayata geçtiği yerin Antep Organize Sanayi olduğunu belirten Türkmen, şunları söyledi:
“Alınan bütün önemlerden işçiler muaf tutuldu, üretmeye devam ettiler. Sağlıklarını, yaşamlarını, haklarını kaybetti. İşçiler bu bedelleri öderken Antepli patronlar her ay ihracat rekorları açıklıyor. Okul ve camii yaptırdığı için plaket verilen patronların tüm zenginliğini buradaki işçiler. Bu kentin üretimine en fazla katkısı olan işçilere, bu şehrin yetkilileri ses vermedi. 2020 yılında Türkiye genelinde 177 bin işçi Kod 29 ile işten atıldı. Biz bunun Antep’te 10 bin’e yakın kişi olduğunu tahmin ediyoruz. Biz artık işçi kıyımına dönen bu Kod 29’un son bulmasını istiyoruz.”
“YENİ UYGULAMA SORUNLARI ÇÖZMEZ”
Kod 29’a karşı tepkiler üzerine her suça ayrı bir kodun belirlendiği yeni bir uygulama getirildiğini de hatırlatan Türkmen, “Bu sorunu çözecek bir düzenleme değil. Çünkü mesele her suça ayrı bir kod belirleme değil. Asıl mesele işçilerin haksız hukuksuz bir şekilde sadece patronun beyanıyla işten atılmasını ortadan kaldırmak. Bu kodlarla atılan işçiler gene işsizlik fonundan yararlanamayacak. Patronun bunu ispatlaması yükümlülüğü olmalı. Öbür türlü patronun beyanıyla işçi işten atılmaya devam ediyor” diye konuştu.
ŞARKLI: KOD 29 EN ÖNEMLİ SORUNLARDAN BİRİ
Türkmen’in ardından Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı söz aldı. Kod 29’un Antep’te ve Türkiye’de en önemli sorunlardan biri haline geldiğini belirten Şarklı, barolar ve avukatların da emeğin ve demokrasinin yanında olmak zorunda olduğunu söyledi. Patronun tek taraflı inisiyatifle işten atılan işçilerin yanında olduğunu vurgulayan Şarklı, “İşçiler işsizlik sigortasından faydalanamıyor. Açlığa, sefalete mahkum ediliyor. 2019’da 2 milyon işçinin başvurduğu işsizlik fonuna 1 milyon civarından işçiye ödeme yapılmış. 2020 yılında 1,5 milyon başvuru var ve sadece 500 bin işçi yararlanabilmiş. Biz baro olarak soruyoruz: İşsizlik fonu ne için biriktirildi? İşçilere dair niye kriterler sert tutulara yardım yapılmıyor?" diye sordu.
İktidar tarafından bunların hesabının verilmesi gerektiğinin altını çizen Şarklı, “İşçiler, esnaf, köylü, memur bedel öderken sefasını çekenler ise patronlar. Emekçiler yoksulluğa, açlığa mahkum ediliyor. Biz Kod 29’un yanlış olduğunu, buna ancak bir mahkeme neticesinde karar verilmesi gerektiğini söylüyoruz. Ayrıca bu tek taraflı beyanın ilerde haksız çıkması durumunda da 8-10 maaş şeklinde bir ceza getirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Böylelikle patronun keyfi inisiyatifinin önüne geçilebilir. Biz işçilerin her zaman yanında olacağız” ifadelerini kullandı. (Antep/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et