Erdoğan: Kendiniz ektiniz, kendiniz biçiyorsunuz
Erdoğan, dün yaptıkları toplantının basına kapalı bölümünde gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmede bulunduklarını belirterek, "Her ne kadar birileri basında bazı şeyler yazsa da başından sonuna kadar beraber bir değerlendirme yaptık. Bunların bile yanlış olduğunu söyleyecek bazı siyaset garabeti tipler ve köşe yazarı tipler çıktı. Biz bunlara alıştık. Bu kapalı oturumlar yasalarda bile var. Biz bunun kararını kendimiz veririz" dedi. AKP içerisinde nifak doğması için bazı kesimlerin ellerini ovuşturduğunu savunan Erdoğan, "Her farklı tondan medet uman çaresizler var. Kurulduğu günden beri partimiz bu şer odaklarının hedefi oldu" diye konuştu.
CHP'YE YOLSUZLUK ELEŞTİRİSİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iftira attığını söyleyen Erdoğan, "Yolsuzluk yapmak ne kadar insanlık dışı suçsa, delili olmadan bu ithamda bulunmak da o kadar insanlık dışı suçtur. Kayseri'de yolsuzluk var dedi. Kaybettiği tazminatlarla Kayseri sucuğa doydu. ÖSYM'de yolsuzluk dedi. Eline verilen belge sahte çıktı, rezil oldu. Havuzlu villa dedi sonra kendisinin villası çıktı. AKP'ye yolsuzluk suçlaması CHP'deki belediyelerde bulunan yolsuzluğu örtmez. İçinizin nasıl kaynadığını biliyoruz" diye konuştu. Erdoğan, deprem sonrasında Van'ın yeniden inşa edildiğini ileri sürdü. Erdoğan, bölgede yapılan inşaat çalışmalarında şantiyelerin basıldığını ve iş makinelerinin yakıldığını, ancak buna rağmen açılışları yapacaklarını söyledi.
MEDYAYA BDP FETVASI
"Terör meselesini çok daha etraflı konuşmamız gerekiyor" diyen Erdoğan, CHP ve BDP'ye yüklendi. CHP'nin rolünü oynayamadığı için diğer sol gruplar gibi marjinalleştiğini savunan Erdoğan, "Marjinal sol 'teröre' destek veriyor. Bu kimi zaman açık kimi zaman da gizli oluyor" iddiasında bulundu.
BDP'nin "mazlum" ve "mağdur" rolüne yattığını ileri süren Erdoğan, basın mensuplarının da bunun desteklediğini belirterek, medyaya yüklendi. Erdoğan, "Attığınız başlıklar ile yazdığınız yazılarla meydanı boş bulup dolaşacak mısınız? BDP ile silahlı örgütün bağını görmezden geliyorsunuz. Dağdakilerle öpüşen zavallı milletvekillerini görmezden geliyorsunuz. Ama hukuk devreye girince, milli irade sorumluluk üstlenince BDP'yi mazlum olmakla niteliyorsunuz. Bu ne biçim anlayışmış. 'Sonrası çok daha kötü olur' diye bir de tehdit ediyorlar. Bu ülkede hukuk niye var" dedi. Bölge gezileri sırasında kendisine tepki olarak kepenklerin kapatılmasına kızan Erdoğan, "Tam bir baskı var. Bunu kabul edemeyiz. Bu yazıları yazanlar imamların öldürülmesi ve otobüslerin yakılmasıyla ilgili ne gibi yazılar yazdılar. Bunları sorgulamadılar. Onlarla yaptıkları söyleşileri de büyük bir marifetmiş gibi sunuyorlar. Hükümet söz konusu olunca özgürlük havarisi kesiliyorlar" iddiasında bulundu.
'KENDİNİZ EKTİNİZ KENDİNİZ BİÇİYORSUNUZ'
Konuşmasının devamında dokunulmazlık konusuna değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Kendiniz ektiniz şimdi de kendiniz biçiyorsunuz. Kusura bakmayın bu şark kurnazlığını yutmayız. Şiddeti övmek siyasetin dili değildir. Siyasetçi en uç fikirleri bile kürsü dokunulmazlığından hareketle Meclis'te ifade edebilir. BDP siyasi aktör olmak istiyorsa, meşru siyasetin dilini ve araçlarını kullanmak zorundadır. Aksi halde siyasi muhataplık iddiasında bulunamaz. Bulunsa da ciddiye alınmaz." Barışın önündeki engelin şiddet olduğunu söyleyen Erdoğan, "Selahattin Eyyubi, Ahmedê Xanî ile Mevlana arasında fark yoktur. Bunlar ile silahlı örgütün ortak yanı yoktur. Bu toprakların ezanla, Kuran ile yoğrulmuş bir toprağı var" ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasının devamında sürekli din vurgusu yapması dikkat çekti.
KÜRTLERE 'ÇÖZÜMSÜZ' ÇAĞRI
BDP'nin Kürtlerin temsilcisi olmadığını ileri süren Erdoğan, "Kürt kardeşlerimin yeter artık demesi gerekiyor. Ben kongremizde Kürt kardeşlerime çağrıda bulundum" dedi.
Asimilasyon ve inkar politikalarının sona erdiğini ileri süren Erdoğan, "Kürt kardeşim" kavramının kendileri ile birlikte kullanılmaya başlandığını savundu. Erdoğan, "Anadilde eğitim için kurslar açılmasına izin verdik. Önce yüklendiler sonra tek tek kapandı. Sonra biz üniversitede bunun önünü açtık. Radyolarda yayın için yarım saat zor ayrılıyordu, biz TRT Şeş ile 24 saat yayına başladık. Sana yapılmayan ne var ya bunu söyle. Batıda olup ta sen de olmayan ne var" diye konuştu. Erdoğan'ın açıklamasının ardından toplantı basına kapalı olarak devam ediyor. (Ankara/DİHA)
Evrensel'i Takip Et