10 Ekim davasında "Adalet istiyorum" diyen yurttaş salondan çıkarılmak istendi

10 Ekim davasının 9. duruşmasında adalet istiyorum diyen kayıp yakını salondan çıkarılmak istendi. Avukatların ve müştekilerin itiraz etmesi üzerine mahkeme heyeti salonu terk etti.

10 Mart 2021 05:46
Son Güncellenme Tarihi: 10 Mart 2021 14:17
Paylaş

10 Ekim Ankara Katliamı davasının 9’uncu duruşması, değişen heyetle bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada tanık olarak dinlenen Büşra Şahin'i sanık avukatının müdahale edip susturmaya çalışması gerginliğe neden oldu. Duruma tepki gösteren ve "Adalet istiyorum" diyen kayıp yakını Kemal Kılıç, Mahkeme Başkanı tarafından "ismini söylemediği" iddiasıyla salondan çıkarılmak istendi. Avukatların ve müştekilerin itiraz etmesi üzerine Mahkeme Başkanı, heyetle birlikte duruşma salonunu terk etti. Bir süre sonra salona dönen Mahkeme Başkanı, avukatların savcıdan mütalaa bile alınmadığı yönündeki itirazlarına ve söz alma girişimlerine kulak tıkayarak duruşmayı 19 Mart'a erteledi.

HEYETİ DEĞİŞEN DAVAYA SAHİP ÇIKMAK İÇİN BİRÇOK KİŞİ KATILDI

10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nın firari sanıklar yönünden devam eden davasında, 5 yıl boyunca dosyaya bakan heyet değildi. Davanın başından beri görevli olan Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın Yargıtay'a atanması ve diğer üyelerin başka yerlere görevlendirilmesi nedeniyle dosyaya yeni bir heyet atandı. Heyetin değişmesi, dosyanın bir an önce kapatılmak istendiği endişelerine yol açtı.

10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu, emek ve demokrasi güçlerine davaya sahip çıkmak için duruşmaya katılma çağrısında bulundu.

Bunun üzerine çok sayıda aile ve saldırıda yaralanlanların yanı sıra birçok kişi duruşmaya katıldı. Destek için gelenler arasında KESK ve TTB temsilcileri, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Mülkiyeler Birliği Başkanı Dinçer Demirkent, CHP ve HDP milletvekilleri, TİP Genel Başkanı ve Milletvekil Erkan Baş, Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de yer aldı.

SANIK ZANA ALKAN'IN EŞİ BÜŞRA ŞAHİN TANIK OLARAK DİNLENDİ

Duruşmada sanıklardan Muhammed Zana Alkan'ın eşi Büşra Şahin tanık olarak dinlendi.

Sanıklardan sadece Alkan'ı tanıdığını söyleyen Şahin, 2014'te Mustafa Deniz Şahin ile görücü evlendirildiğini ve 3 ay sonra zorla Suriye'ye götürüldüğünü söyledi.

Şahin, Tabka'da 3 yıl yaşadığını, Şahin ölünce eniştesi Emrah Şahin'in kendisini Muhammed Zana Alkan ile evlendirildiğini söyledi.

Sonra ablasının da hastalıktan öldüğünü dile getiren Şahin kendisinin 1,  ablasının 3 çocuğunu alarak kaçtığını söyledi. Şahin, Irak üzerinden Türkiye'ye geldiklerini anlattı.

SANIK AVUKATI, TANIĞI SUSTURMAYA ÇALIŞTI

Ardından katılan vekillerinin sorularını yanıtlayan Şahin'i sanık avukatı "Yanıt vermek zorunda değilsiniz" diyerek susturmaya çalıştı. Sanık avukatının bu tavrı salonda tepkilere yol açtı.

MAHKEME BAŞKANI SALONU TERK ETTİ

Sanık avukatına tepki gösteren, katliamda hayatını kaybeden CHP Malatya Gençlik Kolları Üyesi Mehmet Ali Kılıç'ın babası Kemal Kılıç,  Mahkeme Başkanı tarafından salondan çıkarılmak istendi. Kılıç'ın "ismini beyan etmediğini" öne süren Mahkeme Başkanı, salondan çıkarılmasını istedi. Kılıç ise "Adalet istiyorum" dedi. Duruşmayı takip edenlerin tepki göstermesi üzerine tartışma büyüdü.

Salondan çıkarma yönünde ısrarcı olan Mahkeme Başkanı, bunun kabul edilmemesi üzerine heyetle birlikte duruşma salonunu terk etti.

"BİR KİŞİ ÇIKARILIRSA BİZ DE ÇIKARIZ"

Avukat Mustafa Kemal Gündüz, Mahkeme Başkanı ile yaptığı görüşmenin ardından salondakilere yaptığı açıklamada, "60 celse salondan çıkarma yaşanmadığını, ortada bir hakaret olmadığını söyledik. Mahkeme Başkanı salondan çıkarılmasında ısrar ediyor. Biz de kabul etmediğimizi, bir kişi çıkarılsa dahi bizim de çıkacağımızı söyledik" dedi.

DURUŞMA 19 MART'A ERTELENDİ

Heyet salona döndüğünde Mahkeme Başkanı, avukatların savcıdan mütalaa bile alınmadığı yönündeki itirazlarına ve söz alma girişimlerine kulak tıkayarak duruşmayı 19 Mart'a erteledi.

MAHKEME HEYETİ PROTESTO EDİLDİ

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Burada adil bir yargılama düzenini sağlamak sizin göreviniz. Burada sadece 'Adalet istiyorum' dedi, lütfen inatlaşmadan gerginlik yaratmadan yargılamaya devam edin" dedi.

Mahkeme Başkanı'nın salondan ayrılmadan önce "Gelecek celse aynı durumla karşılaşırsak aynı şekilde devam ederiz" tehdidi salondakilerin protestosuna neden oldu. Salondakiler ayağa kalkarak sıralara vurdu, alkışlar ve yuhalamalarla heyetin tavrına tepki gösterdi.

ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA: ADALET TALEP EDENLERE HAKSIZLIK YAPILDI

Duruşmanın ardından adliye önünde toplanan aileler, "10 Ekim'i unutma, unutturma" sloganları attı.

Burada açıklama yapan Avukat Mehtap Sakinci Coşgun, "Bir arkadaşımızın 'Adalet istiyoruz' demesinin ardından salondan çıkarılmasına tanık olduk" dedi.

Bunun katliamda hayatını kaybedenlere, ruhen ve bedenen yaralananlara ve adalet talep edenlere yapılmış bir haksızlık olduğunu belirten Coşgun, "Mahkeme Başkanı'nın 'O çıkmazsa ben gelmem' tavrını sizlerin takdirine bırakıyoruz. Bugün evladını yitiren bir babayı salondan çıkarmak, acısının yok sayılmasıdır. Bu katliamın nasıl yapıldığını söylüyoruz. Bu davanın daha güçlenerek, en az iki salonu doldurarak yapılmasını istiyoruz. Bu salonları yine adalet talebiyle dolduracağız" diye konuştu.

"EN BÜYÜK ADALETSİZLİĞİ ADALET SARAYINDA YAŞIYORUZ"

"Adalet istiyorum" dediği için salondan çıkarılmak istenen Kemal Kılıç, "Adalet aramak için geldik ama gördük ki en büyük adaletsizliği adalet sarayında yaşıyoruz" dedi.

Kılıç, "Sanık avukatı, avukatlarımıza diyor ki 'Çapraz sorgulama yapamazsın', peki bu tanık neden geldi? Ben bu hukuksuzluğa itiraz ettim, adalet istiyorum dedim. Ben evladımı kaybettim, 26 yaşında pırıl prııl üniversite öğrencisini... IŞİD’liler ödüllendiriliyor, evlat acısı yaşayan babalar salon dışına çıkarılmaya çalışılıyor. Bu itirazım da sürecektir” dedi.

EMEP: MAHKEMELER İKTİDAR GİBİ YAKLAŞIYOR

EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz de “Anlaşılıyor ki bu dava hızlı bir şekilde bitirilmek isteniyor. Bu davanın sonuçları üzerinden özellikle siyasi sorumluların yargılanması bütün bağlantıların açığa çıkması gerekir. Mahkeme heyetinin odaklanması gereken bu. Orada müşteki olarak bulunan, soru sorma hakları olan acılı ailelerle inatlaşmanın bir gereği yok. Siyasi iktidar açısından nasıl yaklaşılıyorsa mahkemelerin de öyle yaklaştığını görüyoruz. Emek Partisi olarak 16 parti üye ve yöneticimizi kaybettiğimiz bu katliamın davasında tarafız. Aileler salonda azarlayarak bir sonuca varılamaz. 10 Ekim Katliamı Türkiye’nin en büyük siyasal cinayetidir. Türkiye canlı bombalar tarihi ile yüzleşilmelidir. Bu olmadan insan hakları eylem planının, reformların, sivil anayasanın bir inandırıcılığı olmaz” diye konuştu.


DURUŞMA ÖNCESİ AİLELER ANKARA GARI ÖNÜNDE ADALET TALEP ETTİ

Katliamda yaşamını yitirenler duruşma öncesi, katliamın gerçekleştiği Ankara Garı önünde anıldı. Burada açıklama yapan aileler, “65 aydır taze acımızla, adalet arayışımıza, mücadelemize devam ediyoruz. "Bugün eğer sisteme, düzene ve saldırılara karşı gelmek istiyorsak bu alanları doldurmak zorundayız. Bu barış, demokrasi ve insan hakları isteyen herkesin bir sorumluluğudur” dedi.

Anmaya EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut da katıldı.

Aileler, açıklamanın ardından duruşmanın yapılacağı adliyeye geçti.

NE OLMUŞTU?-DAVA SÜRECİ

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’nde 103 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı bombalı saldırıya ilişkin yargılama sürüyor. 7 Kasım 2016’da başlayan dava, iki yıl sonra 9 sanık hakkında 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilerek sona ermişti. Ardından firari sanıklar yönünden ayrılan dosyanın dava süreci 2018 yılında başladı ve örgüt yöneticiliğinden cezalandırılan Erman Ekici hakkında “insanlığa karşı suç”tan hazırlanan iddianame ile birleştirildi. Firari sanıklar ve insanlığa karşı suç yönünden hala devam eden davada, ne firari sanıklar ne yakalandı ne de onların yakalanmamasında sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin talepler kabul edildi.

Sanık sandalyelerinin iki yıldır boş kaldığı davanın başında beri hakimi olan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Selfet Giray ise geçtiğimiz Kasım ayında Yargıtay'a atandı. Giray’ın atanmasının yanı sıra savcı ve diğer üyeler de değişti. (Ankara/EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Ermenistan Başbakanı Paşinyan, Genelkurmay Başkanı'nı ikinci kez görevden aldı

SONRAKİ HABER

Meteoroloji Marmara Bölgesi için sağanak uyarısında bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...