Merhaba ben hep kendimi ve benimle aynı cadde ve sokakta oturan kadın arkadaşların yaşadıkları sorunlardan ötürü yalnız sanırdım. Taki bu mektubumu yayınlayacak Ekmek ve Gül dergisini okuyuncaya kadar. Önce kendimi tanıtayım. Ben 45 yaşındayım üç çocuk annesiyim. On yıla yakın evlere temizliğe gittim. Şuan çalışmıyorum, çocuklarım büyüdü. Artık onlar çalışıyor. İlkokul mezunuyum, ‘kız çocuğu’ olduğumuz için benle ablamı okutmadılar, erken yaşta evlendirdiler. Tabi dertlerde böylelikle başladı. Ben hep çocuklarımı okutacağım diye hayal ediyordum. Onlar, benim gibi çekmesin diye özellikle kızlarımı okutmak istiyordum. Ama okutamadım. Eşimi çok erken kaybettim, yalnız kaldım. Yıllarca çalıştım ama yetemedim, okutamadım çocuklarımı. Şimdi üçü de işçi. Onlarda benim çektiklerimin iki katını çekiyorlar. Kızlarımın ikisi de lisede bıraktılar okulu. Maalesef erken yaşta fabrikalarda çalışmaya başladılar. Ben şiddette gördüm, yoksulluk çektim, çekmeye de devam ediyorum. Bir kadının yaşayabileceği neredeyse bütün sıkıntıları çektim. İşte ben buları kolay kolay anlatamazdım. Şimdi yazmaya çalışıyorum. Ve çok heyecanlıyım, kadınların sorunlarını yazan bir dergi var. Tam da beni anlatıyor ve ben de kendimi anlatabiliyorum. Elbette Ekmek ve Gül dergisi sadece kadınlar dert yansın diye çıkmıyor. Dergi “Madem sorunlarımız ortak o zaman birlikte mücadele etmememiz gerekir” diyor. Ben ilk dergiyi aldığımda okuyunca ne olacak ki diye düşündüm, yanılmışım okuyunca çok şey değişiyor. En azında ben ve benimle aynı mahallede oturan kadınlar yalnız değilmişiz diye düşünüyor insan. Bu sadece bu mahallede ki kadınların kaderi değilmiş yoksulluğun işsizliğin olduğu her yerde kadınlar eziliyor. Ama birlikte hareket eden mücadele eden kadınlarda var. Yalnız değilmişim. Bende kendi mahallemden başlayacağım Ekmek ve Gül dergisi okutmaya ve mücadele etmeye.
Pendik\Esenyalı- İSTANBUL
4 Aralık 2012 08:26
EVRENSEL'İNMANŞETİ
BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Evrensel'i Takip Et