26 Ocak 2021 11:59

Şiddete uğrayan kadınlar kurumlarla da mücadele etmek zorunda kalıyor

Koronavirüs Salgını ve Kadına Yönelik Şiddet/Mor Çatı Kasım-Aralık 2020 Raporu: Mor Çatı Devlet kadınları korumakla yükümlüyken, kadınlar devlete rağmen hayatta kalmayı başarıyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Mor Çatı, yaşadıkları şiddet nedeniyle kendilerinden destek alan kadınların deneyimlerine yer verdiği “Koronavirüs Salgını ve Kadına Yönelik Şiddet/Mor Çatı Kasım-Aralık 2020 Raporu” hazırladı. Raporda “Kararlar, kadınları şiddetten uzaklaştırmak ve şiddet uygulayana karşı korumak için değil göstermelik olarak veriliyor. Öyle ki bazı kadınların deneyimleri ihmal zinciri olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların şiddetten uzaklaşma mücadelelerine bir de kurumlara karşı vermek zorunda kaldıkları mücadele ekleniyor. Devlet kadınları korumakla yükümlüyken, kadınlar devlete rağmen hayatta kalmayı başarıyor” denildi.

Kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarının etkinliğinde en büyük engelin kanun ve yönetmelikleri uygulamaya direnerek görev ihmali yapan kamu görevlileri olduğu aktarılan raporda, “Koronavirüs salgını öncesinde de sıklıkla karşılaştığımız bu ihmaller için salgın bir bahane olarak kullanılmaya devam ediliyor. Kasıtlı olarak ya da bilgisizlik nedeniyle kadınların hayatlarını tehlikeye atan bu kamu görevlileri hakkında herhangi bir işlem yapılmayarak kötü uygulamalar adeta ödüllendiriliyor. Kanunlar devlet eliyle işlemez hale getiriliyor. Kasım ve Aralık ayında da 6284 sayılı Kanun kapsamında sığınağa gitmek isteyen birçok kadının sığınağa kabulünün yer olmadığı gerekçesiyle yapılmadığına tanıklık ettik. Bu durum sığınak kapasitelerinin olması gerekenin çok altında olduğunu bir kez daha gösteriyor” denildi.

“KADINLARA SIĞINAK DIŞINDA BİR SOSYAL DESTEK SUNULMUYOR”

Raporda Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) veri tutmak dışında kadına yönelik şiddetle mücadele görev almaması, kadınlara sığınak dışında herhangi bir sosyal destek alternatifinin sunulmuyor oluşu kadınları şiddet gördükleri evlere mahkum ettiği ve can güvenliklerini tehlikeye attığı aktarıldı. Sığınakta kalan kadınların deneyimlerinin devlet sığınaklarında kadınları güçlendirmekten uzak uygulamaların yaygınlığını gösterdiği belirtilen raporda, “Kadınların hayatlarını tekrar kurabilmeleri için ihtiyaç duydukları destekler verilmediği gibi güvenlik gerekçesiyle hapis hayatı yaşadıklarına şahit oluyoruz. Kadınları güçlendirecek, ihtiyaçlarına yönelik destek sunacak bir çalışma yerine kolaya kaçarak yasaklama yoluna gidildiğini ve bu anlayışın sonucu olarak kadınların kötü muameleye maruz bırakıldığını görüyoruz” ifadeleri yer aldı.

6284 SAYILI KANUN KAĞIT ÜSTÜNDE UYGULANIYOR

6284 Sayılı Kanun kapsamında verilen kararların sürelerinin gittikçe kısalması ya da kadınlar için verilen kararların çocukları için alınamayabiliyor olmasının, kanunun sadece kağıt üstünde uygulandığının kanıtı niteliğinde olduğu ifade edilen raporda “Kararlar kadınları şiddetten uzaklaştırmak ve şiddetten uygulayana karşı korumak için değil, göstermelik olarak veriliyor. Öyle ki bazı kadınların deneyimleri ihmal zinciri olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların şiddetten uzaklaşma mücadelelerine bir de kurumlara karşı vermek zorunda kaldıkları mücadele ekleniyor. Devlet kadınları korumakla yükümlüyken kadınlar devlete rağmen hayatta kalmayı başarıyorlar. Görevini gereği gibi yapan görevliler, kadınları destekleyen uygulamalar ise kadınların hayatlarını olumlu yönde değiştiriyor. Şiddetten uzaklaşmaları ve yeni bir hayat kurmaları için güçlendiriyor. Bu nedenle kötü uygulamaları teşhir etmeye ve kurumlara sorumluluklarını hatırlatmaya ısrarla devam ediyoruz. Bunun yanı sıra kimi belediyelerin örnek çalışmaları ile fark yaratabildiklerini görüyoruz. Kadınların şiddetten uzaklaşabilmeleri için onları ihtiyaçlarına göre destekleme ve koordinasyon kurma hassasiyet ve özenini göstererek alanda iyi örnek oluşturduklarını gözlemliyoruz” denildi.

Mor Çatı’dan destek alan kadınların deneyimleri ve kadınlarla dayanışma kurulmasıyla birlikte oluşan tanıklıklar şöyle:

Sığınağa gitmek için karakola başvuran bir kadın başvurusunun koronavirüs gerekçesi ile kabul edilmediğini aktardı.Sığınağa başvuran bir kadın polisin kendisine “Biz ilgilenmiyoruz, Mor Çatı’yı arayacaksınız” dediğini ifade etti.Karakol üzerinden sığınak başvurusunda bulunan bir kadın, sığınağa savcılık kararıyla gidilebildiğinin söylendiğini paylaştı.Yaşadığı şiddet sonrası ağır düzeyde fiziksel hasar almış bir kadın, hem fiziksel olarak hem ruhsal olarak iyileşmeye çalıştığı süreçte ŞÖNİM’e bağlı devlet sığınağından destek aldığını, sığınakta kaldığı süre boyunca personel tarafından sürekli azarlandığını, sabah 7’de uyanamadığı takdirde tutanak tutulduğunu aktardı.Bir kadın, arkadaşının partnerinin kendisini tehdit etmesi sebebiyle 183’ü aradığında haklarına ve yapabileceklerine dair bilgi verilmediğini aktardı.Bir kadın şiddet uygulayanı uzaklaştırmak için karakola başvurduğunda başvurusunun alınmadığını ve saatlerce karakolda bekletildiğini paylaştı.Yaşadığı şiddet sonrası acil yardım için karakola başvuran bir kadın karakolda sürecin uzatıldığını, dışarıda soğukta bekletildiğini aktardı. Daha sonra aile içi şiddet biriminden memurların kendisini “Burası boşanma yeri mi” diye azarladığını, 6284 sayılı Kanun kapsamında tedbir nafakası hakkında bilgi verebilecekken böyle bir hakkı yokmuş gibi davrandıklarını aktardı.Kocasının uyguladığı fiziksel şiddet sonrası acil yardım için Kadın Acil Destek Uygulaması (KADES) ile polisi çağıran bir kadın, işlem yapması için polisi “Bu evde kalmamam gerekiyor” diye ikna etmek zorunda kaldığını aktardı. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

AABF ve DİDF’ten Evrensel’le dayanışma çağrısı

SONRAKİ HABER

AKOM'dan uyarı: İstanbul'a yeniden kar geliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...