Eti Bakır’da iş güvenliği yoktu

Şirket yetkililerinin kapağı monte ederken alt payandaları keserek kazaya sebep olduğunun bilgisini veren Taşsümer, önce payandaların kesildiğini sonra da tank kapağına kaynak yapılırken çöktüğünü belirterek, “Şirketin amacı demirden tasarruf etmek, daha fazla kâr etmek için benim çocuğum canından oldu. İşverenlere iş güvenliği almaları için zorunluluk getirilmeli”dedi.

SENDİKALI OLSALARDI...

Hüseyin Taşsümer’in yeğeni Erkan Taşsümer ise şirket çalışanlarının sendikalı olması durumunda bu kazanın yaşanmayacağını, sendikasız işyerlerinde kuralsızlığın had safhada olduğunu söyledi.  Şirketin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği personeli bulundurmadığını, işçiye değer verilmediğini belirten Taşsümer, sendikal mücadeleden vazgeçilmemesini istedi.
Ölen işçilerden Hüseyin Bayrak’ın babası Kadir Bayrak, “Oğlum işe işçi bulma kurumu aracılığı ile girdi 6 aydan bu yana bu işte çalışıyordu. Daha önce benimle birlikte süpürge imalatı işinde çalışıyordu ancak bu iş geçimini sağlamadığı için işe girmek zorunda kaldı. 4 kız babasıydı. 4 çocuğun geçimi kolay değil mecburen çalışmak durumundaydı. Oğlumun çalıştığı iş yerinde can güvenliği azmış, gerekli tedbirler alınmıyormuş. Oğlum asgari ücretle çalışıyordu, yani sadece sigortam olsun diye harçlık denecek paraya işe gidiyordu” diye konuştu.
Hüseyin Bayrak’ın abisi Süleyman Bayrak da “Ben Çarşamba Belediyesinde çalışırken sendikaya üye olduk diye işten atılan 126 işçiden biriyim. Kadrom yeni gelmişti ve işten atıldım.  Kardeşim iş yerinde çalışma koşullarının ağır olduğunu söylüyordu. Özellikle taşeron firmalarda iş güvenliği yok, sendikalı işyerlerinde iş güvenliği var, devlet garantisi var ama taşeronlarda böyle bir şey yok. Kardeşim de böyle kötü şartlarda çalışıyordu ve başına bu geldi”dedi. (Samsun/EVRENSEL)