‘Neden 19 yıl sonra şimdi?’

19 yıl sonra gelen denetlemeye tepki gösteren Altıok’un kızı, ‘Neden 19 yıl sonra şimdi?​’ diye sordu.

İşte o sorular:

Şimdi Sorular Zamanı!

      1-  DDK kimi denetler? Neden 19 yıl boyunca biz araştırma isterken şimdi "denetleme"?
      2-  Neden 19 yıl sonra şimdi?
      3-  Cumhurbaşkanı neden "insanlık suçu" olan bu katliama "zaman aşımı" na uğradığında bu ihtiyacı hissetmedi?
      4-  Keza son yıllarda ortaya atılan sayısız "iddia" (PKK- harp idaresi vb.) araştırılmadı ve bu yetkilendirme o zaman yapılmadı?
      5-  Neden ailelerin, mağdurların 19 yıllık talepleri dinlenmedi de "şimdi" 114 sivil toplum örgütü bu denli ciddiye alındı?
      6- Bu "Sivas"ta bulunan 114 sivil toplum örgütü hangi kuruluşlardır?
      7- 10 yıl önce Ertuğrul Özkök'e başvuranlar mı?
      8- Bu sivil toplum kuruluşlarında ve Cumhurbaşkanı’nda oluşan "kuşku" nedir?
      9- Toplumsal Bellek Platformu'nun 2 kez meclise giderek sağlayamadığını bu kuruluşlar nasıl sağlayabilmişlerdir?
      10- Bu kurul kimlerden oluşacaktır? Sivas davası sanık avukatlarından bu kurulda yer alan olacak mı?
      11-Bu "denetleme"nin sebebi belli bir ideolojiyi aklayıp yıllardır ima edildiği gibi bu işi Ergenekon’a bağlamak mıdır?
      12-Yoksa Başbakanın "hayırlı olsun" muştusunu verdiği üzere bir "denetleme" ile kaçışına göz yumulan sanıkları aklayıp tutukluları salmak mı?
      13-Abdullah Gül ilk kez toplumun her kesiminden bir heyet geldiği için başvuruyu anlamlı bulmuş acaba bizler / mağdurlar hangi kesimdeniz?
      14-Sivas'ın "dönemin diğer olayları ile bagi"nin araştırılması cümlesi ne anlama geliyor?
      15-Bizlerin henüz bilmediği kuşku doğuracak "bag" hangi olayı kastetmekte? Bunca yıldır iddia edilen neden "şimdi" merak uyandırdı?
      16- Sivas davası da DDK' nin Hrant Dink davası ile ilgili çalışmasının "aydınlatıcı" (!) sonuçları gibi bir sonuca mı ulaşacak?
      17- Sivas'ta anma yapılmasını yasaklayan valinin (!) Cumhurbaşkanına çıkan heyete "önderlik" yapması ne anlama gelir?
      18- Cumhurbaşkanı'nın Madımak "hadisesi" olarak tanımladığı hadise bir "katliam" değil midir? Bu kelime seçimi masum mudur? (HABER MERKEZİ)