AVM işçisi: Bizi belirsizliğe iten hastalık değil, 2020 değil, iktidarın tercihleri
İstanbul'da çalışan bir AVM işçisi, "Özellikle AVM’lerde daha yoğun bir sömürü söz konusu. İşçiler haklarına hakim değiller, patron bu kanun diyor, şu kanun diyor istediğini yapıyor" diyor.
Fotoğraf: Pixabay
İLGİLİ HABERLER
Pandemi sürecinde işsiz kalan kafe çalışanları geçinemiyor
İstanbul’dan bir AVM işçisi
Pandemi süreci, başladığı günden bugüne tamamen işçilerin aleyhine bir süreç oldu. Bütün şirketler kendini güvence altına alırken işçilere yönelik sömürü katlanarak arttı. Ben İstanbul’da bir alışveriş merkezinde çalışıyorum. Pandeminin ilk aylarında AVM’lerdeki firmalar farklı çalışma saatlerine ya da ücretsiz izin uygulamasına başvurdu. Süreç ilerledikçe ücretsiz izne çıkarılanların da sayısı arttı. AVM’de kalan çalışanlar ücretsiz izne gönderilenlerin de açıklarını kapatmak zorunda kaldı. Artık daha fazla, daha fazla çalışıyorduk. Yasaklar gevşeyince ücretsiz izne gönderilenlerin bir kısmı geri çağrıldı ama iş yükü azalmadı hâlâ yoğun tempoda çalışıyorduk.
Çoğumuz mesaiye bırakılıyorduk mesai ücretlerimiz birikti de birikti. Maaşlarımızı alıyorduk ama fazla mesai ödemeleri için bir şey söylemiyorlardı. Gel zaman git zaman vaka sayıları arttı. Yasaklar yeniden başladı, yasaklarla beraber ücretsiz izinler de başladı. Bu defa ben de ücretsiz izne gönderildim. Fazla mesai ücretleri izne çıkarılmamıza rağmen ödenmedi. Biz kendi zamanımızdan kısıp fazla mesaiye kaldık, şimdi o fazla mesaileri geçiştiriyorlar. Ne zaman vereceksiniz diye sorduğumuzda gelin istifanızı verin haklarınızı alın diyorlar. Topluca hepimizden kurtulmak istiyorlar.
Pandemi sürecinin başından beri bu işler böyle. Özellikle AVM’lerde daha yoğun bir sömürü söz konusu. İşçiler haklarına hakim değiller, patron bu kanun diyor, şu kanun diyor istediğini yapıyor. İktidar da boş durmuyor, kanunları gerçekten onlar için çıkarıyor. Tüm bunların bedelini ise fazlasıyla biz ödüyoruz. En kötüsü ise her şeyin belirsiz bir hal almış olması, mesailer belirsiz, işe dönüp dönmeyeceğimiz belirsiz, geleceğimiz belirsiz. Bizi bu belirsizliğe iten hastalık değil, 2020 değil, iktidarın tercihleridir.
Evrensel'i Takip Et