06 Ocak 2021 23:15

EMO Diyarbakır Şube Eş Başkanı: Kesintisiz enerji için altyapıya yatırım gerekli

Bölgede canlarına tak eden yurttaşlar elektrik duasına çıkarken, Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Sorgül Aytek Avşar kesintisiz enerji için yatırım yapılması gerektiğini söyledi.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

İnanç YILDIZ
Diyarbakır

Bölge illerinde elektrik kesintileri yurttaşların tepkisini çekiyor. Bunun son örneği Urfa’da yaşandı. Altyapıların eski olduğunu belirten Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Sorgül Aytek Avşar, kesintisiz enerji için yatırımların yapılması gerektiğini söyledi.

Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı 30 mahallede yaşayan yurttaşlar, uzun saatler süren elektrik kesintileri nedeniyle geçtiğimiz ay elektrik duasına çıktı. Elektrik dağıtım şirketi Dicle Elektrik (DEDAŞ) ise 15 mahalle sakini hakkında “Halkı DEDAŞ’a karşı kin ve düşmanlığa kışkırttığı” iddiası ile suç duyurusunda bulundu. Bu durum yurttaşın kaliteli ve kesintisiz elektriğe ulaşamamasının son örneği olarak kayıtlara geçti. Yanı başında barajlardan ve GAP projesinden elektrik üretilirken, yurttaşlar hem elektriğe yüksek para ödüyor, hem de altyapı yetersizliği yüzünden uzun süre elektrik kesintilerine maruz kalıyor. Bölge illerinde sık sık karşımıza çıkan bu durumları ve enerji politikalarını Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Sorgül Aytek Avşar, Evrensel’e değerlendirdi.

URFA’DAKİ EYLEM DİKKAT ÇEKME ÇABASI

Urfa’da köylülerin yaptığı “elektrik duası” protestosunun açık bir feryat olduğunu belirten Avşar, “Bu pandemi sürecinde bir nefes kadar ihtiyaç halini almış hijyen, eğitim, ısınma, aydınlatma gibi temel ihtiyaçlar için elektrik kullanım haklarından mahrum bırakılıyorlar… Üstelik köylülerin bu konuya çözüm oluşturabilecek hiçbir muhatap bulamadıklarını beyan etmeleri daha vahim bir durum… Öyle ki hiçbir mecra yurttaşın sorununa çözüm olmamıştır. Aynı zamanda eylemin politik zemine saptırılmaması kaydıyla, mevcut iktidar yanlısı olduklarını belirtmek gereği duymak, başlı başına toplumun sindirilmiş baskıcı ayrıştırıcı bir algının etkisinde olduğu gözler önüne seriliyor. Tabii bu protesto ya da duaya çıkma olayı akabininde DEDAŞ’ın köylüye karşı açtığı dava daha bir ilginç karşılandı. Söz konusu eylemin; kendini ifade etme, dikkat çekme çabası dışında hiçbir gayelerinin olmadığını toplum olarak kavrayabiliyoruz. Lakin söz konusu davada “Halkı kin ve düşmanlığa kışkırttığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulması bir nevi baskı ve anayasal hakların ihlalidir” dedi.

KESİNTİLERİN NEDEN ALTYAPI YETERSİZLİĞİ

Dağıtım şirketlerinin görevinin sürekli ve kaliteli bir hizmet olarak sunmak olduğunu dile getiren Avşar, “Ancak, dağıtım şirketi bunu yapmayarak, sık sık elektrik kesintileri ile halkı mağdur etmiştir. Daha önce de sık sık belirttiğimiz gibi; ‘kayıp-kaçak’a neden olan sadece kaçak elektrik kullanımı değil mevcut şebekenin bakım ve onarımlarına yeterli yatırımların yapılmaması nedeniyle enerjide yaşanan kayıplardır” dedi.

Bölgenin genelinde olduğu gibi Urfa’da da elektrik enerji altyapısının yetersiz olduğunu belirten Avşar, mevcut dağıtım hatlarının teçhizatlarının eski ve taşıma kapasitelerinin düşüklüğüne dikkat çekerek, “Bundan kaynaklı enerji kesintileri çok fazla olmaktadır. Bu nedenle, ivedilikle gerekli yatırımların yapılması gerekmektedir. DEDAŞ kaçak elektrik ile mücadele adı altında yatırımlara daha fazla önem vermekte, özellikle kırsal kesimler ve şehir merkezinin bazı kısımlarında iyileştirmeye ve ilave projelere fazla önem verilmemektedir” dedi.

SOSYO EKONOMİK DURUM GÖZ ARDI EDİLMEMELİ

Bölge halkının sosyoekonomik durumunun da göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Avşar, “Türkiye standartlarının çok çok altında gelir ile yaşamını idame etmeye çalışan bir halk gerçeği ile karşı karşıyayız. Özellikle pandemi sürecinde; sosyal devlet ilkesi çerçevesinde ihtiyaç sahibi yurttaşlara hiçbir koşul gözetilmeyerek, elektrik, su, doğal gaz ve internetin (Özellikle uzaktan eğitim için)  belli bir asgari harcama kısmının ücretsiz olarak sunulması gerekmektedir” dedi.

ÇİFTÇİYE ELEKRİKLE SULAMA DIŞINDA SEÇENEK BIRAKILMADI

Mardin’deki elektrikle tarımsal sulama yapan yurttaşların yaşadığı sıkıntıların Urfa’da yaşandığını söyleyen Avşar, “Söz konusu sorun barajlarla eş zamanlı yapılması gereken sulama kanallarının hayata geçirilmeyerek, elektrikle yapılan sulama dışında herhangi bir seçenek bırakılmamasıdır. Bölgenin kalkınma hamlesi olarak sunulan GAP kapsamında yapılan barajlarda olduğu gibi özellikle Şanlıurfalılar için büyük fırsat olarak sunulan Atatürk Barajında da öncelik elektrik üretimine verildi. Bölge için asıl önemli olan bu barajlardan faydalanılarak yapılacak tarımsal sulama, sulama kanalları gibi gerekli yatırımların yapılmaması nedeniyle gerçekleşemedi. Suruç Ovası gibi verimli bir ovaya daha geçenlerde kanallarla su verilmeye başlandı. Elektrikle yapılan sulamanın, normal sulamanın çok üstünde bir gider oluşturması bölgesel olarak ciddi bir ekonomik kayıba neden oluyor. Sonuç olarak sulama yapan çiftçilerimizin fazla getirisi olmayan geleneksel tarım yapmaları, nispeten bilinçsiz tarım uygulamaları, son yıllardaki tarımsal girdi fiyatlarının aşırı yüksekliği ve ürün satışlarının düşüklüğünden dolayı bölgede tarımsal sulama yapılması imkansız hale gelmiştir. Yüksek enerji bedelinden dolayı sulama yapan çiftçiler DEDAŞ’a olan borçlarının büyük kısmını ödeyemez hale gelmiştir” diye konuştu.

KÂR AMACI GÜTMEDEN HİZMET SAĞLANMALI

“Halkın kaliteli ve kesintisiz elektriğe ulaşması için neler yapılmalı?​” sorumuzu ise Avşar, şu şekilde yanıtladı: “Özelleştirme politikasıyla değişen dağıtım şirketlerinin salt kâr amacı gütmeden topluma kaliteli ve kesintisiz enerji sağlaması için bakım ve onarım yatırımlarının artırılması gerekir. Aynı zamanda dağıtım şirketlerinin EÜAŞ’tan faydalandıkları indirimleri halkın faturalarına ivedi olarak yansıtması gerekir. EPDK’nin elektrik birim fiyatını belirlerken, şirket çıkarlarını değil halkın alım gücünü baz alması gerekir. Elektrik fiyatları düşürülerek makul bir seviyeye çekilmelidir. Geçimini idame etmekte zorlanan halka elektriğin belli bir oranı ücretsiz sağlanmalıdır. Özellikle bölge başta olmak üzere ülke genelinde altyapıya gerekli yatırımlar yapılmalı. Elektriğin verimli kullanılması için tüketici biliçlendirilmelidir. Bir an önce sulama kanallarını hayata geçirecek çalışmaların yapılması gerekir. Barajların kullanım ömürleri sınırlı olduğundan barajları olmayan ve sulama kanalları olan bir durum söz konusu olabilir. Kanallar tamamlanıncaya kadar tarımsal sulamada kullanılan enerji fiyatları düşürülmeli veya sulama yapan çiftçiye enerji desteği verilmelidir. Devlet desteği ile güneş panelleri kurularak enerji ihtiyacına ayrılan bütçenin düşürülmesi sağlanmalıdır.”

ÖNCEKİ HABER

DİDF kurucu üyelerinden Tahsin Kınık, Malatya'da son yolculuğuna uğurlandı

SONRAKİ HABER

Zonguldak’ta tarihi lisenin yıkımına durdurma kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...