30 Aralık 2020 10:11

HDP’li Kerestecioğlu, Gökçek dönümdeki usulsüzlükler için Meclis araştırması istedi

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Sayıştay raporlarının yayımlanmasının ardından Melih Gökçek dönemindeki kamu zararlarının tespiti amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

HDP’li Kerestecioğlu, Gökçek dönümdeki usulsüzlükler için Meclis araştırması istedi

Fotoğraf: DHA

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Sayıştay raporlarının yayımlanmasının ardından Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yaptığı dönemde kamu gücünün kötüye kullanılması sonucunda oluşan maddi ve gayrimaddi kamu zararlarının tespiti amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Kerestecioğlu bu talebinin gerekçesinde Sayıştay raporlarıyla ortaya çıkan usulsüzlükleri sıraladı:

“Raporda Anafartalar ve Ulus İşhanlarında ABB’ye ait dükkânlardan önemli kısmının boş olduğu ve kiralanamadığı, boş dükkânlar için her ay aidat ödenmek zorunda kalındığı, 2019’da bunun için 2 milyon TL’nin üzerinde ödeme yapıldığı belirtilmektedir. Anafartalar Çarşısının eski yönetim tarafından, kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması planlanmış, buradaki esnafın ve pek çok meslek örgütünün itiraz ve uyarılarına rağmen çarşı boşaltılmıştır. 2019 yılında kamuoyuna kulak verilerek, Türkiye’nin ilk alışveriş merkezi olma sıfatına da sahip, Ankara’nın kültür mirasları içinde sayılabilecek Anafartalar Çarşısının yıkılmaması yönünde karar alınmışsa da, eski dönemin yanlış kararları uzun vadede maddi/gayri-maddi pek çok zarara neden olmuştur.

Bulgulardan bir diğeri, Belediyeye ait taşınmazlardan 159 tanesinin ve 17.11.2011 ve 03.01.2013 tarihli iki adet ilan ve reklam yerlerini kiralama ihalelerinin, Devlet İhale Kanunu 51/g kapsamında pazarlık usulü ile kiraya verilmesidir. İstisnai ve katı gerekçelere bağlı olması gereken pazarlık usulü ihale sisteminin eski yönetim tarafından olağan yönteme dönüşmesi, kamu kaynaklarının belli çıkar ilişkilerini beslemek amacıyla kullanıldığına işaret etmektedir. Yukarıda tarihleri belirtilen iki ihale çerçevesinde, sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve kira bedellerini ödemeyen şirketlerle ilgili denetimlerin, akde aykırılık nedeniyle fesih ve diğer gerekli işlemlerinin yapılmaması sonucunda toplamda tahsil etmesi gereken yaklaşık 70 milyon TL’lik alacağın şüpheli hale geldiği belirtilmektedir.

Ayrıca 1998-2013 arasında yapılan çeşitli ihalelerde, kira süresi sonunda ancak yeniden ihale düzenlenerek kiraya verilebileceği açık olmasına rağmen ihalelere süre uzatımına ilişkin hükümler eklendiği; sözleşme ve şartnamelere iş artışına ilişkin hükümler koyarak ihale edilmesi gereken işlerin ihalesiz mevcut yüklenicilere verildiği; ihale dokümanına, açıklık ve rekabetin sağlanması hükümlerine aykırı şekilde katılımı kısıtlayıcı hükümler konarak özel şirketlerin ihaleye girmesi engellenerek ihalenin belediye şirketine verildiği şeklinde pek çok usulsüz işleme ve bunlardan doğan maddi kayıplara yer verilmektedir.

Bir diğer bulgu; Ankara’nın önemli ekolojik alanlarından İmrahor Vadisinin yapılaşmaya açılarak tahrip edilmesinde önemli rol oynayan Güneypark Kentsel Dönüşüm Projesi (yüklenici firma: Sinpaş Yapı Endüstri ve Tic. A.Ş.) kapsamında, sözleşmedeki 5 yıl deneyim hükmüne rağmen mezuniyetinin üzerinden henüz 5 yıl bile geçmemiş mühendislerin kilit personel olarak istihdam edilmesi, bunu engelleyecek gerekli kayıt ve kontrollerin yapılmamasıdır. Üstelik SGK kayıtlarında kilit personel olarak gösterilen birçok kişinin ülkenin çeşitli yerlerinde aynı anda görev yaptıkları, inşaat sahasında bulunması istenilen mühendislerin şantiye sahasında olup olmadığının ise, bununla ilgili bir kayıt ve şantiye defteri tutulmadığı için tespit edilemediği belirtilmektedir.

Barınma hakkının hiçe sayılması, yerinde iyileştirme, ekoloji ve insan odaklı bir şehircilik anlayışının benimsenmemesinin uzun dönemde nasıl ciddi risklere ve zararlara yol açtığını gösteren bir diğer bulgu ise Dikmen vadisi 4. ve 5. Etaplarda 2005-2006 yıllarında başlatılan “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesine” ilişkindir. Rapora göre Projenin uzaması nedeniyle, ABB hak sahiplerinin önemli bir kısmına 14-15 yıl kira yardımı yapmak zorunda kalmıştır. Sadece 2019’da hak sahipleri için yıllık toplam kira yardımının 7.220.928,00 TL olduğu, kira yardımlarının 14-15 yıllık maliyetinin, bugünün tutarları ile yaklaşık 100 milyon TL olduğu belirtilmektedir. Ayrıca sürecin uzaması nedeniyle hak sahiplerinin dava açması ve Belediyenin davayı kaybetmesi durumunda tek bir dava için yapılan masrafın yaklaşık 900.000,00 TL olduğu da ifade edilmektedir.

Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesi (EGO) Genel Müdürlüğü 2019 Yılı Sayıştay Raporunda ise, EGO’nun Elektronik Ücret Toplama Sistemi (EÜTS) üzerinde etkin bir kontrol mekanizması kurmadığı anlaşılmıştır. Oysa EGO’nun başlıca geliri bu sistem üzerinden toplanan toplu taşıma ücretleridir. EÜTS, 20.03.2013 tarihinde 10 yıllığına ihale edilmiştir. Yüklenici, sistemi kurma ve işletme karşılığında, gelirden pay almaktadır. Gelirlerin temelini oluşturan veriler (satış cihazları ve kart okuma cihaz belleklerinde kayıtlı tutulan satış ve kullanım bilgileri) yüklenicinin oluşturduğu (yazılımı yükleniciye ait) haberleşme modülü üzerinden, istendiğinde veya periyodik olarak EGO veritabanına aktarılmaktadır. Yani, EGO'nun gelir paylaşımında esas alınan verilere doğrudan erişimi yoktur ve “yazılımın doğru kart satış, dolum ve kullanım verisi aktardığı (güvenilir olduğu)” ön kabulüyle hareket edilmektedir. Üstelik Sözleşmeye göre yüklenici tarafından oluşturulan Ankara merkez ofiste, sistemin tamamına hakim ve sistemin tüm erişim yetkilerine haiz olmak üzere İdarece uygun görülecek sayıda İdare teknik personelinin görev yapması gerekirken, 2019 yılı öncesinde bu konuda da görevlendirme yapılmamıştır. 2020 yılı içinde veriler üzerindeki denetim yetkilerinin artırılması ve yazılım erişim yetkilerinin alınması hakkında yükleniciyle görüşerek kararlar alınsa da, tutanak altına alınan kararlar için salgın nedeniyle ek süre verilmiştir. Yine Belediye yönetimi 2020 yılı içinde yönetilebilir tüm network cihazların, sunucuların, uygulamaların yönetim şifre ve lisanslarının verilmesini ve EÜTS Güvence Denetim Standardı Raporunun hazırlanmasını talep etmiş ancak bunlar yüklenici tarafından henüz teslim edilmemiştir. Dolayısıyla gelirin hesabına esas verilerin EGO tarafından doğruluğunun test edilmesi halen temin edilememiştir”

Keretecioğlu, “Raporlara konu olan bulguların özellikle 2019 öncesinde farklı tarihlerde yapılmış birçok ihale, sözleşme ve işlemi kapsayacak çeşitlilikte olması, usulsüzlüğün ve denetimsizliğin yönetim biçimi olarak benimsendiğini, kamu gücünün ve kaynaklarının Ankaralılar için kamu yararına değil, birtakım şirketleri ve çıkar gruplarını zenginleştirmek için kullanıldığını göstermektedir. Bu bağlamda, Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yaptığı dönemlerde kamu gücünün kötüye kullanılması sonucunda oluşan maddi ve gayrimaddi kamu zararlarının tespiti amacıyla TBMM bünyesinde bir Araştırma Komisyonu kurması aciliyet taşımaktadır” ifadesini kullandı.  (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et