Günümüz Yezitlerine karşı ortak mücadele
BDP Mamak İlçe Örgütü, Aleviler açısından matem günü olarak belirlenen ve Kerbela'da katledilen Hz Hüseyin nezdinde "Kerbela Şehitleri" için tutulan 12 günlük orucun ardından yapılan Aşure Günü için dün bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve çok sayıda vatandaş katıldı. Alyans Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen etkinlikte salona, Türkçe ve Kürtçe, "Gelin canlar bir olalım", "Kerbela Katliamı'nı lanetliyoruz", "Aşure Günü halkların ve inançların eşitliği için zalimlerin zulmüne karşı bir direniş günüdür" yazılı pankartlar asıldı.
'AKP MUAVİYE SİYASETİNİN GÜNÜMÜZ TEZAHÜRÜDÜR...'
Etkinlikte ilk olarak konuşan BDP Mamak İlçe Başkanı Daimi Gören, yüzyıllardır Alevilerin katledildiğini ve asimilasyona uğratılmaya çalışıldığını söyledi. Dersim, Maraş, Çorum, Sivas gibi birçok katliamı hatırlatan Gören, "AKP hükümeti ve devleti muaviye siyasetinin günümüzde bir tezahürü olarak katliamları ve soykırımcı davranışları sürdüren bir anlayıştır" dedi. Aleviler ve Kürtlerin ortak mücadele etmesinin önemli olduğuna değinen Gören, ortak mücadele çağrısında bulundu.
'HERKES ELİNDE Kİ İMKANLARI DİRENİŞ KAZANINA KOYMALI'
Daha sonra kürsüye çıkan Kışanak, Kerbela Katliamı'nın derin yaralar açan büyük bir katliam olduğunu söyledi. Aşure Günü'nün önemine vurgu yapan Kışanak, "Bugün ehlibeyt inancına inan Aleviler, hem Muharrem ayı orucunu tutarlar hem de katliamın yasını tutarlar, acısını yüreklerinde hissederler" dedi. Kerbela'nın bir direniş tarihi olduğunu kaydeden Kışanak, “Zulme karşı direnmek dünyanın en büyük meşruiyetidir. Kerbela'da zulmün sınırı olmadığı gibi direnişinde sınırının olmadığı görülmüştür" dedi. Aşure Günü'nün ortak ve güçlü bir mücadele için çok önemli bir mesaj olduğunu dile getiren Kışanak, "Herkes elinde ne imkan varsa onu bu direniş kazanına koymalıdır. Bunun sonucu ortaya bir aş çıkacak. Aşure'nin mesajı budur. Zalimlere ve günümüzün yezitlerine karşı mücadele için birlik olmamız gerekiyor. Bunu yaparsak zalimle mücadele edecek bir güce ulaşırız” dedi.
'TÜRKİYE LAİK OLSAYDI ALEVİLER İBADETHANELERİNİ KURABİLİRDİ'
Laiklik sorununa ilişkinde değerlendirmelerde bulunan Kışanak, Türkiye'nin kendisini laik bir ülke olarak lanse ettiğini ama 98 yıldır laikliğin hiç bir zaman gerçekleşmediğine vurgu yaptı. Türkiye'de halen laik ve özgürlükçü bir sürecin işlemediğine dikkat çeken Kışanak şöyle konuştu. "Bu rejim laik ve özgürlükçü olsaydı Alevi yurttaşlar da kendi ibadethanelerini kurar ve özgürce yaşarlardı. Ancak bu ülkede Aleviler her zaman ayrımcılığa uğratıldı. Alevi yurttaşlarımız bu laik geçinenleri artık görmelidir. Bu konuda Sünni ve Hanefi kesimlere de büyük görevler düşüyor. Kendilerinin inancını yaşamaları ne kadar haksa Alevilerin inancını yaşamaları da o kadar haktır. Herkes için eşitlik ve özgürlük istemeliyiz". Etkinlikte Dede İsmail Eker tarafından Alevi inancına uygun dualar okundu. Duaların ardından etkinlik aşurelerin dağıtılması, semah gösterisi ve deyişlerle devam etti.
'SİYASİ BİR OPERASYONA YANIT VERMESİNİ BİLİRİZ'
Kışanak, etkinlik öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan’ın BDP’li vekillere yönelik söylemleri ve ardından fezlekelerin Meclise gönderilmesi durumuna ilişkin Kışanak şöyle konuştu: "Eğer böyle bir yolu tercih ederlerse zamanı geldiğinde biz ne söyleyeceğimizi biliriz. O zaman konuşuruz. Şimdi konuşmayı gerekli ve faydalı görmüyoruz. Sorunlarımızı çözme konusunda hiçbir işe yarayacak yol ve yöntem değildir. Ama ona rağmen ısrar ederlerse gerekli açıklamayı yaparız. Şimdi bunları konuşmaya hiç gerek yok. Böyle bir durum olursa en nihayetinde siyasi bir operasyon olur. Biz de buna siyasi bir yanıt vermesini biliriz". (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et