29 Aralık 2020 08:06
Son Güncellenme Tarihi: 29 Aralık 2020 22:23

Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın başvurusunu reddetti, 'ihlal yok' dedi

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Osman Kavala'nın bireysel başvurusunda, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.

Osman Kavala | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, Osman Kavala'nın bireysel başvurusunda, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. AYM'de Osman Kavala'nın bireysel başvurusuyla ilgili ret kararı 8'e karşı 7 oy çokluğuyla alındı. 

Osman Kavala, "tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı'nın ihlal edildiği" iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, Osman Kavala'nın bireysel başvurusunu Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü'nün 28. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Genel Kurula sevk etme kararı almıştı. 

Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğü'nün 28. maddesinin 3. fıkrası, "Bölümlerden birinin görülmekte olan bir başvuruya ilişkin olarak vereceği karar, bölümlerin önceden vermiş olduğu bir kararla çelişecekse ya da konunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görülürse ilgili bölüm dosyadan el çekebilir. Bölüm başkanı başvuruyu Genel Kurul önüne götürmek üzere başkana iletir" hükmünü içeriyor.

Kavala'nın bireysel başvurusu, Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümünce 29 Eylül'de ele alınmış ve başvurunun görüşülmesi ertelenmişti.

OSMAN KAVALA: KESİN OLAN EVRENSEL HAKTIR

Osman Kavala, AYM kararı ardından yaptığı açıklama ile kararın son derece endişe verici olduğu belirtti.

Kavala, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun bireysel başvurusunu reddetmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Kavala, “Son anda icat edilmiş, yasadaki tanıma uymayan ve hiçbir delile dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı hukuka uygun bulması, akıl alır gibi değildir. Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun siyasi mesajların ve siyasi ortamın etkisiyle alınan, sağlam gerekçelere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır” ifadelerini kullandı.

Kavala’nın yazılı açıklamasının tamamı şöyle:

“Anayasa Mahkemesi’nin son anda icat edilmiş, yasadaki tanıma uymayan ve hiçbir delile dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı hukuka uygun bulması, akıl alır gibi değildir. AYM’deki çoğunluğun hukuk normlarına uygun olmayan bu davranışı son derece endişe vericidir.Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun siyasi mesajların ve siyasi ortamın etkisiyle alınan, sağlam gerekçelere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır. Tutuklama kararları verilirken suçlananın özgür yaşama hakkı karşısında onun adalete ve topluma zararlı bir eylemde bulunma ihtimali tartılır.

Kesin olan evrensel haktır, diğeri ise sadece bir ihtimaldir. İhtimalin özgür yaşama hakkını kısıtlamaya gerekçe olabilmesi ancak istisnai şartlarda meşru görülebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de Anayasamızın da uyulmasını emrettiği bağlayıcı norm budur.”

DAHA ÖNCE YAPTIĞI BAŞVURULAR REDDEDİLMİŞTİ

Osman Kavala'nın avukatlarının, "tutuklama tedbirinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve tutukluluk incelemelerinin hakim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapılması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği" gerekçeleriyle daha önce yaptığı bir bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca 22 Mayıs 2019'da reddedilmişti. Genel Kurul kararı 5'e karşı 10 üyenin oy çokluğuyla almıştı.

NE OLMUŞTU?

Gezi Direnişi'ne dair davada "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "mala zarar verme", "nitelikli yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlamalarıyla İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan Osman Kavala'nın 18 Şubat'ta, suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraati ve tahliyesine karar verilmişti.

Aynı gün Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kavala, bir gün sonra sevk edildiği hakimlikçe "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla tutuklandı.

Kavala hakkında ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında sevk edildiği mahkeme tarafından 9 Mart'ta "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçlamasıyla da tutuklanma kararı verilmişti.

"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla 2 yıllık tutukluluk süresinin dolması sebebiyle 20 Mart'ta tahliyesine karar verilen Kavala, casusluk suçlamasıyla tutuklu bulunduğu için cezaevinden çıkarılmamıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Osman Kavala ve yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey hakkında "Anayasayı ihlal" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet, "siyasal veya askeri casusluk" suçlamasıyla ise 20'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. İddianamede, Kavala ve Barkey'in 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde de rol aldıkları iddia edilmişti.

İddianameyi kabul eden İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, bu davanın ilk duruşmasının 18 Aralık'ta yapılmasını kararlaştırmıştı. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 5 Şubat 2021'e erteledi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

CHP "aşıların kamu malı olarak kabul edilmesi" çağrısı yaptı

SONRAKİ HABER

Kuş cenneti Acıgöl'de kuraklık

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...