16 Nisan 2011 05:49

‘KCK Davası’ hak ihlalleri ile dolu

İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) bileşenlerinin Diyarbakır’da yaptığı inceleme sonucu oluşturulan KCK davası raporu, çiğnenen hukuk ilkelerini ortaya koydu. İHOP temsilcileri, KCK davasının, Kürt halkına yönelik bir dava olduğuna dikkat çektiler.Rapor İHOP bileşeni örgüt temsilcileri tarafından dün kahvaltılı basın topl

Paylaş

Rapor İHOP bileşeni örgüt temsilcileri tarafından dün kahvaltılı basın toplantısı ile açıklandı. İHD Genel Başkanı ve İHOP Dönem Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül, İzmir Barosu Avukatlarından Murat Dinçer Ankara Tunalı otelde Diyarbakır’da görülen KCK davasına ilişkin detayları basına açıkladılar.

‘ARTIK KİMSE GÜVENDE DEĞİL’

KCK davasının, “Kürt siyasi hareketine ve Kürt halkına açılmış bir dava” olduğunu belirten Öztürk Türkdoğan, tüm hukuk ilkelerinin çiğnendiği bu davayı “dehşet verici” bulduklarını söyledi. “Artık hiç kimse güvende değil” diyen Türkdoğan, neredeyse her ay bir insan hakları savunucusuna inanılmaz gerekçelerle davalar açıldığını dile getirdi. Bu yargılama sisteminin bir an önce ortadan kaldırılmasını istediklerini belirten Türkdoğan, hukukun herkese gerekli olduğunu belirtti.

‘KİŞİ HAKLARI PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI’

İnsan hakları savunucularının yasal ve olağan faaliyetleri nedeniyle yargılandıklarını belirten İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül de tüm aramalarda tek bir suç delili bulunamadığına dikkat çekti. KCK davalarının 17 ilde devam ettiği ve yaklaşık 2 bin kişinin yargılandığını belirten Öndül, tutuklanan arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi.

‘TANIKLARA SORU BİLE SORULAMIYOR’

İHOP raporunu açıklayan İzmir Barosu avukatlarından Murat Dinçer, KCK davasında soruşturmanın; sadece bir telefon ihbarından yola çıkılarak yürütüldüğünü belirtti. Dinçer, KCK davalarında her tür hileli delil toplama yönteminin kullanıldığının altını çizdi. Soruşturma sırasında Papatya, Mercek, X tanık ve Günışığı adında dört gizli tanık ifadesi bulunduğunu belirten Dinçer, bu kişilerin var olup olmaması bir yana, bu kişilere soru sorma imkanının bulunmamasının tanığın geçerliliği konusunu tartışmalı kıldığını belirtti. Dinçer ayrıca kanunda gizli tanık ifadelerinin hakim tarafından dinlenilmesi hüküm altındayken, gizli tanıkların ifadelerinin savcılık emriyle kolluk kuvvetleri tarafından alınmış olmasının da ayrı bir hukuk ihlali olduğunu söyledi. Artık bu yeni hileli delil toplama yöntemlerinin herkesi tehdit ettiğini belirten Dinçer, 40 ay süren bir soruşturmanın 7 bin 587 sayfa olan ve 366 klasör ekleri bulunan iddianamenin 10 günlük bir sürede incelenip kovuşturmaya başlanmasının nasıl mümkün olabildiğinin kendilerini şaşırttığını ifade etti. Dinçer, sanıkların mahkemeye geliş ve gidişlerinde “kötü muamele” ile karşılaştıklarını da ifade etti. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yatağan’da taşeron işçiler sendikalaşıyor

SONRAKİ HABER

‘Birlikte film yapıyoruz’