İskender Bayhan: Türkiye büyüyor ama işçiler emekçiler daha da yoksullaşıyor
Gazeteci İskender Bayhan, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payının Katar’a satılmasını ve TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamlarını Gündem Özel'de değerlendirdi.
Gazeteci İskender Bayhan, Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk payının Katar’a satılmasını ve TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamlarını Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.
İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
Türkiye uzun zamandır kriz süreciyle pandemi sürecinin iç içe geçmesinden kaynaklı olarak yabancı sermaye ihtiyacı duyuyor. Özellikle de kurdaki yükselişle, Merkez Bankası başta olmak üzere hazinedeki birikimler de kalmayınca dış kaynak ihtiyacı, yabancı sermaye ihtiyacı daha da arttığı için sürekli bir arayış içerisinde. Bu arayışta yine Katar’ın kapısını çaldı. Katar özellikle doğal gaz ve petrol zengini ülke olarak da dış yatırımlar konusunda epeyce sermaye sahibi olan küçük bir devlet ama zengin bir kapitalist devlet. Aslında Katar bir aile şirketi devleti de diyebiliriz ve Erdoğan’ın onlarla arası iyi. Bu ilişki burada kalmaz. Katar’da para var, Türkiye’de paraya, dolara muhtaç. Daha yeni yatırımlar da gündeme gelebilir.
BANKALARDA, KAPİTALİSTLERDE PARA ÇOK
Türkiye’de yer altı yer üstü kaynaklardan elde edilen gelirler eridi ama bankalarda, kapitalistlerde para çok. Bu para Türkiye’de tekellerin kasasına aktığı için halka gelince para yok. Şu anda esas olarak hazinenin kasaları boşaltılmış durumda, onun için paraya ihtiyaç duyuyor. Türkiye’de tekelci sermayenin elinde ciddi para var. Ama devlet kaynaklarının nasıl tekellere ve kapitalistlere transfer edildiğini göstergesi olan bir kaynak. Halk açısından kaynak ve para yok ama tekeller açısından kaynak ve para var, Katar satışında olduğu gibi.
TÜRKİYE'NİN DIŞA BAĞIMLILIĞI ARTIYOR
Türkiye’de şu an sermaye çevrelerinde bölünme de var. ‘Belli çevreler para geliyor sonuçta, Türkiye’nin yabancı sermaye gelişini çeşitlendirme ihtiyacı var’ diyenler var. Ama halk açısından şöyle bakmak lazım: Türkiye’de ‘yerli, milli büyüyoruz, Türkiye ekonomisi şaha kalkıyor’ diye yürütülen propagandanın kof bir propaganda olduğunu gerçeğini görmek lazım. Türkiye’nin dışa bağımlılığı azalmıyor, artıyor. Hükümetin uzun zamandır sürdürdüğü yerli milli ekonomisi azalan ve bölgede daha güçlü bir ekonomi olarak bütün saldırıları püskürten yapısının aslında bağımlılığı artarak devam eden çizgide olduğunu görmek lazım.
Ha Katar’a satmış ha İngiltere, ABD veya Avrupalı tekellere ha Rus tekellere satmış. Burada halk açısından önemli olan Türkiye’nin zenginliklerinin, birikimlilerinin satılması ve yağmalanması ve bağımlılığının artmasıdır. Avrupa’yla ticaret yapan, Avrupa ile ilişkileri güçlü olan tekelci çevreler bunun artmasını ister. Avrasyacı ekip Rusya, İran, Çin gibi ülkelerle ilişkinin artmasını ister. Erdoğan ise kimi bulursa orayla bağımlılık ilişkilerini artırmak durumunda ve böyle bir çizgi izliyor. Kime nerde, ne satarsa onu kâr görüyor.
TÜRKİYE, KATAR KATAR YABANCI SERMAYEYE SATILIYOR
Ali Mahir Başarır, Tank Palet’in Katar’a satılması eleştirisini yaparken haksız değildi ama eksik bir eleştiri yaptı. Türkiye’nin ordusu normalde zaten NATO’nun ve ABD’nin teknolojik alt yapısı da dahil buraya bağımlılık içinde ve oradan beslenen konumda. Katar meselesi Tank Palet fabrikasının özelleştirilmesinde çarpıcı olduğu için (Erdoğan da bunu çok kârlı bir satış olarak propaganda ettiği için) Katar Katar satılıyor Türkiye yönü öne çıkarılıyor. Ama Türkiye yabancı sermaye açısından katar katar herkese satılıyor. Önemli olan sadece Katar’a satılıyor meselesi değil. Daha varlık fonunun kuruluşunda söyledik, ülkeyi uluslararası tekellere yağmalatıyor.
Türkiye ekonomisi yüzde 6,7 büyüdü de halkın ekonomisi ne oldu? İşçi ve emekçinin ekonomisi ne oldu? Aynı büyüme döneminde ciddi bir kur krizi yaşandığı için Türkiye dolar bazında küçüldü. Türkiye büyüyor ama işçiler emekçiler yoksullaşıyor. (WEB TV)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
