29 Kasım 2020 11:47

Deriteks İzmir Şubesi Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi

DERİTEKS Sendikası İzmir Şubesi 31. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Kongrede tek liste seçime girdi. Mevcut şube başkanı Makum Alagöz yeniden başkanlığa seçildi.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

Türk-İş’e bağlı DERİTEKS Sendikası İzmir Şubesi 31. Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Kurulda işçiler asgari ücretin belirlenmesinde söz sahibi olmalarının gerekliliğinin vurgusunu yaparken özellikle sınıf sendikacılığı anlayışına ve mücadelenin önemine değindi.

Divan başkanlığını Genel Başkan Musa Servi’nin yaptığı kongrede tek liste seçime girdi. Kurulun yapıldığı salona, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “İşçilere yaygın test ücretli izin”, “Kayıt dışı çalışma, çift bordro, sahte sigortaya hayır”, “İş ekmek özgürlük”, “Kıdem tazminatı gaspına izin vermeyeceğiz” dövizleri asıldı. Genel kurula katılan işçiler tarafından “Birleşen işçiler asla yenilmez”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı. Olağan Genel Kurulda İzmir depremine ilişkin ihmallere dikkat çekilirken, kaybedilen insanlar unutulmadı ve bir daha yaşanmaması için gereken tüm önlemlerin alınması gerektiği vurgusu yapıldı. Kongreye Genel başkan Musa Servi, Genel Mali Sekreter Binali Tay, Önceki dönem Gıda İş Ege Bölge Temsilcisi Gürsel Köse, emek kamuoyunda direnişin simgesi haline gelen SF Tekstil işçileri,Akar Tekstil işçileri, Nurkar Tekstil işçileri, Zeytin Deri işçileri, Akar Tekstil Kula işçileri, Deri2000 ve Sepiciler işçileriyle Emek Partisi Çiğli İlçe yöneticileri katıldı.

“KENDİLERİNİ KORUMAKLA YÜKÜMLÜ OLANLAR, EMEKÇİLERİ DE KORUMAKLA YÜKÜMLÜDÜR”

Açılış konuşmasını İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz yaptı. Pademi dönemine dikkat çeken Alagöz, “Ne yazık ki ülkede herkes can havliyle evden çıkmayalım tartışması yapmakta ama emeğiyle alın teriyle çalışan arkadaşlarımız fabrikalarda, atölyelerde gece gündüz çalışmaya devam etmekte. Bu şartlarda kendilerini korumakla yükümlü olanlar, emekçileri de korumakla yükümlüdür ve sorumluluk almalılardır” dedi. Kadına yönelik şiddete, işlenen cinayetlere olan tepkinin öne çıktığı kurulda, Türkiye'de ayrımcılığın arttığını belirten Alagöz, “Kadın arkadaşlarımıza ciddi anlamda önemi vermemiz gerekiyor. Her geçen gün şiddete tacize zorbalıklara maruz kalıyorlar. Kadın arkadaşlarımız bir şeye inanınca onun ipini sımsıkı tutar, arkasından dimdik gelir. Bu ülkede hem emekçi olup hem kadın olmak çok zor. Biz bütün örgütlü olduğumuz yerlerde kadın kotalarını koymaya devam ettik ve edeceğiz” diye konuştu.

SF Trade fabrikasındaki direnişe de dikkat çeken Alagöz, “4 kadın arkadaşlarımızdan birini odada 5 saat tutarak diğerinin telefonuna el koyarak işten attılar. Korkak görülen, ev işlerine hapsedilmeye çalışılan o 4 kadın arkadaşımız yılmadan kapı önünde mücadeleyi başlattılar. Mesele bunların aymazlığı değil bizim mücadeleyi daha yukarıya taşımamız. İmkânsız hiçbir şey yoktur yeter ki inanalım. Belki önümüzdeki günlerde başka sendikalarla birleşme durumumuz olacak bugün seçilen liste tüm bu sürecin öncülüğünü yapacak. Arkadaşlarımızın elinden gelenin en iyisini yapacağına inanıyorum” dedi.

“YAYGIN TEST, ÜCRETLİ İZİN”

Deriteks Genel Başkanı Musa Servi, pandemiden dolayı olağanüstü koşullar yaşandığına ve sürecin yönetilemediğine vurgu yaparak, “Neden bugüne kadar doğru vaka sayısını açıklamadınız? Gerçekten sayıları duymak isteyen belediye başkanlarını neden eleştirdiniz? Sağlık çalışanları için Covid meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerekiyor. Çocuklarını göremiyorlar aylardır, o terin karşılığını vermeleri gerekiyor. Sanki bir şey yapmışçasına işçilere de ücretsiz izin veriliyor. Bizler diyoruz ki yaygın test ücretli izin yapılsın” dedi. Kıdem tazminatının iş güvencesi olduğunu söyleyen Servi, “Kıdem tazminatı yasası 3 konfederasyonun birleşmesi sonucu geri çekildi. Ama bu sefer esnek çalışmayı öne sürdüler. Emek cephesi iyi bir mücadele verdi ve kritik olan maddeler çıkartıldı. Bizim bu hükümetten emek yararına bir şey beklememiz mümkün değil. Soma'lı işçiler için İç İşleri Bakanı işçilerin yanındayım diyor ama vali işçileri coplatıyor. Bu nasıl iş? Bu iktidar mücadeleci sendika istemiyor biat eden sendika istiyor. Bizim sendikamız 12 Eylülden sonra ilk eylemleri yapan, öncülük eden sendika. Hangi örgütsüz iş yeri varsa bizim oralara gereken desteği sağlamamız gerekiyor” diye konuştu.

Önceki dönem Gıda İş Sendikası Ege Bölge temsilcisi olan Gürsel Köse de üç konfederasyonun söz birliği yapmasına dikkat çekerek, “Kıdem düzenlemesini ısıtıp ısıtıp önümüze getirecekler o yüzden birlikte hareket etmeliyiz. Tüm işçileri diline, dinine, ırkına göre ayırıp bölmeye çalışanların karşısında biz hep birlikte duracağız” dedi.

“BİZ KADINLAR YAŞAMIN HER ALANINDAYIZ”

Kadın işçilerin katılımının yoğun olduğu kongrede kürsüye çıkan kadınlar, nasırlı elleriyle ve mücadele istekleriyle her zaman var olmaya devam edeceklerini belirtti. Akar Tekstil işçilerinden delege Aysel Songül Turan da konuşmasında tekstil işçileri olarak ağır koşullar altında çalıştıklarını, özellikle tekstil kolunda kadınların ağırlıklı olduğunu hatırlatarak, “Aynı zamanda en fazla örgütsüz olduğu tekstil kolunda da kadınlar yoğunlukta, biz kadınların mücadeleyi göğüslemesi lazım. Çünkü biz kadınlar yaşamın her alanındayız. Kadınlar her yerde örgütlü olmalı. Toplu sözleşmelere maddelerimiz koyup iş yerlerinde kreş, emzirme odaları, kadın komisyonlarını dile getirmeliyiz. Yalnızca iş yeri olarak değil organize sanayi bölgesinde 500 iş yeri var, 500 patron var ve onların karşısında 50 bin işçiyiz. Gücümüz birliğimizden gelir. Bunun için hep birlikte hareket edip, mücadeleyi birleştirerek sendika ayrımı yapmadan asgari ücretin belirlenmesine de dahil olup katkı sunmalıyız. Bundan sonraki görevimiz mücadelemizi büyütmektir” dedi.

TOPYEKÜN SALDIRILARA KARŞI TOPYEKÜN MÜCADELE ÇAĞRISI

Delege konuşmalarında söz alan eski Akar Tekstil işçi Bulut Filik de konuşmasında sınıf sendikacılığının önemine vurgu yaptı. Filik,“Var olan ekonomik krize eklenen pandemi yaşam ve çalışma koşullarımızı daha da ağırlaştırmıştır. Bizim sınıf olarak sendikaları yeniden var ederek daha çok örgütlenmeliyiz. Sendikalar işçilerin öz örgütleridir. Bugün bize sınıf olarak burjuvazinin bizi karşı karşıya bıraktığı tüm sorunlara karşı sınıf olarak bir duruş sergilemeliyiz.  Tek başına bir fabrikada tek başına bir patrona karşı mücadele vermiyoruz. Burjuvanın sosyal iktisadi tüm yaşamı sardığı, kuralların onların koyduğu yaşamımızda bu kuralları bozmak için örgütlerimize sahip çıkarak ve işin öznesi olduğunu unutmadan hareket etmeliyiz. Bugün bu kürsüde söylenenlerin ete kemiğe bürünmesinin garantisini işçiler olarak elimize almalıyız. Topyekün saldırılara karşı topyekün bir mücadele ile hareket etmeliyiz” diye konuştu.

“İNSANCA YAŞAYACAK BİR ASGARİ ÜCRETİ İŞÇİLERİN MÜCADELESİ BELİRLEYECEK”

Asgari ücret tespit komisyonunda beş işçi temsilcisi beş patron temsilcisi ve beş de hükümet temsilcisinin bulunduğunu hatırlatan Filik,  “Belki sayısal bakımdan on, beşten daha büyük olabilir. Ama 15 kişilik bu asgari ücret tespit komisyonundaki beş işçi temsilcisi şayet iyi örgütlenir ve bir sınıf refleksi gösterebilirse işte o zaman o masadaki en büyük güç olur. Bugün pandeminin etkisiyle artan baskı ve ağır çalışma koşullarına karşı krizin ve salgının faturasını ödeyip ödemeyeceğimizi ve insanca yaşayacak bir asgari ücreti alıp alamayacağımızı o masada konuşulanlar değil bütün bir işçiler olarak fabrikalarımızda, meydanlarda vereceğimiz mücadele belirleyecektir” dedi.

Deriteks İzmir Şubesi olağan kongresinde, karantinada veya temaslı olan işçilerin de gelememesinden kaynaklı 120 delege oy kullandı.

Tek listenin olduğu seçimlerde mevcut Şube Başkanı Makum Alagöz yeniden başkanlığa seçildi. Deriteks İzmir Şubesi Sekreterliğinde Mehmet Selli, Yönetim Kurulunda Erdoğan Güney, Cumali Yalman, Özgül Özev; Denetim Kurulunda Döndü Salar, Aysel Turan, Neriman Karakurt yer alırken Disiplin Kurulunda ise Fadime Malgaç, Dilek Çınkı ve Filiz Alataş yer aldı. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam