26 Kasım 2020 10:48

Depremde çocuklarını kaybeden Yücel Ailesi: Rıza Bey Apartmanı çocuk parkı olsun!

Emine Toklu Yücel ve Hüseyin Bilgin Yücel'in, 5 yakını İzmir'deki depremde Rıza Bey Apartmanı enkazında kaldı. Çocuklarının anısana, apartmanın yerine çocuk parkı yapılmasını istiyorlar.

Fotoğraf: Yücel ailesi arşivi

Reklam

Ramis SAĞLAM
İzmir

İzmir depreminin üzerinden günler geçse de, yıkılan binaların enkazları kaldırılmış olsa da yaşanan acılar yürek kanatmaya devam ediyor.

Depremin yıkıma neden olduğu Bayraklı’da, 9 bina enkazından 114 vatandaşın cansız bedeni çıkarılmıştı. İsimlerini neredeyse ezberlediğimiz apartmanlardan biri de Rıza Bey Apartmanı. Aynı yıkılan diğer binaların önünde olduğu gibi günlerce Rıza Bey Apartmanı önündeki endişeli ve gergin bekleyiş sürmüştü.

Arama kurtarma ekiplerinin depremden iki saat sonra 4 yaşındaki Sıla’yı, 91 saat sonra da 3 yaşındaki Ayda’yı enkazdan yaralı olarak çıkartması, birçok yaralı yüreğe umut olmuştu. Enkazın altından çıkarılan 37 cansız beden ise acılı feryada ve gözyaşına dönmüştü. Aynı aileden beş canın, enkaz altından tek tek çıkarılmasıyla aynı yüreklerden 5 kez feryatlar yükselmişti.

AYNI AİLEDEN BEŞ CAN BİRDEN

İzmir Adliyesinde görevli Emine Toklu Yücel ve Hüseyin Bilgin Yücel, yaşayacakları acıdan habersiz o gün de her iş günü yaptıkları gibi anneleri Arife Yücel’e çocukları Diren’le, Feda’yı, yeğenleri Lena ve Vera’yı teslim ederek evden çıktılar. Emine ve Hüseyin Yücel çifti çocuklarını annelerine güvenerek bırakmışlardı. Fakat yaşadıkları ev ne kadar güvenilirdi onu bilmiyorlar ve akıllarına da gelmiyordu. 37 kişiye mezar olan Rıza Bey Apartmanı’nın yapı kullanma tarihinde 19 Ocak 1997 yazarken, deprem öncesi binada 32 daire ve 5 işyeri bulunduğu da yine aynı kayıtlarda yer alıyordu.

Depremde iki çocuğunu, iki yeğenini ve annesini kaybeden Yücel çifti, yaşadıkları tarifsiz acının ardından, beş cansız bedenle birlikte memleketleri Çorum’a gidip son görevlerini yapmışlar. Her gün çocuklarının, yeğenlerinin ve annesinin mezarlarına gidip yaslarını tutmaya devam ediyorlar. Yücel çifti her insanın duygularını anlatamadığı, kelime bulamadığı anları, saatleri, günleri, haftaları yaşıyor.

HAYATIN EN ACI YERİNDEYİZ’

Emine Toklu Yücel yaşadıklarını telefonda anlatamayınca yazmasını istiyorum. Yazıp, yazıp siliyor yazdıklarını ve ilk satırlar elime ulaşıyor. Emine Toklu Yücel, “Hani çocuklar bir resim yapar, o resim de yavrusu kokar, o resim, ışıkları yanan büyük bir ev, yanında bir elma ağacı, dalında salıncak, ağacın altında çöpten anne, baba, kardeş, üstünde mavi bulutlar, arasında uçurtma, köşesinde gülümseyen bir güneş… İşte o resimdi her şey umutlar, hayaller, mutluluk, sayamadığım birçok sıcacık duygu. Ya o resmin içindesindir ya da dışında. Biz ise hayatın en acı yerindeyiz” diyor.

‘RIZA BEY APARTMANI KUZULARIMI, YEĞENLERİMİ, ANNEMİ ALDI’

“Rıza Bey Apartmanı kuzularımı, yeğenlerimi, annemi ve onlarla birlikte 32 canı daha bizden aldı” diyor Yücel. Her afetten sonra sayılar yavaş yavaş yükselirken bir süre sonra sayılar çoğaldıkça sanki değersizleşir gibi görünür. Gerçekse hiç de öyle değildir. Rıza Bey Apartmanı’nın enkazı altında kalan sadece 37 beden, sadece cansız beden değil, onların hayalleri, umutları, sıcak yuvalarıdır da aynı zamanda. Yıllarca yaşadığı, çocuklarını büyüttüğü, en son enkaz altından cansız bedenlerine sarıldığı bina artık yerinde yok. Emine Toklu Yücel, 30 Ekim’de yaşanan depremin ardından 37 cana mezar olan Rıza Bey Apartmanı’nın yerine, geçen hafta açıklanan bir projeyle, aynı yere yeni bir apartman yapılacağını duymuş.

‘ÇOCUK PARKI OLSUN’

Emine Yücel, önce duyduğuna inanamamış. O anları ondan dinleyelim: “Yani orada benim yavrularım, annem, yavrularımın oynadığı komşu çocuklarımız, komşularımın can verdiği yerde bina yapılacak, içinde insanlar oturacak. Böyle bir şeyi benim yüreğim kaldıramaz.” Acılı ve öfkeli yürek bunu kaldıramıyor. Yıllarca yaşadıkları binanın 37 kişiye mezar olmasından sonra üstüne evler yapılmasına ne kanayan yüreği ne de aklı razı gelmiyor. Emine Toklu Yücel, bu kadar çocuğun can verdiği bir yer olsa olsa “Çocuk parkı olabilir” diyor.

İki çocuğunu enkaz altında bırakmış ana yüreğiyle Emine Toklu Yücel, “Yitirdiğimiz çocuklarımızın anısına başka çocukların koşup oynayabileceği bir çocuk parkı neden olmasın. Parkın bir köşesinde, İzmir depreminde yaşamını yitirenlerin anısının yaşatılacağı bir anıt neden olmasındı” diyor. Ana yüreğiyle hem çocukları için hem diğer yaşamını yitirenler için hem de kalan çocuklar için yüreği atmaya devam ediyor.

Reklam