23 Kasım 2020 17:06

İtalya’da pandemi: Bir devlet katliamı yaşanıyor

Koronavirüs salgınının yeniden yayıldığı ülkelerden İtalya’dan Aktivist Adriano Rossi, ülkesindeki durumu Evrensel için yazdı.

Milano | Fotoğraf: Mick De Paola/Unsplash

Paylaş

Adriano ROSSI*
Roma

Bir aydır İtalya’da “ikinci dalga” salgın yaşanıyor. Her gün yaklaşık 40 bin yeni pozitif vaka ve 750’den fazla ölüm oluyor. Ve zirve henüz gelmedi.

Durum kontrolsüz. Temaslıların izlenmesi, bölgesel hizmetler ve yerel sağlık birimleri de işlemiyor; hastaneler çöküyor. Hastane yatağı bulabilme konusunda umutsuzluk yayılıyor. Yaşlıların kaldığı sosyal kurumlarda katliam devam ediyor. Pek çok doktor, hemşire ve diğer çalışanlar test sonuçları pozitif çıksa bile çalışmaya zorlanıyorlar. Birinci basamak sağlık kurumları, hastane koridorları, arabada yapılan test için oluşturulan kovid sıraları, cehennem çemberleri gibi. Hastalar umumi tuvaletlerde ve park banklarında ölüyor… Yönetici kesimler ise büyük ilaç şirketlerini zenginleştirecek aşılardan bahsediyor.

EN YOKSUL VE GÜVENCESİZLER KRİZİN ASIL KURBANLARI

En çok ezilen ve sömürülen sosyal sınıf ve kesimler; yoksul emekliler, güvencesiz ve düşük ücretli işçiler, işsizlik kitlesi var pandeminin ve mevcut ekonomik krizin asıl kurbanları durumda. Hükümetin ve diğer yöneticilerin ciddi sorumlulukları inkar edilemez boyutta. Aylardır Başbakan Conte ve bakanları, bölgesel yöneticiler ve süper maaşlı “teknotratlar” rüzgara karşı sahte vaatlerde bulundular, “hareketliliğe” izin verdiler, yeterli güvenlik önlemleri olmadan üretimi dayattılar, toplu taşımayı bulaştırma araçlarına dönüştürdüler.

Virüsün yayılmasını engellemek için zamanları vardı, ancak ekim ayına kadar herhangi bir önleyici ve koruyucu önlem almadılar. Ve bugüne kadar, merkezi hükümet ile yerel yönetimler arasındaki utanç verici bir top çevirme oyununa tanık olduk.

ÇALIŞMA KOŞULLARI GİDEREK KÖTÜLEŞİYOR

Patronlar, onların hükümeti ve hem sağ hem soldaki partileri için sağlık, aşırı kâra dayalı ekonomik sistemdeki kazançları karşısında hiçbir şey. Bunu sermayenin kuklaları korkusuzca ifade ediyorlar. Virüsün hızlı ve kitlesel yayılımı kapitalist birikim mekanizmalarının ve burjuvazinin politikalarının doğrudan bir sonucu.

Gerçekler kendileri adına konuşuyor, ancak kapitalistler ve hükümeti, emekçi sınıfların yaşadığı trajediden yararlanarak krizin sonuçlarını yine onlara ödetmeye çalışıyor.

Fabrikalarda çalışma koşulları giderek daha kötüleşiyor. Kısmi işten çıkarmalar kitlesel işten atmalara dönüşecek.

Ancak kovidin durduramadığı bir şey varsa o da multimilyonerlerin zenginliğindeki büyümedir. Dünya genelinde zenginler yüzde 25 oranında daha da zenginleştiler. Aynı şekilde İtalya’da en zenginlerin mülkleri ve nakitleri artarken, binlerce emekçi işlerini kaybetti ve birçoğu açlık çekmektedir.

TOPLUMSAL PATLAMA KAÇINILMAZ

Bu gerçek karşısında, koşullar kaçınılmaz olarak yeni toplumsal isyan patlamaları üretecektir, çünkü artık ne kapitalistler ve onların devleti ne de büyük işçi kitleleri pandemiden “Daha önce olduğu gibi” çıkamazlar.

Bunu ülkenin kuzeyindeki ve güneyindeki pek çok şehirde meydana gelen protestolarda gördük: Pandemi, işçileri ve halk mücadelesini “karantina”ya göndermiyor, gelişmesi için koşullar yaratıyor.

İşçilerin, patronların ve hükümetin suçlarını ifşa etmeleri, kitle örgütleri halinde gruplaşmaları ve ekonomik-politik çıkarlarını, işyerinde sağlık ve güvenliklerini savunmak için harekete geçmeleri, ekonomik krizin ve sağlık krizinin bedelini milyarderlere, salgından yararlanan parazitlere ödetmeleri elzemdir.

Kapitalizm virüsüne karşı alınması gereken acil bir önlem var: Sınıf mücadelesi ve örgütlenmesi!

*İtalyan Aktivist