23 Kasım 2020 08:20

Sağlık emekçisi anlatıyor: Biz mikrop değiliz

Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Erol Turan yazdı: Bir an önce gerekli tedbirleri alıp mücadelenin demokratik bir şekilde çözülmesini istiyoruz, çözme ya çözülmesini istiyoruz.

Fotoğraf: DHA

Reklam

Erol TURAN
İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi

Biz laboratuar teknisyen, biyolog, kimyager, sekreterleri olarak pandemi döneminde, diğer sağlık çalışanı arkadaşlarımız gibi yoğun çalışma koşullarından nasibimizi aldık ve almaktayız.

En başından beri dinlenme alanının olmaması en büyük sorun, esnek çalışma şansımız olmadığı için bizler ciddi risk altındayız. Bu kötü koşullar neticesini verdi ve laboratuarda birçok arkadaş Covid-19’a yakaladı. Testi pozitif olmayanların da, sanki kabahatli gibi, iş yükü ayrıca artmıştır.

Bu yoğun çalışma koşullarına yetişmek artık mümkün görünmemektedir. Gün aşırı 24 saate geldiğimiz halde neredeyse her gün gelmek zorunda kalacağımız kaygısı oluşmaktadır.

Ayrıca çalışma arkadaşımızın pozitif olması bizim de pozitif olma riskimizi oldukça artırmaktadır. Aile hayatı diye bir şey kalmamıştır. Her yerde virüs tehdidi ve her yerde hasta görmekten çok yorulduk.

Bu kadar yorulup tükendikten sonra yetmezmiş gibi bir de ödeme yapmıyorlar. Bunun karşılığını Sağlık Bakanlığının da söylediği gibi ne yapsanız ödeyemezsiniz ve ödemediler de... Biz acilde çalıştığımız halde pandemi hastalarına hizmet verdiğimiz halde ek ödemeyi alamıyoruz vermiyorlar.

Eylem yapamıyoruz çünkü pandemi yasağı var, pandemiyi fırsata çeviriyorlar. Adalet istiyoruz. Mesleki hiyerarşi istemiyoruz. Ödemelerin adil bir şekilde dağıtılmasını istiyoruz. Böylece meslek grupları arasında birbirine karşı ne öfke olsun ne de çalışma barışı bozulsun istiyoruz.  Çünkü biz biliyoruz ki bu hastanede çalıştığımız sürece en az 10 kat risk altındayız. Bulaştan korunmak çok zor, hepimiz bir gün Covid-19 olacağımızı düşünüyoruz ve bunun kurtuluşunun bireysel değil toplumsal bir çıkışla gerçekleşeceğini umuyoruz. Ayrıca Covid-19’un meslek hastalığı olmasını istiyoruz. İsteğimiz odur ki yönetenler yeterince bütçe ayırıp bu işi ciddiye almalılar. Çok öldük, artık ölmek istemiyoruz.

Her gün her yerde çift maske takıp istediğimiz kadar koruyucu ekipman giyinelim çözüm olmuyor. Biz insanız yemek yiyoruz, çay içiyoruz ve dinleniyoruz. Koşulları uygun olmayan dinlenme alanları tuvaletler, havalandırması olamayan yerler hastalığın yayılma yerleridir. Esnek (dönüşümlü) çalışmamıza izin verilmelidir. Aksi halde çalışacak insan bulunamayacak.

Düzenli bir yaşam, mutlu bir toplum ve sevdiklerimizle doyasıya kucaklaşmak istiyoruz. İnsanlara hastalık bulaşma ihtimaline karşı köşe bucak kaçmak istemiyoruz.

Biz mikrop değiliz, kendimizi geçtik yakınlarımıza hastalık bulaştırmamak için ekstra çaba harcıyoruz. Bu yük bizi çok yoruyor. Laboratuar koşullarında çalışmak yoğun kimyasal ve havasız bir ortamda, havalandırmanın hemen hemen hiç olmadığı bir dar mekanda hizmet vermek. Zaten normal zamanlarda bile hastalığa davetiye çıkarırken bu kötü koşullarda ulaşmaması bizim için bir sürprizdir.

Laboratuarın kapısının açıldığı koridorda pandemi mağduru hastaların röntgen ve tomografileri çekiliyor. Tek pencerenin açıldığı arka pencere ise kapalı bir boşluğa bakıyor. Klima bakımlarında klimalardan akan kir ve pislik ortamın ne kadar havalandırmasız olduğunu gösterir. Talep etmemize rağmen havalandırma sorunu giderilmemiştir. Bu uygunsuz koşulda çaresizce hizmet vermek yetmemiş gibi yoğunluğun 3 katına çıktığı bugünlerde bir de zaman baskısı ile karşı karşıya kalıyoruz. Biz artık hastalık bulaştırmamak için birbirimizden kaçmak istemiyoruz. Bir an önce gerekli tedbirleri alıp mücadelenin demokratik bir şekilde çözülmesini istiyoruz, çözme ya çözülmesini istiyoruz.

Reklam