800 bininciye yatay geçiş hakkı: Böyle doktor ister misiniz?
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi İlayda Elbaş Evrensel'e yazdı: Eğitim alanından sağlık alanına tüm yaşamda eşitsizliği her alanda her gün karşımıza çıkarıyorlar.

İLGİLİ HABERLER

Sağlık emekçileri: İş yükü çok, performans adaletsiz, tükeniyoruz, ölüyoruz

SES: Sağlık emekçileri tükendi; sağlığından, canından oldu
İlayda ELBAŞ
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi
Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) Başkanı Saraç, pandemi koşullarından dolayı yurt dışından Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş olanağı tanınmasına ilişkin uygulamaya dayanılarak bazı yerlerde usulsüz yatay geçiş yapıldığını doğruladı. Türkiye’de üniversite sınavlarında 700 bin, 800 bininci olup yurt dışında tıp fakültesi, diş hekimliği gibi bölümlere kayıt yaptıranlar, pandemi gerekçesiyle Türkiye’de üniversitelere kayıt yaptırdı. Hukuksuzluğu ve fırsat eşitsizliğini gözler ö n ü n e seren bu skandal, tıp fakültesi öğrencileri arasında oldukça konuşulur hale geldi.
Geleceğimizi kimlere emanet ediyoruz? Ben bir tıp öğrencisiyim. Sabahlara kadar test çözerek, sosyal hayatımı neredeyse sıfırlayarak, kupa kupa kahvelerle geldim ben bu fakülteye. Geleceğimizi bir sınava mahkum ettiklerinden bir sınavda bir derece yapayım, önümüze koydukları sınavın koşullarında bir başarıya ulaşayım diye hem fiziksel hem psikolojik olarak yıprandım. Ama Türkiye’deki bir üniversitenin bünyesine alamayacağı bazı insanlar çeşitli torpillerle hiçbir emek sarf etmeden üniversitelere haksız yere yerleşti.
Peki bizim hakkımızı kim ödeyecek? Bizim çalışmamızın karşılığını kim verecek? Bizim uykusuz gecelerimizi kim karşılayacak? Kim?
Bu arkadaşlar yarın öbür gün doktor olduklarında hastaların hakkına geçilmeyecek mi? Hastalar bir çaba göstermeden buralara gelen bir doktora kendini, canını emanet etmek ister mi? Siz ister miydiniz, kendinize bir sorun lütfen.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ YENİDEN YARATILIYOR
Bizler zaten üniversite sınavına hazırlanırken de oldukça eşitsiz koşullarda birer yarış atı misali koşuşturuyorduk. O dönem özel okullara teşvik vererek “Parası olan okusun” diyenler, bugün online eğitimde de ekipman eksikliğinden derse giremeyen binlerce öğrenciyi mağdur ediyor, öğretmen ve öğrencilerin eğitime erişebilmek için can vermesini izliyor.
Pandemi döneminde ücretli testlere yönlendirerek, gerçekten ihtiyacı olan hastalar eczane sıralarında bekleyedursun, VIP hastalara grip aşısı vurdurarak “parası olana sağlık” diyenler, üniversite sınavında “başarılı” olanlar okumak için didinirken parası olan okusun diyerek 800 bininci insanı tıp fakültesine yerleştiriyor.
Özetle, eğitim alanından sağlık alanına tüm yaşamda eşitsizliği her alanda her gün karşımıza çıkarıyorlar. Bu yüzden de bizler, bu gündemi sadece üniversiteye yerleştirilen o kişiler çerçevesinde değerlendirmemeli, eşitsizliği yaratan bütün tabloyu görebilmeliyiz.
Evrensel'i Takip Et