01 Kasım 2020 23:15
Son Güncellenme Tarihi: 02 Kasım 2020 13:17

"Ben Kod-29'luyum, sen kimsin?"

Çalıştığı işyerinden 29 koduyla çıkışı verilen Mesut Toprak, bu sebeple işsizlik ödeneği de alamıyor, iş de bulamıyor. Mesut Toprak pazarda su ve limon satmaya başladı.

Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel

Paylaş

Murat UYSAL
İstanbul

Pandemi sürecinde işten atmak yasak mı? Hükümete göre evet. Ama telefonuna gelen Kod-29 koduyla kapı önüne konan çağrı merkezi çalışanı Mesut Toprak, işten atılmayı iliklerine kadar hisseden işçilerden biri. Yani hükümetin patronlara tanıdığı “İyi niyet kurallarına uymama” iddiasıyla işten atma hakkı. Patron bu hakkı kullanırken, Toprak ise ne tazminat alabildi ne de işsizlik ödeneği. Tur Assist firmasından eylül ayında Kod-29’la işten atılan Toprak, bu etiket nedeniyle iş de bulamıyor. Sağlık sorunları da olan Toprak, iş bulamadığı için evinin geçimi için pazarda su, limon ve eşofman satıyor.

"DEPREM RİSKİ OLMASA..."

Evlerine misafir olduğumuz 3 kişilik Toprak ailesi İstanbul Avcılar’da 1+1 çatı katında yaşıyor. Kapıyı açan Mesut Toprak uzun boyuyla karşımızda beliriyor. Çok daha sonra tutunarak yürüyüşünün, eğik duruşunun sebebinin belindeki sağlık sorunu olduğunu öğreniyoruz. Evin balkonundaki masaya oturduğumuzda karşımızda Ambarlı Limanı kalıyor. Mesut Toprak, “Deprem riski olmasaydı, bu manzarayı biz gibilere bırakmazlardı” diyor. Mesut Toprak’ın eşi Aslı Toprak balkondaki masada yerini alıyor.

Bugünlerde her sohbetin dört yol ağzı ekonomiye geliyor. Mesut Toprak da çalıştığı dönemde asgari ücret aldığını, geçinmenin ne kadar zor olduğunu ve yaşadığı baskıyı anlatıyor. Zorla değiştirilen görev yerleri, işten atma tehdidiyle fazla mesai yazılması... Mesut Toprak, “Kullandığım ilaçlar ve rahatsızlığım gece çalışmama engel oluyordu, ona rağmen ‘Mesut bugün mesaiye kalıyorsun’ dedikleri zaman itiraz etme gibi bir şansımız yoktu. Oysa kanunda var, işçi istemezse mesaiye kalmaz, ama öyle olmuyordu ya mesaiye kalacaksın ya da işyerinde kötü çalışan olacaksın” diye anlatıyor çalışma koşullarını.

KIZIYLA BİLGİSAYARI BÖLÜŞTÜ

Pandemi sürecinde firma evden çalışma modeline geçince Aslı Toprak da 4. sınıfa giden küçük kızları da çalışma koşullarının birebir etkisinde kalmış. Evdeki tek bilgisayar ne Mesut Toprak’a yetiyormuş ne de uzaktan eğitime devam eden kızına. Kızının sadece saat 3’ten sonraki derslerine katılması koşuluyla bilgisayarı bölüşmüşler. Mesai zorlamalarını, “Pandemide özel hayatımızın kalmadığını söyleyebilirim ‘Zaten evdesin iki saat daha çağrılara baksana’, ‘İşin ne bari dosyalara bak’ gibi sözlerle sürekli sistem başında kalmamız isteniyordu” diye anlatıyor Mesut Toprak.

Ardından Aslı Toprak alıyor sözü: “En büyük problemimiz evde tek bilgisayar olmasıydı, eşimin çalışma saatleri belli değildi bir anda işe çağırabiliyorlardı kızımın da uzaktan dersi vardı. İşyerinin eşime telefon vermemesi ve bu bizim sorunumuzmuş gibi bize yüklemesi ev içinde strese sebep oluyordu. Aramızda bir sıkıntı olmadı ama işyerinin baskısı ister istemez eve ve kızıma yansıyordu.”

TELEFONUN BOZUKSA ÇALIŞMA!

Çağrı merkezi çalışanı Mesut Toprak’ın işten atılma gerekçelerinden biri olan müşteri şikayetlerinin bu dönemde kendisiyle beraber her çalışan için ortalamanın üstünde seviyelere çıkmış. Pandemi sürecinde müşteri şikayetlerinin sebebini ise şöyle anlatıyor: “Şirket kesinlikle telefon tahsis etmedi. Telefonumuzdan dolayı yaşadığımız sıkıntıdan biz sorumlu tutulduk. Müşteri arıyor, telefonunuz bozuk olduğu için açamıyorsunuz bu da sizin performans karnenize işliyor. Şikayet yiyorsunuz. Telefonum bozuk çalışamıyorum deyince ‘Çalışma o zaman’ diyor.”

TUR ASSİST firmasının çalışma prensibini anlatan Mesut Toprak durumu şöyle özetliyor: “Mesai saatlerimizi önceki gece öğrenebiliyorduk yani hayatınıza dair plan yapma şansınız kalmıyordu. Tur Assist bu yolla bize, siz bizimsiniz ve sadece bizim için varsınız, diyordu. Siz eğer uygun olmayan çalışma koşullarına itiraz ediyorsanız, maaşlara itiraz ediyorsanız, mesailere itiraz ediyorsanız geleceğiniz durum bu.”

KOD-29'LUSUN ARTIK YOK HÜKMÜNDESİN

Müşterilerden gelen şikayetleri firmanın bir tehdit olarak kullanmasından ve şikayet dosyalarıyla daha uysal, daha çok çalışan işçiler yaratılmaya çalışıldığını anlatıyor Mesut Toprak. Ardından Aslı Toprak giriyor söze: “Mesut baskıya eğilmediği için işten atıldı.”

Ve söz Mesut Toprak’ın işten atıldığı gönü ve sonra yaşananlara geliyor. 7 Eylül günü işyerine apar topar çağrılan Mesut Toprak’tan kendisinde işyerine ait ne varsa alıp gelmesi istenmiş daha o dakikada içine kuşku düşen Toprak, “Şirket ilişiğimi mi kesiyor?​” diye sormuş telefondaki kişiye ve “Hayır sadece bir görüşme” yanıtını almış. Şirketin İstanbul Şişli’deki bürosuna gitmiş. Şirket de böylesi durumlarda gecikme olmaması için taksiyle gelinmesini taksi ücretinin firma tarafından karşılanacağını tembih ediyormuş. Mesut Toprak da 7 Eylül günü öyle yapmış 130 lira tutan taksi ücretini ödemiş fişini alıp şirketin kapısından girmiş. Görüştüğü ilk kişi “Mesut buraya kadarmış” diye karşılamış kendisini. Önüne koyulan kağıtları başta temkinli davranıp imzalamamış sonrasında “Bunlar işsizlik maaşı alabilmen için gerekli” denilince imzayı atmış. Kapıdan çıkarken taksi fişini gösterince “Artık buranın çalışanı değilsin” cevabını almış, cebindeki son 20 lirasıyla şirkette bekleyen Mesut Toprak 3 saatin sonunda ancak şirkete gelmek için verdiği taksi ücretini alabilmiş.

VE KOD-29’LA KARŞILAŞTI

Alabilmek için mücadele vermesi gereken tek şeyin taksi ücreti olmadığını ise işsizlik maaşı başvurusu yaptığında fark etmiş. Kod-29’la işte böyle karşılaşmış. İnternete “Kod 29” yazdığında karşısında gördükleriyle bir kez daha dumura uğramış Toprak, çünkü ne ahlaksızlık yapmıştı ne hırsızlık ne taciz... Mesut Toprak’ın eşi Aslı Toprak, “Artık neyse ki hırsızlık taciz gibi şeyler yazmadığına şükrediyoruz ama Kod-29 deyince hepsini yapmışsın gibi etiketleniyorsun. G fıkrası desen de bir, devamsızlık yapmış desen de bir, insanlar da bizim gibi tarayıcıya girip aratıyor aynı sonuçla karşılaşıyor” diyor. Kod-29 ile işten atıldığının artık farkına varan Mesut Toprak’ı bir sürpriz de İŞKUR’da bekliyor. En azından dava açmadan tazminat ya da işsizlik maaşı alamayacağını internetten öğrenen Toprak, işsiz kaldığı süreçte İŞKUR’dan iş bulamayacağını da İŞKUR ile yaptığı telefon görüşmesinde öğreniyor. Psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklarından kaynaklı büro işleri dışındaki işlerde çalışamayan ve Kod-29 etiketi yapıştırılan Mesut Toprak’ın çaldığı tüm kapılar suratına kapanmış. Eşinden dostundan yardım istediğinde bile “Kod 29 ile zor be abi yine de deneyelim” cevabını almış. Bir anda sürüklendikleri bu durumu en iyi Aslı Toprak’ın kurduğu bu cümle özetliyor: “Kod-29’lusun artık yok hükmündesin herkese kendini açıklamak zorundasın kanıtlayamazsın, patronun işçiden intikamı Kod-29 sen ses çıkardın al sana ömür boyu işsizlik, Kod-29’u yapıştırıyorlar yaşama öl diyorlar”.

MÜCADELE BİZİ HAYATTA TUTUYOR

Aslı Toprak yaşadıkları o gün için “Biz yeniden doğduk. Bizim gibi binlerce işçi var. Bu etiketle yaşamak zorunda değiliz” diyor. Mesut Toprak ise “Mücadele bizi hayatta tutuyor” diyor.

Mesut Toprak belindeki ağrılara rağmen o günden sonra İstanbul Avcılar’da kurulan semt pazarlarında su satmaya başlıyor. Alışveriş sepetine doldurduğu suları pazarda dolaşarak satıyor. Pazar esnafı yardımcı oluyor, onun için limon getiriyorlar, bir dönem de limon satıyor. Sonra tekstil işiyle uğraşan bir arkadaşı onun için eşofman getiriyor. Hâlâ pazarda eşofman satan Mesut Toprak’ın mahkeme süreci ise devam ediyor. Davayı kazanacağından emin fakat hem sesini duyurmak hem de ortak hikayeye sahip işçiler için harekete geçme fırsatı vermek istiyor.

KOD-29 NEDİR?

Koronavirüs salgınıyla birlikte İş Yasası’nın geçici 10. maddesiyle istihdam güvencesi sağlamak için işten çıkarma yasağı getirildiği iddia edilmişti fakat aynı düzenlemeyle patronlara İş Kanunu’nun 25/2 maddesiyle işten atma hakkı tanındı. Yani işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı... Bu da işçilerin kayıtlarına Kod-29 olarak işleniyor. Patron için haklı fesih hakkı olarak tanımlanan Kod-29’la atılan işçiye tazminat ödenmiyor, işsizlik maaşından da yararlanamıyor. İŞKUR üzerinden iş bulamıyor. Kod-29 ile işten atılan işçiler firmalara başvuru yaptıklarında ise iş görüşmesine çağrılmıyorlar, çağrılanlar ise hırsız ya da tacizci olmadığına ikna etmeye çalışıyor.

ŞİRKETTEN AÇIKLAMA

Şirket tarafından yapılan açıklamada ise Toprak’ın İş Kanunu’nun 25. maddesi, “çalışanın sağlık sebepleri veya ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri” sebebi ile çıkarıldığını ve bu sebeple “işçi çıkarma yasağının” ihlal edilmesi şeklinde yorumlanamayacağı belirtildi. 25. maddenin yalnızca taciz, cinsel saldırı vb halleri kapsama almadığını, işverenin açık talimatlarına uymama, devamsızlık, davranış bozuklukları vb hallerin de madde 25 kapsamına girdiği belirtilen açıklamada, “Tüm bu durumlar için SGK işten çıkış kodu olarak 29 numaralı çıkış kodu uygulanmaktadır” dendi. İşe alım esnasında ise çalışanın 29 numaralı kod ile işten çıkarıldığının fark edilmesi durumunda işverenlerin çalışanı direkt olarak cinsel saldırı, taciz vs gibi ağır suçlarla itham etmediği, bu sebeple Kod 29’un işçinin çalışma hayatının bitmesine sebebiyet vermediği savunuldu.

Şirket Toprak’ın iş akdinin ise müşterilere ve iş arkadaşlarına karşı sergilediği davranış bozuklukları sebebiyle feshedildiğini söyledi. Açıklamada, “2019 yılının eylül ayında gelen müşteri şikayetinde Mesut Toprak’ın müşteriye karşı agresif tavrılar sergilediği belirtilmiştir. Mesut Toprak’tan bu konuda savunma istenmiş olup, yazılı savunmasında müşteri şikayetine konu davranışları sergilediğini kabul etmiş ve kullandığı ilaçların kendisini sinirli yaptığını beyan etmiş, bunun üzerine kendisine uyarı verilmekle yetinilmiştir. Kendisi hakkında son dönemde gelen benzer nitelikteki müşteri şikayeti üzerine şirketimizce gerekli incelemeler yapılmış; yapılan görüşmeye ilişkin ses kayıtları birden fazla kez dinlenmiş ve daha sonrasında kendisinden bu konuda da yazılı savunması istenmiştir. Ancak kendisinin davranışlarından pişman olmadığını belirtmesi ve savunma vermekten imtina etmesi neticesinde kendisinin savunması alınamamıştır. Bunların haricinde Mesut Toprak’a evvelce de çalışma arkadaşlarına karşı sergilediği sinirli tavırlar ve belli dönemlerde işe geç kalması nedeniyle de uyarılar verilmiş olup tüm bu sayılan ve zamana yayılmış bir şekilde süreklilik gösteren eylemler neticesinde kendisinin iş akdi İş Kanunu md 25’e uygun olarak feshedilmiştir” dendi.

Ayrıca fazla mesailerin zorunlu olmadığı ve çalışılan her bir saat için normal saatlik ücretinin 1,5 katı olacak şekilde ödendiği belirtildi. Açıklamada, uzaktan çalışma döneminde tüm çalışanların ev telefonlarına mobil uygulama yükletildiği ve internet destek ödemesi yapıldığı, bilgisayar konusunda ise inisiyatifin çalışanlara bırakıldığı, Toprak’ın da bu sebeple kendi bilgisayarıyla çalıştığı belirtildi.

 

ÖNCEKİ HABER

İzmir’de hasar tespit çalışmalarına İnşaat Mühendisleri Odası dahil edilmedi

SONRAKİ HABER

EMEP pek çok ilde kongrelerini gerçekleştirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...