28 Ekim 2020 00:02

Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek: Erdoğan, iktidarı için kimlik siyasetine sığınıyor

Erdoğan-Macron gerilimini değerlendiren Siyaset Bilimci Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek: “Kimlik siyaseti Erdoğan’ın uzmanlık alanı. İktidarını tehdit altında hissettiğinde ilk sığındığı limandı orası."

Fotoğraflar: DHA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Doğu Akdeniz ve Libya’daki gelişmeler nedeniyle Türkiye ile Fransa arasında yaşanan diplomatik gerginliğe bir de karikatür krizi eklendi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam krizde” sözleri sebebiyle Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u hedef aldı. Fransa, Ankara Büyükelçisini geri çağırdı. Gerilim, Erdoğan’ın Fransız mallarını boykot çağrısı ile sürdü. Siyaset Bilimci Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iç politikaya yönelik, uzmanlık alanı olan kimlik siyasetini daha da ileriye taşıyabileceğini belirterek “Erdoğan, iktidarını tehdit altında hissettiğinde ilk sığındığı limandı orası. İçeride Fransa’ya karşı bir cephe oluşturmaya çalışacak” tespitinde bulundu.

Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek, Türkiye’nin Libya’da politikasına işarete ederek ‘Fransa burada çok önemli bir diplomasi yaptı. Libya’da bütün taraflarla görüşebilen bir aktör olarak öne çıktı. Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasına köstek oldu” dedi.

Fransa ile Türkiye arasındaki yapılan ticareti de işaret eden Özpek “Bu ticarette ihracatımız, ithalatımızın üstünde. Fransa ile olan ilişkimizde kâr elde ediyoruz” ifadelerini kullandı.

"FARKLI ÜLKELERLE KARŞI KARŞIYA GELİNECEK"

Özpek, Türkiye’nin dış politikasını da işaret ederek şunları söyledi:

“Türkiye dış politikada mevcut statükoyu diplomasi yoluyla tehdit etmeyen, askeri çözümlerle tehdit eden bir anlayışa sahip. Bu da Türkiye’yi çeşitli zamanlarda farklı ülkelerle karşı karşıya getiriyor. Türkiye’nin bu revizyonist politikası, onu birçok ülke ile karşı karşıya getirmeye devam edecek. Fransa’yı istisna kılan şey, Macron’un meseleyi jeopolitik düzlemden alıp medeniyet diskuruna çevirmesi. Ve Türkiye’nin de İslam medeniyetinin temsilcisi olarak kendisini lanse eden, bunu da bir jeopolitik anlayışla benimseyen ve jeopolitiğin de bundan faydalanacağını uman bir anlayışa sahip olduğu için tepki vermesi.”

"TÜRKİYE’NİN TEPKİSİ ÇOK İNANDIRICI DEĞİL"

Türkiye’nin verdiği tepkinin birçok açıdan inandırıcı olmadığını belirten Özpek, “Doğru Avrupa’da İslamofobi yükseliyor. AK Parti Hükümetini rahatsız eden konunun İslamofobi olduğu kanısında değilim. Hükümeti rahatsız eden, bunun Avrupa’da yükseliyor oluşu” dedi.

Ahlak ve değer üzerinden savunu yapılmasını komik bulan Özpek, “Çok rahat çürütülebilecek bir durum bu. Eğer gerçekten hükümetin derdi İslam’ı savunmak olsaydı, ABD Başkanı Donald Trump ve yakın çevresindeki insanların İslam karşıtı söylemlerine tepki gösterebilirdi" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan’ın Fransa’ya karşı söylemlerini daha ileriye götürerek iç politikada kimlik temelli bir söyleme dayanacağı kanaatinde olan Özpek, “Kimlik siyaseti Erdoğan’ın uzmanlık alanı. İktidarını tehdit altında hissettiğinde ilk sığındığı limandı orası. Fransa üzerinden böyle bir kimlik politikasını, sekülarizm karşıtlığını, Müslüman kimliğinin vurgulanması meselesini ısrarla gündeme taşıyacağını düşünüyorum. İçeride Fransa’ya karşı bir cephe oluşturmaya çalışacak” dedi.


LE MONDE: RECEP TAYYİP ERDOĞAN, PİROMAN SULTAN

Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yaşanan diplomatik kriz ve son olarak Türkiye’nin Fransız ürünlerine yönelik boykot çağrısı, Fransa medyasında geniş yer buldu.

Dış politikada sık sık karşı karşıya gelen iki ülke arasındaki ilişkilerin ilk defa “Büyükelçi’yi çağırma” noktasına geldiği vurgulanan haber ve analizlerde, Erdoğan’ın ve Macron’un politikaları eleştirdi.

"ELİNDE YETERİNCE KRİZ YOKMUŞ GİBİ YENİSİNİ EKLEDİ"

Le Monde gazetesi, son gelişmelerin ardından Erdoğan’ın ‘Piroman' (Yangın çıkarma dürtüsüne sahip kişiler için kullanılan bir psikiyatri terimi) diye nitelendiği bir başyazı yayınladı. Başyazıda iki ülke arasında çeşitli jeopolitik gerilimlere dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Recep Tayyip Erdoğan sanki elinde yeterince kriz yokmuş gibi yeni bir tane daha ekledi. Suriye ve Libya konusundaki görüş ayrılıkları nedeniyle bir yılı aşkın süredir gergin olan Paris-Ankara ilişkileri, Türk donanmasının Doğu Akdeniz’deki -özellikle Yunan ve Kıbrıs karasularındaki- faaliyetleri nedeniyle son aylarda daha da kötüye gitti. Suriye, Libya, Irak ve Doğu Akdeniz’den sonra Türkiye, şimdi de Dağlık Karabağ savaşında Azerbaycan’ı destekliyor. Türk otokratına sempatisini hiçbir zaman gizlemeyen Donald Trump’ın Birleşik Devletleri’nin pasifliğinden yararlanan Ankara, satın aldığı S-400 hava savunma füzelerini de test etti.”

"ÇATIŞMA İLE YENİ BİR OSMANLI GÜCÜNÜN MİMARI GİBİ GÖRÜNMEK..."

“Türk Cumhurbaşkanı ne arıyor?​” sorusunu soran Le Monde’un başyazısında, “Her şeyden önce, Türk lirasındaki çöküşe ve kültürel devrim projesindeki duraksamaya rağmen, yurtdışındaki çatışmaların sayısını artırarak yeni bir Osmanlı gücünün mimarı olarak görünmek... Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği ülkelerindeki İslam’a yönelik yaklaşımı kınayarak Müslüman dünyasının ana savunucusu olarak görünme arzusuyla da hareket ediyor” denildi.

"ERDOĞAN’IN YENİ ÇILGINLIĞI"

Le Monde gazetesinde Marie Jégo’nun imzasını taşıyan başka bir yazıda da, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a hakaret, prestijini artırmak isteyen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kesinlikle yeni çılgınlığı” ifadeleri yer aldı. 1901 yılında Fransa’nın Babıali Büyükelçisi Jean Antoine Ernest Constans’ın Paris’e geri çağrılmasını hatırlatan Jégo, “O olay, ödenmemiş bir borç yüzündendi. Ancak bu durumda Fransa güçlü bir sinyal göndermek istedi. ‘Çirkinlik ve edepsizlik bir yöntem değildir’ dedi.

ÖNCEKİ HABER

Aliağa'da pazarcı-belediye gerilimi: "Belediye tezgahlarımızı almaya çalışıyor"

SONRAKİ HABER

CHP'li Oğuz Kaan Salıcı: AKP kendini çok güvende hissetse bugün seçim yapar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...