27 Ekim 2020 08:14

Devlet Bahçeli: Askıda fatura koyup ekmekten şikayet edenler hayâsızdır

MHP grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'a "siyasi şizofren" diye hitap etti.

Fotoğraf: Mustafa Murat Kaynak/AA

Paylaş

Milliyetçi Hareket Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u hedef alarak "Fransa Cumhurbaşkanı cehaletin ve husumetin taşeronluğuna soyunmuştur. İslam'ın dünyanın her yerinde kriz yaşadığını ileri sürmek bu nedenle yapılandırılacağından bahsetmek Macron'un haddi değildir. Bu siyasi şizofren ne hakla İslam'ı yapılandırmayı hedef olarak belirlemiştir?" ifadelerini kullandı.

İskenderun'da dün akşam meydana gelen patlamaya dair de konuşan Devlet Bahçeli, "ABD'nin Türkiye büyükelçiliğinin İstanbul başta olmak üzere ülkemizin diğer illerindeki vatandaşlarına dönük güvenlik uyarısından kısa süre sonra bu terör olayının ortaya çıkması kuşkularımızı daha da yoğunlaştırmıştır. ABD Büyükelçiliği sahip olduğu bilgi ve iddiaları ülkemizin yetkili mercileriyle paylaşmadıysa büyük bir skandala imza atmış demektir" sözlerini sarf etti.

Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

  • Kulislerin ve hiziplerin partisi olan ne CHP, terörün yedeği ve teröristlerin siyasi yeleği olan ne HDP, ne de karanlık bir projeden mütevellit olan İYİ Parti aziz Türk milletine bir gelecek vadedemeyecektir. “Gerekirse Türkiye Komünist Partisi’ne bile geçeriz” diyen siyaset fukaralarının, aslında kimlerle vakit geçirdiği, kimlerin değirmenine su taşıdığı, kimlerin icazetine mahkûm olduğu bizim tarafımızdan çok nettir. Ha TKP ha HDP; ha TKP ha CHP, sorarım sizlere bunlar arasında ne fark vardır?
  • Siyaseti sokağa havale edenlerin sonu elbette meçhuldür. ABD Başkan adaylarından Biden’in iktidarı devirme planlarının gündeme yansıması, parti kurmayın sokağa dökülün tavsiyesi verenlerin deşifre edilmesi son derece uyanık olmamızı gerektirmektedir.
  • Neymiş, sokak hazır, muhalefetin silkinmesi gerekiyormuş. Ve de yeni Meclis oluşmalıymış, sözde Kürt meselesi demokratik ve şeffaf biçimde çözülmeliymiş. Hele bir çıksınlar sokağa da, acıklı şekilde görsünler anyayı konyayı, dünyanın kaç bucak olacağını. Hodri meydan, Türkiye Cumhuriyeti sokakta kurulmadı, sokakta bulunmadı, sokağa bırakılmayacak, sokağın girdabına, sokak serserilerine teslim edilmeyecektir.
  • Bizim Askıda Ekmek Kampanyamızı eleştirenlerin alayı ümidini aslında sokağa bağlamıştır. Dış saldırıların ve Kovid-19 salgının neden olduğu konjoktürel ekonomik sorunları toplumsal zeminde dayanışma ve yardımlaşma ahlakıyla nispeten zayıflatma düşüncemiz CHP’yi, İYİ Parti’yi, HDP’yi aynı anda neden rahatsız etmiştir? Bunların nimeti, helal lokmayı kötüleme densizliğini nasıl anlayalım? Nasıl anlatalım? Biz ekmek dedikçe, ekmeksizler topyekûn saldırıyor. Meğer ekmeğe düşman kesilmişler, bizim de bundan haberimiz olmamış. Dünyanın her ülkesinde, her yerinde muhtaçlık yaşayan, temel ihtiyaçlarını teminde zorluk çeken, mesela ekmek alamayan, ekmeğe ulaşamayan insanlar vardır ve bilinmektedir. Zilletin yüksek voltajına çarpılanlara sesleniyorum; nasıl olsa ekmek derdiniz yok, ekmeğinin peşinde olan vatandaşlarımızla ilgili bir kaygınız yok. İşleriniz tıkırında, küpünüz dolu, keseniz şişkin, keyfinize diyecek yok. Daha vahimi, dünyanın kavrulduğu salgın döneminde, bütün ekonomiler sarsılırken, haksız şekilde Türkiye’yi kötü göstermeye, ekonomik ihtiyaçlardan siyasal tepki oluşturmaya tenezzül edecek kadar demokrasi karşıtı, millet muhalifisiniz. Askıda ekmek vardır, ama size sokakta ekmek yoktur, sokakta hayır yoktur, sokakta adım atacak yeriniz yoktur, var diyorsanız sonuçlarını göze almak zorundasınız.
  • Askıya fatura koyup bununla öğünenlerin, ekmekten şikâyet etmeleri en başta milletimize, inançlarımıza, geleneklerimize hakarettir, hayâsız karşı çıkıştır. Vatandaşlarımızın çorbası kaynayacak, ekmekleri sofrada olacaktır.
  • Macron, sözde “İslamcı ayrılıkçı” görüşlerle mücadeleye ilişkin hazırlanan yasa tasarısının 9 Aralık 2020’de Bakanlar Kurulu’na sunulacağını utanmaz bir yüzle açıklamıştır. İslam’ı yeniden yapılandıracaklarını söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı cehaletin ve husumetin taşeronluğuna soyunmuştur. İslam’ın dünyanın her yerinde kriz yaşadığını ileri sürmek, bu nedenle yapılandırılacağından bahsetmek muhteris ve müflis Macron’un haddi değildir. Akli melekelerini hepten kaybetmiş Macron’un kafa yoracak, mesele yapacak başka işi, başka gündemi, başka meşgalesi yok mudur? Bu siyasi şizofren ne hakla İslam’ı yapılandırmayı hedef olarak belirlemiştir? Biliyor ve iman ediyoruz ki; Allah katında kıyamete kadar geçerli olan tek hak din İslam’dır. Bütün insanlığın ebedi kurtuluşu Allah’ın son dini İslam’a teslim olmaktan geçer. Dünya ve ahiret saadeti, Kur’an-ı Kerim’in hayat veren mesajlarına, Resûlullah Efendimizin emsalsiz tebliğine, eşsiz ahlakına bağlıdır. Dinin sahibi Allah’tır. Peki Macron’un sahibi kimdir?

(HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Sağlık çalışanları dönüşümlü çalışmayı talep ediyor

SONRAKİ HABER

Silopi Belediyesinin HDP'li eş başkanı, IŞİD'in cinayet fotoğraflarıyla tehdit edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...