27 Ekim 2020 00:48

Kromsan işçileri: Patron önlemini aldı, bizi düşünen yok

Grevleri yasaklanan Petrol-İş üyesi Kromsan işçileri taleplerinin tüm işçileri ilgilendirdiğini dile getirerek dayanışma çağrısı yaptı.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Ali ÇELEBİ
Merve KARATAŞ
Mersin

Grevleri yasaklanan ve ardından patron tarafından 45 gün ücretsiz izne yollanan Petrol-İş Sendikası üyesi Kromsan işçileri öfkeli. “Patron önlemini aldı, bizi düşünen yok” diyen işçiler, her şeye zam üstüne zam geldiği bir dönemde 1200 liraya mahkum edildiklerini söyledi. Patronun dayatmalarının işçi kıyımını beraberinde getireceğine dikkat çeken işçiler, taleplerinin tüm işçileri ilgilendirdiğini dile getirerek dayanışma çağrısı yaptı.

8 yıldır fabrikanın sodyum monokromat ünitesinde çalışan genç bir işçi, grevleri yasaklanınca ellerinin bağlandığını dile getirdi. 2018 TİS sürecinde fabrika çalıştığı için patronu masaya oturttuklarını ama şu an önce Kromsan sonrasında ise sodada üretimin durdurulduğunu belirten işçi, “İşveren bu sayede kendi önlemini aldı. Kendi önlemini aldıktan sonra ilk başta yıllık iznimizi kullandırıp sonra ücretsiz izne yollandık. Şimdi ücretsiz izne çıktık ayda 1200 lira para alacağız. Ben yeni evlendim, kirada yaşıyorum. 1200 lira direkt kiraya gidecek. Biz neyle geçineceğiz kimse düşünmüyor” diye konuştu.

Şu an Türkiye’de gerçek enflasyonun açıklanan yüzde 12’nin çok üstünde olduğunu ifade eden işçi, şöyle devam etti: “Biz sadece insanca yaşayabilecek bir maaş alıp işimize dört elle sarılmak istiyoruz. Biz kendimizden ödün vererek çalışırken bunun karşılığını bir türlü alamıyoruz. TİS’in bizimle imzalanmasını istiyoruz. Biz 6 gün çalışıp 2 gün hafta tatili yapıyoruz. Zaten 2 günde bile zar zor dinlenip kendimize geliyoruz eğer patronun istediği gibi 1 güne düşerse dinlenme şansımız olmayacak ve 97 arkadaşımın da işten atılma ihtimali var.”

AKP’YE BAKIŞ DEĞİŞİYOR

Grevlerinin yasaklanmasının mücadele eden işçilerin ortak sorunu olduğunu dile getiren 9 yıllık İşçi Özdal Göktaş, AKP Hükümetinin patrondan yana tavır aldığının ve emek düşmanı olduğunun git gide görünür olduğunu söyledi. İşçiler arasında AKP’ye karşı bakışın çok değiştiğini dile getiren Özdal Göktaş, “İşçi arkadaşlar olumsuz yönde eleştiriyor. Ben işçi arkadaşların, emekçilerin böyle bir süreçte AKP’ye oy vermelerini çok yanlış buluyorum” dedi. Fabrikanın “Makine Ağır Ağır Kimya Sanayii” grubunda yer aldığını ve saatlik ücretinin brüt 15.32 lira olduğunu kaydeden Göktaş, “9 yıllık işçi olmama rağmen emeğimin yanında sağlığımı da rehin vererek çalışıyorum. Aylık gördüğüm ise 3 bin 250 lira. Üstümde 3 adet ihtiyaç kredisi var. Tamamen krediye bağımlı yaşıyorum. Hayatın her alanında devamlı kendini kısıtlayan konuma geldim. Geçim derdinden sosyal hayata ne para ne vakit kalıyor” dedi. Göktaş, Ekonomi Bakanının umut vadeden, işçilerin yaşadıklarını görmeyen açıklamalarını ise komik bulduğunu ifade etti.

BİRLİK ÇAĞRISI

“Gönül isterdi ki Türkiye’nin herhangi bir noktasında herhangi bir iş kolunda çalışan arkadaşların da bir grevi söz konusu olduğu zaman bütün işçiler aynı tepkiyi versin” diyen Göktaş, şu an verilen desteğin sınırlı olduğunu söyledi. Mücadelenin ortak olması gerektiğine vurgu yapan Göktaş, şöyle devam etti: “Şu an gördüğüm kadarıyla kimse yeterince mücadele etmiyor. Biz de dahil. Bu işin püf noktası örgütlenmektir. Çünkü şartlar bunu gerektiriyor. İktidar günden güne daha baskıcı davranıyor. Bunun karşısında örgütlü ve yerel bir mücadele daha genele taşınsaydı çok farklı yerlerde olabilirdik.”

Her sene satış rekorları kıran, yüksek kârlar açıklayan fabrikada kendilerine hep işlerin iyi olmadığının söylendiğini anlatan 15 yıllık Fabrika İşçisi Samet Işık da “Evet, hükümet hiçbir zaman yanımızda değil bunu biliyoruz. Ama birçok işveren sözleşmeyi masada bitiriyor. Ama bizim işveren nedense ‘Hep ben, hep ben’ diyor. Aileyiz diye söyler hep ama biz bunu ne fabrikada ne de ücrete yansımasında gördük. Devlet babadır derler ama biz bunu da hiç hissetmedik. İşveren bizi sokağa attı, devlet de buna öncülük etti” diye konuştu. Yeri geldiğinde iş güvenliğine bile aykırı çalıştıklarını ve ellerinden gelenin her zaman fazlasını yaptıklarını dile getiren Işık, “Sonucunda resmen ‘Teşekkürler, çok güzel çalıştınız. Buyurun ücretsiz izin’ dendi. Artık eskisi gibi olmayacaktır çünkü biz eskiden aile olduğumuzu sanıyorduk ama bizi kandırmışlar. Şimdi aklımız başımıza geldi” dedi. Patronun kimi işçileri arayıp “İşe gelin” diyerek birliklerini bozmaya çalıştığını aktaran Işık, “Birlik ve beraberliğinizi ne olursa olsun bozmayın. Mücadele birlikte kazanılır” uyarısında bulundu.

İŞTEN ATMAYI İÇEREN MADDELERE İMZA ATMAYIZ

Petrol-İş Mersin Şube Başkanı Erçin Çulcu grevin yasaklanmasının ardından patronla görüşmelere devam ettiklerini, gelinen noktada ücret talebini düşürmelerine rağmen patronun ücret ve diğer dayatmalarda ısrar ettiğini söyledi. Patronun, “Siz de biliyorsunuz hakem heyetindeki sözleşmelerin nasıl bittiğini. Onun için bizim vereceğimiz rakamı ve şartları iyi düşünün, hakem heyetinden daha iyidir. İki arada bir derede kalmayın” zorlamalarına maruz kaldıklarını belirten Çulcu, tedirgin oldukları asıl noktanın hafta tatilinin 1 güne indirilmesiyle 90-95 işçinin işten atılabilme ihtimali olduğunu söyledi. Çulcu, “Petrol-İş Sendikası bugüne kadar hiçbir yerde işçinin işten çıkarılmasını içeren maddelere imza atmadı, atmaz. Sınıfsal mücadelemize uymaz” dedi.

“Bugün küs değiliz, kavgalı değiliz ama bu süreç bu şekilde devam ederse küslük ve kavga artacak” diyen Çulcu, şöyle devam etti: “Huzuru mu parayı mı isteyeceksiniz? Tercihi siz yapın. Huzur istiyorsanız çalışanlarınızı tatmin edecek parayı ve şartları karşılamak zorundasınız.” 3 yıllık sözleşme dayatmasının işçinin hakları ve ücreti açısından kayıplara yol açacağını dile getiren Çulcu, sözleşmenin daha fazla çıkmaza girmeden patronun taleplerini kabul etmesi gerektiğini söyledi.

İŞÇİLER YALNIZ BIRAKILMAMALI

Mersin kamuoyuna da çağrıda bulunan Erçin Çulcu, “Şişecam’a bağlı soda sanayi ve Kromsan işçileri için dünyanın parasını alıyor, daha ne istiyor diye düşünmeyin. Bugün hangi işyerine giderseniz gidin 10 yıl çalışmış olan bir kişi hangi işi yaparsa yapsın bu fabrikada çalışan işçilere dayatılan ücretlerin üstünde alıyordur. Bu arkadaşlar kimyasal yerlerde çalışıyor. Mersin koşulları da göz önünde bulunursa sıcaklık da işçileri çok etkiliyor. Kışın açık alanda soğukta çalışıyorlar. Gece yağmur demeden çalışıyorlar. Pandemi döneminde bu işyerleri çalışma izinleri işleyenleri olarak herkes evinde sokağa çıkma yasağından dolayı bulunurken arkadaşlarımız çalışmaya devam ettiler” dedi. Türkiye’de işçilerin hep yalnız bırakıldığını hatırlatan Çulcu, yerel halka dayanışma çağrısında bulundu. 

“Bir gerçek var, bir gün mutlaka adalet ve demokrasi lazım olacak herkese ve biz o zaman da mücadeleye devam edeceğiz. Arkadaşlarımızın birliği dik duruşları sayesinde bugün de karşılaştığımız bu durumdan çıkmayı bileceğiz” diyen Çulcu, yanlarında olduğumuz için gazetemiz Evrensel’e teşekkür etti.

ÖNCEKİ HABER

Tekirdağ'da iş cinayeti: Forkliftin altında kalan Türkmen işçi hayatını kaybetti

SONRAKİ HABER

Arama yaptığı gemide ambara düşen gümrük memuru hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...