26 Ekim 2020 01:21

Siyaset Bilimci Erhan Keleşoğlu: İdlib’de taraflar çatışma riskinden kaçınacak

Siyaset Bilimci Erhan Keleşoğlu, gözlem noktalarının geri çekilmesinin “Risk yönetimi çerçevesinde” değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Pandemi öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Suriye ordusunun karşı karşıya geldiği Suriye’de hareketlik yaşanıyor. Özellikle cihatçı unsurların da yer aldığı grupların kontrolündeki İdlib üzerindeki hareketlilik artacak gibi duruyor.

Ortadoğu üzerine çalışan Siyaset Bilimci Erhan Keleşoğlu, gözlem noktalarına Rusya’nın izin vermesiyle lojistik desteğin sağlandığını işaret ederek, gözlem noktalarının geri çekilmesini “Risk yönetimi çerçevesinde” değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. İdlib’e yönelik askeri bir operasyon M4 Karayolu’nun kuzeyine yönelmesi durumunda Suriye Ordusu ile TSK arasında mart ayındakine benzer bir çatışmayı olası hale getireceğini belirten Keleşoğlu, “Rusya’nın da müdahil olabileceği böyle bir çatışma ciddi riskler barındırmakta. O yüzden tarafların mümkün olduğunca bundan kaçınacağını düşünüyorum” dedi.

Keleşoğlu sorularımızı yanıtladı.

TSK’nin, Suriye’de mayıs 2019-şubat 2020 arasında M-5 Otoyolu’nun el değiştirdiği çatışmalar sırasında kuşatma altında kalan gözlem noktalarını başka yere taşıdığı haberleri basına yansıdı. Gözlem noktalarının başka yere taşınmasını nasıl yorumluyorsunuz?

Kuşatma altındaki gözlem noktalarının taşınması için Rusya’nın ciddi baskıları söz konusuydu. Türkiye ve Rusya arasında son dönemde gerçekleşen temaslarda bu konu gündeme getiriliyordu. Ayrıca Esad Rejiminin de sivilleri organize ederek kuşatma altındaki bu gözlem noktaları önünde gösteriler organize ettiğini ve TSK’ye bağlı birliklerin de zaman zaman biber gazıyla müdahalede bulunduğuna şahit olduk. Azerbaycan ve Ermenistan arasında patlak veren II.Karabağ Savaşı Türkiye ve Rusya arasındaki jeopolitik mücadelenin bir başka sahnesi olarak öne çıktı. Bu meyanda lojistik desteği ancak Rusların izin vermesiyle sağlanabilen kuşatma altındaki gözlem noktalarının boşaltılarak buralardaki askerlerin daha güvenli alanlara çekilmesini risk yönetimi çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Masada pazarlık unsuru olarak tutulan bu noktaların faydadan çok zarar getirebileceği değerlendirilmiş olmalı.

İdlib’e yönelik Suriye ordusunun Rusya’nın desteğiyle bir askeri operasyon yapacağına dair son günlerde değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmeler için neler diyeceksiniz?

Suriye ordusunun bölgede ciddi bir yığınağı söz konusu. Buna karşın TSK’nin de bölgede caydırıcı bir askeri varlığı oluştu. Suriye ordusunun olası harekatına M4 Karayolu’nu geçmediği sürece Türkiye’nin fazla ses çıkarmayacağını düşünüyorum. Ancak bir diğer yandan Hama kırsalındaki çöl bölgelerinde IŞİD unsurlarının vur-kaç saldırılarının oldukça arttığını da gözlemliyoruz. Bu Suriye ordusunun dikkatini dağıtıyor olmalı.

‘ERDOĞAN DIŞ SİYASETTE MÜLTECİ KOZUNU OYNAMAYA DEVAM EDECEK’

İdlib’e yönelik olası bir askeri operasyon Erdoğan ve AKP’nin Suriye politikası için ne ifade eder? Bunun Erdoğan ve AKP’nin iç ve dış siyasetine yansıması nasıl olur?

İdlib’e yönelik askeri bir operasyon M4 Karayolu’nun kuzeyine yönelirse bu Suriye ordusu ile mart ayındakine benzer bir çatışmayı olası hale getirir. Rusya’nın da müdahil olabileceği böyle bir çatışma ciddi riskler barındırmakta. O yüzden tarafların mümkün olduğunca bundan kaçınacağını düşünüyorum. Geçenlerde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da ifade ettiği üzere Türkiye’nin İdlib’deki varlığı büyük oranda yeni bir mülteci dalgasının ortaya çıkmasını engelleme amacıyla ilintilidir. İç siyasette Suriyeli mülteciler önemli bir gündem maddesidir. İktidarın sayısı milyonu aşabilecek yeni bir mülteci dalgasını önleme önceliği aşikardır. AB’nin de bundan çekindiği gözönüne alındığında Suriye’de barışçıl bir çözüm ortaya çıkıncaya kadar Erdoğan’ın dış siyasette bu kozu oynamaya devam edeceğini de söyleyebiliriz.

PANDEMİ BOYUNCA CİDDİ BİR HAREKETLİLİK YAŞANMADI

Pandemi öncesinde TSK ile Suriye ordusunu karşı karşıya geldiği İdlib’de pandemi boyunca neler yaşandığını kısaca özetleyebilir misiniz?

Pandemi boyunca İdlib’de ciddi bir hareketlilik yaşanmadı. Taraflar büyük operasyonlara ara verdiler. Türkiye İdlib’deki tüm muhalif unsurları tek bir çatı altında toplamayı ve bu çatı altına girmeyen cihatçı unsurları da tasfiye etmeyi gündemine aldı. Bu yönde girişimlerde bulunulduysa da henüz bir netice alınmış değil.  2020 martında varılan anlaşmayla başlayan ve M4 Karayolu’nda mart-ağustos arasında toplam 25 kez gerçekleşen Rusya-Türkiye ortak devriyesi birkaç defa radikal unsurlarca bombalı ve silahlı saldırıya uğradı. Ortak devriye şu an askıya alınmış durumda. Bu arada hatırlatmak gerekir ki İdlib’deki selefi-cihatçı unsurlara karşı ABD’nin SİHA’lar aracılığıyla düzenlediği saldırılar da hiç durmaksızın sürdü.

ÖNCEKİ HABER

Ahmet Murat Aytaç: Seçmen alternatiften yoksun bırakılarak iki kutba sıkıştırılıyor

SONRAKİ HABER

Emek Partisi il kongreleri sürüyor: Sömürüye-salgına karşı birlik mücadele dayanışma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...